Sağlıkta tamamlayıcı sigorta, yıllardanberi yer yer gündeme geliyor, tartışılıyor.
Ama bir ilerleme sağlanmış durumda değil.
Halbuki, 2013’ e kadar, toplam nüfusun % 15’ inin tamamlayıcı sigorta kapsamına alınması hedeflenmişti.
Bu hedefe yönelik hiçbir ilerleme yok. Henüz nüfusun % 2’ si bile özel sağlık sigortası kapsamında değil.
Tamamlayıcı Sigortayı Kim Engelliyor ?
Bu uygulamayı engellemenin ve geciktirmenin, hiç kimseye bir yararı bulunmuyor.
Ülkeye ise hiçbir yararı yok. Aksine, gecikmenin büyük zararları bulunuyor.
Muhtemelen, bir kısım bürokratların ilgisizliği ve konunun önemini bir türlü kavrayamamaları nedeniyle bu uygulama başlatılamadı.
Sağlık yönetimini sürdürenlerin bazıları da, tüm sağlık giderlerini devletin karşılayabileceği yanılgısı içindeler. Bu nedenle, tamamlayıcı sigortaya çok da olumlu yaklaşmamaktalar. Gerçekte bu durumdaki yöneticiler, kontrolsüz biçimde yükselen sağlık giderlerinin, ülkenin geleceğine ve gelişmesine büyük bir engel oluşturduğunun farkında değiller.
Yani ucuz popülizmle gemi yürümüyor. Ya da ancak bir yere kadar yürüyor.
Tamamlayıcı Sigorta Neden Gereklidir ?
1. Devletin görevi, tüm vatandaşlara temel düzeyde zorunlu sağlık hizmetinin ücretsiz sağlanmasıdır. Bunu sağlayacak yer de, kamuya ait sağlık kuruluşlarıdır (Aile hekimleri ve devlet hastaneleri).
2. Daha farklı, daha konforlu hizmet isteyenler, ek bir bedel ödemek durumundadırlar. Çünkü devlet ve SGK, ancak temel düzeydeki asgari sağlık hizmetini karşılayabilecek güce sahiptir. Daha fazlasını üstlenemez. Örneğin, herkese özel oda veremez. Özel oda isteyen, bedelini ödemelidir. Herkesi profesör ve doçente, özel hekime muayene ettiremez. Bunu talep edenler, farkını ödemelidir.
3. İşte bu farklı hizmetler için, ek bir ödeme gereklidir. Tabii ki bu işlem gönüllüdür. İsteyen bu işlemleri gönüllü olarak kabul ederek yaptıracaktır.
4. Ortaya çıkan bu farkları, vatandaşların çoğunluğu bireysel olarak ve miktarı belirsiz, öngörülemez şekilde değil de, önceden belirlenen miktarlarda ödemek isterler. Örneğin yılda toplam olarak 1000 TL gibi.
5. Haklı olarak vatandaşlar, SGK’ ya ödedikleri yıllık 1000 TL civarındaki sağlık primlerinin de, değerlendirilmesini ve boşa gitmemesini istemektedirler. Şu anda bir özel sağlık sigortası ortalama yıllık 2000 TL civarındadır. Bu miktar, vatandaşların ödemesi için az değildir. Ancak nüfusumuzun % 2’ si bu bedeli ödeyebiliyorlar. Eğer, SGK’ ya ödedikleri 1000 TL geçerli sayılsa ve özel sağlık sigortaları, vatandaş adına bu 1000 TL’ yi SGK’ dan alsalar, 1000 TL’ yi de vatandaş ödese, tamamlayıcı sigorta yaptıranların sayısı çok daha fazla olacaktır. Çünkü 2000 TL ciddi bir miktar olup, ailece düşünüldüğü zaman, erişilmesi kolay bir miktar değildir. 1000 TL ise daha erişilebilir bir miktar olup, bu miktar, özel sigorta yaptıranların sayısını yayacak ve daha kitlesel hale getirecektir.
6. Daha fazla vatandaşın tamamlayıcı sigorta yaptırması, tüm giderlerin devlet ve SGK üzerinden karşılanması baskısını da azaltacak, ekonomik gücü olan vatandaşlar da, sağlık hizmetinin finansmanına katılmış olacaklardır. Yük paylaşılacaktır.
7. Vatandaşlar, istediği hekim ve sağlık kuruluşunu, daha özgürce seçebilme olanağına kavuşmuş olacaklardır. GSS, daha amacına uygun hale gelecektir.
8. Hizmet sunucu sağlık kuruluşlarının sayısı ve tabanı da genişlemiş olacaktır. Aynı zamanda, sağlık kuruluşları yeni bir finansman kaynağına erişmiş olacaklardır.
9. Daha kaliteli sağlık hizmeti sunumuna destek yapılmış olacaktır.
10. Sigorta sektörü de, yeni bir genişleme alanına kavuşmuş olacaktır.
Dünyadaki ekonomik kriz verilerinin derinleştiği ve ileriye yönelik beklentilerin bozulmaya başladığı bu dönemde, bu tür bir adım, krizin etkilerini halkla paylaşma yönünden olumlu olacak ve geleceğe yönelik bir tedbir anlamına da gelecektir.
Bu nedenle, Tamamlayıcı Sigorta Yasası artık bir an önce çıkarılmalıdır. İlgilileri bu konuda hızlanmaya davet ediyoruz.
24-11-2011
Doç. Dr. Paşa Göktaş