Tüsider tarafından Son tebliğler ile ilgili açılmış davalar sonucunda, 15 TL’ye çıkarılan Katılım Payları için, Danıştay tarafından yeniden yürütmeyi durdurma kararı verilirse ne olacaktır?
Türkiye Sağlık İşletmeleri Derneği adına; 18 Eylül 2009 Tarih ve 27353 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 01 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girecek olan “2008 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğin” 1’inci Maddesi ve Maliye Bakanlığı Tarafından yayımlanan "Tedavi Katılım Payının Uygulanması Hakkında Tebliğ’in” 6’ıncı Maddesinin ivedilikle yürütmesinin durdurulması ve iptali için ve aynı doğrultuda tebliğlere dayanak olan ilgili kanun maddelerinin T.C Anayasamıza aykırılığın ciddi görülmesi halinde Anayasa Mahkemesine gönderilmesi talepli davalar, 24 Eylül 2009 tahinde Danıştay 10.Dairesi Başkanlığı’na açılmıştır!
Bir önceki Danıştay kararını hiçe sayan uygulamaya karşın SGK ve Maliye Bakanlığı’nın çıkarmış olduğu Tedavi Katılım Paylarına ilişkin düzenlemelerin, Türkiye Cumhuriyetindeki tüm vatandaşlarımızı zor duruma düşüreceği, Özel ve Kamu Sağlık Kurum ve Kuruluşları yanı sıra, değerli Eczacılarımıza da büyük külfet getireceği açıktır.
Vatandaşlar açısından Katılım Paylarındaki yüksek miktarların karşılanmasında düşünülecek maddi külfet yüzünden, kamu sağlık kurumlarındaki yığılmalar ve kuyruklar, eskiden olan çileler yeniden baş gösterecektir,
Şu an rahatlıkla Özel Sağlık Sektörüne gelebilmekte olan vatandaşlarımız artık 15 TL olan Katılım Payından dolayı gelemeyecek olup, Özel Sağlık Kurumları çok kısa bir süre içinde kapanmak zorunda kalacaklardır,
Bu sağlık kurumlarında çalışan binlerce sağlık çalışanının işsiz kalması gündeme gelecektir,
Bu düzenleme ile getirilmek istenilen bütçe açığındaki sağlık ödemelerine kısıtlama düşüncesi, belki de ülkemizde sağlık skandallarının ortaya çıkmasına sebep olabilecek bir uygulama olup, yüksek yargı organlarımız bu yanlış yönteme çok kısa bir sürede (umarız) dur diyecektir.
Sağlık konusundaki tasarruf için, çok daha gereksiz olarak milyonlarca dolarlık aşıları alarak çöpe atan bakanlıklar, milyonlarca dolarlık tasarrufu sağlayabilecek konumdayken, vatandaşının cebinden sağlık harcamasına katkıda bulunmasını isterken ve özel sağlık kurumlarının açılmasına izin verirken çok daha dikkatli düşünmek zorundaydılar.
Sağlıkta reform adı altında başlayıp, özel sağlık sektörüne tüm desteği vererek açılmasını sağlayıp, sonrada yüz üstü bırakmak, binlerce insanın işsiz kalmasına, milyonlarca insanın eskisi gibi kuyruklarda beklemesine yol açacak Kanun değişikleri yapmak, tebliğler çıkarmak, Katılım Paylarını Kamuda 8 TL, Özelde 15 TL gibi farklı uygulayarak, özel sağlık sektörünü bitirmeye yönelik adımlar atmak, sosyal, demokratik hukuk devleti anlayışı ile bağdaşmamaktadır.
Son tebliğler ile ilgili açılmış davalar sonucunda, 15 TL’ye çıkarılan Katılım Payları için, Danıştay tarafından yeniden yürütmeyi durdurma kararı verilirse ne olacaktır?
Bu sefer, kanuna dayanarak (2 TL’yi) 10 katına kadar yükseltme hakkı olan kurum (SGK) ve Maliye Bakanlığı tarafından Tedavi Katılım Payları 20 TL’ye mi çıkarılacaktır?
Sayın hükümetimiz! Özel Sağlık Sektörü hiçbir zaman katılım payına karşı olmamıştır! Özel Sağlık Sektörü katılım payı alınmasına karşı değildir! Ancak Katılım Payı alınacaksa eşit olmalıdır! kamu hastaneleri ve özel hastaneler ile hizmet kalitesinde aynı kaliteyi veren kamu hastaneleri olsun, aynı katılım payını her ikisine de aynı uygulansın! Neden bunu yapmıyorsunuz?
Çok mu zor? Neden aynı miktarda katılım payı getirilmiyor? Nedir korkulan?
Tabiî ki kamuda çalışan hekim performans alacak, kamu hastanelerine daha çok hasta gelecek, hekim daha az ilaç yazacak, aklım sıra tasarruf yapılacak!
Yok öyle bir şey! Kendimizi kandırmayalım! Kamuda olan bitenleri hepimiz biliyoruz! Özellerin içinde yolsuzluk yapan, bu düzenden istifade edenlerin olduğunu da hepimiz biliyoruz! Bunlar zamanla sektör içinde ve sizlerin sıkı denetimleri sayesinde yok olup gidecektir! Buna eminiz!
Ancak kamudaki hastaneleri de önünüze koyunuz, karşılaştırınız! hangisinde daha çok uygunsuzluk var? Sadece özellerin önünü kesmek çare değildir, sistemi kökünden değiştirmek gereklidir, beyinleri değiştirmek gereklidir!
Eğer yıllarını okuyarak geçirmiş çok değerli hekimlerin hayatını geçindirmesini sağlayacak bir gelir elde etmesini sağlayacak bir çözüm getiremezseniz, vatandaşımıza "karnesini 50-60 TL karşılığı vermesinin önüne geçecek bir maaş vermezseniz" bu sistem çürümeye mahkumdur !
Böyle giderse bu uygulamanın da bir yolu bulunup, insanlar bir çıkış yolu bulur! Umarız herkesin istediği bir yolu siz bulursunuz, saygılarımla.
Av.Bülent Özer
Av.Bülent Özer
Ofis Tel : 0312 229 20 76
Cep Tel : 0 535 260 61 97
0 532 281 78 43