Laboratuvar Birim Fiyatları Maliyetin Altında Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) laboratuvar test birim fiyatları, şu anda genel olarak maliyetleri karşılamaktan uzak görünmektedir. Tüm testler için olmasa da, çoğu test için bu durum geçerlidir.
Örnekler : SGK-SUT listesinde boğaz kültürü 1.5 YTL, idrar kültürü 2.5 YTL, hepatit B antijen testi 2.9 YTL, kolesterol, üre, karaciğer fonksiyon testleri gibi biyokimya testleri genelde 1 YTL, periferik yayma 1 YTL olarak belirlenmiş durumdadır.
Yukarıda belirtilen testlerin tamamı ve benzer yüzlerce test, maliyetin altında bulunmaktadır.
Laboratuvar Testlerinin Düşük Olmasının Nedenleri
1.Yaklaşık 3.5-4 yıldanberi güncelleme yapılmaması en büyük nedenlerden birisidir. Normalde, birçok alanda her yıl güncelleme ve fiyat düzenlemeleri yapılmaktadır. Ancak laboratuvar testlerinde 3,5-4 yıldanberi güncelleme yapılmamaktadır. Daha önceleri, her yıl bir güncelleme yapılmaktaydı. Ancak, sağlık yönetimindeki yetersizlik, istikrarsızlık ve sık değişen yönetimler nedeniyle, bu alan sahipsiz kalmış durumdadır ve bir düzenleme yapılamamıştır. Bu nedenle de laboratuvar alanı, son 20 yılın en kötü dönemini yaşamaktadır.
2.İki yıl önceki bilinçsiz düzenleme, laboratuvar testlerindeki dengesizlik ve çarpıklığı daha da artırmış durumdadır. Bilindiği gibi, 2 yıl kadar önce IMF, sağlık giderlerinin benzer ülkelere oranla, Türkiye’de yüksek olduğunu ve önlem alınması gerektiğini belirtmişti. Bu saptama doğruydu. Ancak, yöneticiler tarafından yanlış algılandı. Sağlık giderlerini yükselten, öncelikle savurgan ilaç tüketimiydi. Benzer ülkelerde %15-20’ler düzeyinde seyreden ilacın sağlık giderleri içindeki payı, Türkiye’de %50’lerin üzerindeydi. İlaç giderlerinin kontrol altına alınması yönünde önlem alınması gerekirken, en masum durumdaki laboratuvar testlerine yönelinmiştir. Gerçekte, laboratuvar testlerinin birim fiyatları oldukça düşüktü. Ancak, yine de 20-25 yıl içinde oluşmuş iyi-kötü bir denge bulunmaktaydı. Tasarruf amacıyla, en sık istenilen ve kullanılan laboratuvar testleri belirlenerek, özellikle bu gruplarda, bir kalemde %60-80 arasında indirime gidildi. Laboratuvar camiası düzeltme ve yükseltme beklerken, bu indirim karşısında şoke olmuştu. Çünkü, 1.8 YTL civarında bulunan testler, 2.5-3.5 YTL civarına yükseltilmesi gerekirken, 1 YTL’ye indirilmişti. Yılda 10 milyar USD’ye yaklaşan ilaç giderleri hedef alınması gerekirken, 1 milyar USD bile tutmayan laboratuvar giderleri hedef alınmıştı. Bilinçsiz bir adımla, laboratuvar alanının ölüm fermanı verilmişti.
Yönetim Boşlukları Zarar Veriyor
Bu düzenlemelerde, bu işte uzman olan insanların rol alması ve çalışmalara katkı yapması gerekiyor. Ancak, son 3-4 yıl içerisinde gerek SGK’da, gerekse de Sağlık Bakanlığı’nda, ilgili bölümlerdeki uzmanların sık değişimi ve istikrarsız yapı ciddi bir yönetim boşluğu oluşturmakta ve bu konulardaki düzenlemeler, yıllarca askıda kalmaktadır. Yönetim istikrarsızlığı dışında, mevcut yöneticilerin de, bilimsel gelişmelerin ve laboratuvar testlerinin tanıdaki değerinin önemi konusunda yeterli bilgiye sahip olmadıkları kanısı bizde oluşmuş durumdadır. Bu durum da, gecikmelerin bir başka nedenidir.
Ayrıca, 2006 Mayıs ayında, laboratuvar test birim fiyatlarında yapılan dramatik indirimin sorumluluğu da ortada kalmıştır. Yapılan indirimin, uzman görüşleri doğrultusunda yapıldığını söylemek zordur. Çünkü, araştırmalarımızda, hiçbir uzman veya uzmanlık kuruluşu, bu düzenlemeleri onaylamamakta ve üstlenmemektedir. Düzenleme, Maliye Bakanlığı’nın üstüne kalmıştır. Sağlık Bakanlığı, SGK ve ilgili kuruluşların uzmanlarının, uzmanlık gerektiren bu konuda etkin ve yönlendirici görev almaması ve işin sorumluluğunu Maliyet Bakanlığı’na bırakmaları doğru değildir. Görev almışlarsa da, yetersiz veri aktarmışlardır. Doğru ve ilgili uzmanların görüşlerinden yararlanmamışlardır.
Bu konularda, yer yer başvurulan devlet ve üniversite hastanelerindeki görevli uzmanlar doğru adresler değildir. Çünkü, maliyet hesabı gerektiren laboratuvar testleri konusunda, doğru maliyet hesabı aktaracak verilere sahip değildirler. Bu tür kuruluşlarda, personel ücretleri, kira, vergi gibi giderler genel bütçeden karşılandığı için, laboratuvar testlerinin gerçek maliyet boyutu ortaya konulamamaktadır. İlgili görevliler, testlerin maliyetini, kit alış fiyatlarından ibaret sanmaktadırlar. Halbuki, laboratuvar çalışmasında test alış fiyatları, gerçek maliyetin yalnızca %28’idir. Maliyetin en büyük payını oluşturan (%32) personel ücretleri hiç hesaba katılmamaktadır. Yine maliyetin %25 civarını oluşturan vergiler ve kira giderleri de hesaba katılmamaktadır. Bu nedenle, kamu kurumları görevlilerinden istenilen laboratuvar testleri birim maliyet önerileri, gerçek maliyetlerin yaklaşık üçte-dörtte biri miktarında bildirilmekte ve BUT (SUT) tarafından da böyle ilan edilmektedir.
Doğru yöntem, bu konuda A’dan Z’ye tüm maliyet kalemlerini hesaba katmak zorunda olan özel laboratuvarlardan da görüş alınmasıdır.
Laboratuvar Testlerinin Fiyatının Düşük Belirlenmesinin Sonuçları
1.Hastanelerde, branşlar arası dengesizlik oluşmuş durumdadır. Çünkü göz, üroloji gibi branşların yaptıkları işlerin puanları çok yüksek tutulurken, laboratuvar testlerinin birim maliyeti çok düşük tutulmaktadır. Örneğin, periferik yayma testinin karşılığı 1 YTL olarak belirlenmiştir. Halbuki, periferik yayma testi hazırlayan ve inceleyenler bilirler ki, bu testin hazırlanması da zahmetlidir, incelenmesi de. Bir uzman, normalde günde 50’den fazla periferik yayma testi inceleyemez. İncelerse de, başını kaldıramaz, baş ağrısından kurtulamaz. Haydi biz abartalım, 100 adet incelediğini düşünelim. Bunun karşılığı, ayda 50’den (20 gün X 50) 1000 YTL, ayda 100’den (20 gün X100) 2000 YTL tutacaktır. Yani, tüm gün aralıksız çalışacak bir uzmanın hak edeceği miktar, 1000-2000 YTL arasında bir ücret olacaktır.
Halbuki bir göz, bir üroloji, bir cerrahi uzmanının 1-2 saatlik operasyonunun getireceği performans puanı, bunun çok üzerinde oluşmaktadır.
Puanlar ve fiyatlandırmalar adaletsiz belirlenmiştir. Komisyona hangi branşlar girmişlerse, o branşların lehine durum oluşmuştur. Laboratuvar test birim maliyetlerini bilen ve temsil eden uzmanlar bulunmadığı için, laboratuvar test birim fiyatları hafife alınmış ve en altta bırakılmıştır.
Sonuç olarak, bundan tüm laboratuvar uzmanları, laboratuvar çalışanları, laboratuvar alanında çalışan firmalar, laboratuvar alanından geçimini sağlayan herkes zarar görmektedir.
2.Medikal firmalar peşisıra iflas etmektedirler. Çünkü yaptıkları işin karşılığı alınamamaktadır. Verilen teklifler yapaydır. Firmalar, kapılarına kilit vurmamak için zararına teklif vermekte, ancak bir süre sonra yine de batmaktadırlar.
3.Çok sayıda tıp laboratuvarı kapanmıştır.
4.Laboratuvar uzmanlarının yaptığı işin karşılığı alınamadığı için, iş değersizleşmiş gibi görünmektedir. Emek eşitsizliği oluşmuştur. Göz uzmanının yaptığı iş değerli, laboratuvar uzmanınınki daha az değerli gibi.
4.Laboratuvarın tanıdaki yeri değersizleşmeye başlamıştır. Laboratuvar kavramı değersizleşmiştir.
Paket Fiyat, Bu Gidişi Daha da Derinleştirmiştir
Bilindiği gibi, “Paket Fiyat (Vaka Başı Ödeme)” uygulaması, bu süreci daha da hızlandırmıştır. Daha önce 15 YTL muayene ücreti ödenen bir vaka için, her şey dahil ortalama 33 YTL civarında ödenen bu formülle, 30 yıl öncesinin sağlık ocağı hekimliğine dönülmüştür. Laboratuvar testleri, paket fiyat içerisinde kaynatılmış ve yok edilmiştir. Bu arada asıl büyük zararı, iyi incelenmeyen ve kurban haline getirilen, üzerinden tetkik edilmeyerek para kazanılan hastalar görmektedirler.
Paket fiyatın yürütmesi, Danıştay tarafından durdurulmuştur. Uygulama beklenmektedir.
Günümüzde, Tanıda Laboratuvarın Payı %70’tir
Günümüzde laboratuvar testleri, hastaların tanısının en önemli unsurudur. Laboratuvar testleri olmadan, tanıya ulaşılamaz. 30 yıl öncesinin, el yordamıyla hekimlik dönemi artık gerilerde kalmıştır.
Artık, kanaate dayalı değil, kanıta dayalı tıp uygulamaları geçerlidir. Kanıta dayalı tıbbın da en önemli dayanakları, laboratuvar verileridir.
Bu nedenle, laboratuvara önem vermek durumundayız. İstesek de, istemesek de, dünyadaki gelişmeler bu yöndedir. Laboratuvarın değerini vermek, laboratuvar testlerine yatırım yapmak zorundayız.
Maalesef, laboratuvar test birim fiyatlarının büyük ölçüde düşürülmesi, laboratuvar testlerinin gerçek maliyet karşılıklarının ödenmemesi ve en son olarak da “Vaka Başı Ödeme (Paket Fiyat)” içinde laboratuvar testlerinin kaynatılarak hiçleştirilmesi uygulamaları, dünyadaki gidişin tersine olan uygulamalardır. Bu tür anlayışların temelinde, 30 yıl öncesinin, sağlık ocağı hekimliği düzeyinde geri ve kaba bir anlayış yatmaktadır.
Gecikmeden Düzenleme Gerekmektedir
Bu alanda oldukça gecikilmiştir. Acilen düzenlemeye ihtiyaç vardır. Çünkü laboratuvar alanı nefes alamaz duruma gelmiştir. Birçok laboratuvar kapanmakta, firmalar iflas etmekte, çalışanlar işsiz kalmaktadırlar.
Birkaç kez, tarafımızdan yapılan “Laboratuvar Testleri Maliyet Çalışması” ilgili birimlere iletilmiştir. Bu çalışma, oldukça gerçekçi bir çalışmadır. Bu nedenle, baz alınabilir. Daha iyisini yapan var ise, o çalışmalar esas alınmalıdır. Ancak, şu ana kadar başka bir çalışmaya rastlamadık.
Ama durum acildir ve bir an önce laboratuvar test birim fiyatları düzeltilmelidir.
Sınırlı düzeyde artışlar sorunu çözmez. Çünkü, 2 yıl önce, 30 yılda oluşturulan temel tümden tahrip edilmiştir. Öncelikle, o temelin onarılması gerekmektedir.
Güncelleme de Gerekmektedir
Laboratuvar alanı, dinamik ve hızlı gelişen bir alandır. Her yıl onlarca test tanı alanına katılmaktadır. Daha önceleri, BUT listesinde her yıl güncelleme yapılmaktaydı. Son 3.5-4 yıldanberi, liste güncellenmemiştir. Bir an önce, yeni testlerle liste güncellenmelidir.
Bir kez daha hatırlatmak gerekir ki, tasarruf yaklaşımı, öncelikle ilaç savurganlığının kontrol altına alınmasında aranmalıdır. 10 milyar USD civarında olan ilaç harcamalarında yapılacak %5-10 civarındaki bir tasarruf, boyutu 1 milyar USD’yi geçmeyen laboratuvar alanının tüm sorunlarını çözmeye yetecektir. Ayrıca, koruyucu hekimliğe de destek verilmiş olacaktır. Çünkü laboratuvar testleri, erken tanının ve koruyucu hekimliğin bir unsurudur. Zaten erken tanıda yol alındıkça, tedavi giderleri de azalacaktır.
Yetkililerin, bu konuda geç kalmamaları gerektiğini düşünmekteyiz. Üzerimize düşen konularda her türlü desteği vermeye hazırız.
Tel/Fax : 0216-348 26 12 30/05/2008
e-mail : [email protected] Doç. Dr. Paşa GÖKTAŞ
web : www.tiplab.org