• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Ankara 14 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Bursa 8 °C
  • Antalya 15 °C
  • İzmir 17 °C

SAĞLIK ANSİKLOPEDİSİ

Varis Ve Tedavisi

Hem estetik görüntü olarak rahatsız eden hem de sağlık açısından problemlere neden olabilen varislerin tedavisinde günümüzde skleroterapi yöntemi ve lazer tedavisi etkin olarak kullanılıyor.

Kalıtımsal olarak yatkınlık, şişmanlık ve hamilelik dönemindeki hormonal değişimlere bağlı olarak hızla artan varis problemi, skleroterapi ve lazer yöntemleriyle başarıyla tedavi edilebiliyor. Uzun süre ayakta kalmaya bağlı olarak da görülme sıklığı artan varis probleminin ilerlememesi için varis çorabı giyilmesi öneriliyor.

Vücudun herhangi bir yerinde bulunan toplar damarların genişlemesi olarak tarif edilen varislerin iki ayrı tipi bulunduğu belirtiliyor. Varisler, ana toplayıcı yüzeysel sistem varisleri, yan dal varisleri ve daha ince toplar damar varisleri olarak gruplara ayrılabilmektedir. Bu durum, sıklıkla vücudun en alt yerleri olan bacaklarda gelişir. İnsan organizmasının en zayıf yapıları olan toplar damarlar iki ayaklı konuma geçmekle birlikte büyük basınç altında kalmışlardır. Toplar damarlar içindeki kanı, atar damarlarda olduğu gibi iten kalp sistemi yoktur. Ancak içindeki kapakçıklar, adale kasılması ve gövdede olan basınç değişiklikleri yardımıyla kanı yukarı kalbe doğru sevk ederler. Kalıtım, hamilelik, kilo alma, hormon değişikliklerine bağlı bu zayıf sistemde öncellikle kapakçıklar hasar görür ve aşağıdan yukarı doğru olan kan akışını sağlayan bu şeffaf yapılar, aşağıya kan kaçırmaya başlar. Böylece kaçıran kapakçığın altındaki toplar damarlar basınç altında kalarak genişler ve varisleri oluştururlar.

Bacağında damar genişlemesiyle gelen bir hastada mutlaka iç yanda ve arkada bulunan ana toplayıcı sistemlerin fizik muayenesi ve ses dalgalarıyla kontrolü yapılması gerektiği belirtiliyor. Damarlarda kapakçıklar bozulmuş ise damarların cerrahi olarak iptali gereklidir. Bu sistemler normal olup sorun yan dal varisi ise bunlar da cerrahi olarak çıkarılabilirler veya skleroterapi ile tedavi edilebilirler.

Küçük varisler skleroterapi denilen damar duvarını bozup damarın kapanmasını sağlayan ilaçların enjeksiyonu ile tedavi edilebilir. Skleroterapinin bazen hafif leke kalması dışında bir yan etkisi yoktur. Damarların yaygınlığına göre ortalama 4-5 seansta tedavi sağlanır. Çok ince, örümcek şeklindeki damarlar dışında bu yöntemle başarı oranı çok yüksektir. Lazer teknolojisi ise genellikle kılcal varislerin tedavisinde kullanılmaktadır. Lazer enerjisi ile bu çok ince damarlar içlerindeki kan pıhtılaştırılarak yok edilirler. Hiçbir zaman tek başına lazer tedavisi yeterli değildir. Mutlaka bunları besleyen daha büyük çaplı damarlar skleroterapi ile yok edilmelidir. Bu nedenle varis tedavinin planlanması mutlaka bir vasküler cerrahın denetiminde olmalıdır.

Koruyucu tedbirler

Varisten korunmada özel olarak üretilen çorapların da önemli bir işlevi bulunuyor. Varis çorapları varislerin ilerlemesini ve oluşmasını engelliyorlar. Varisi olan veya ailede varis hikayesi bulunan hamilelerin de varis çorabı giymeleri önerilmektedir. Varisten korunmada düzenli yürümek, uzun süre oturmamak, dinlenirken ayakları yüksekte tutmak, çok sıcak suyla banyodan kaçınmak önemli hususlardır.

 

EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim