"Bu ülkede bir daha hiçbir yatırım yapmayacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederek başlamak istiyorum."
Özel hastaneleri günah keçisi yapan Sağlık bakanlığı ve SGK yetkilileri hiç çuvaldızı kendilerine batırmayı denediler mi ???
Sağlık harcamaları ile performans sisteminin ilgisini hiç düşündüler mi???
*Gerçek şuçluyu arayanlar lütfen bu feryadı araştırın:
Bugüne kadar kimsenin söylemediği yada düşünmediği bir konuyu anlatmak istiyorum. SGK bilgisayarından elde edilecek istatistikler düşüncemin doğruluğunu gösterecektir. Sağlıkta harcamaların delice artmasının gerçek sebebi:
Kamuda çalışan Dr.ların Maaşlarında son zamanlardaki belirgin düzelmenin temelinde performansa dayalı sistem yer almaktadır. Performansa dayalı sistem uygulanmaya başladıktan sonra pek çok hekim arkadaşın kağıt üzerindeki performanslarında % 50 lere varan bir artış gözlendi. Ama ne acıdır ki bu artış gerçek hayatta yapılan işlerde sağlanamamış ancak kağıt üzerinde olmuştur. Hekimler bu işi yaparken aman canım ne olacak sadece puanımız biraz yüksek olsun diye yapıyoruz, kimseye de bir zararımız olmuyor diye masum bir düşünce içindeler. Ama kazın ayağı öyle değil. Otomasyon sistemine giren bu işlemlerin tamamının bedeli SUT deki fiyatlarından hastanelere geri dönmektedir. Halen sağlık hizmet sunumunda ancak % 20’ lere ulaşan özel sağlık sektörünü suçlayanlar lütfen istatistikleri biraz daha ciddi incelesinler. Bu işin içinden biri olarak özel sektördeki yapılan işlemlerin şu anki sağlık harcamalarında asıl faktör olduğuna inanmıyorum. Devlet hastanelerinin performanstan önce ve sonra baktıkları hasta ve cirolarının karşılaştırılmasını talep ediyorum.
Görülecektir ki; bakılan hasta sayısındaki artışla , cirodaki artış orantılı olmayacaktır. Aynı sayıda hasta bakıldığı halde, yapılan işlemlerde anlamsız bir artış görülecektir. Performans sisteminde 3-5 puan alabilmek için yapılan bu hainlik kocaman bir sektöre mal edilmiş bir hakaret olmuştur. Devletin yapması gereken pek çok hizmeti ciddi borçlara ve risklere girerek yapan insanlara hırsız muamelesi yapmak olmamalıdır. Sistem yapılan uygulamalarla tamamen kayıt altına alınmıştır. Devletin ciddi vergi geliri olmuştur. Ciddi anlamda istihdam sağlanmıştır. Devlet kendi hastanelerinden daha ucuza hizmeti personel maaşı ödemeden, bina yaptırmadan özel sektörden almaktadır. Yıllardır oturtamadıkları mesai saatlerini özel sektör kendiliğinden düzene sokmuştur. Vatandaşlar Saat 08.den 18.00 e kadar öğlen arasıda dahil muayene olabilmektedir. Oysa devlet hastanelerinde poliklinik hizmeti sabah geç başlayıp, öğlen erken biter, öğleden sonrada yine geç başlayıp, erkenden bitiverir. Sağlık bakanlığı bugüne kadar hangi yöntemi denediyse bu konuda maalesef başarılı olamadı ve bu başarısızlığını da bir türlü kabul etmedi.
**Özel Sağlık sektörü nereden , nereye geldi:
Sağlıkta harcanan paranın 5 yıl öncesinde özel sektöre ait olan dilimi % 5 iken bu oran yapılan ciddi yatırımlarla % 20 ‘lere ulaşmıştır. Buda tabiî ki özel sektöre ayrılan payda belirgin bir artışa sebep olacaktır. Bu hesaplama yapılırken hasta başı maliyet hesaplarının geçerli olması gerekir. Birde gerçek olan bir durum vardır ki buda özel hastanelere başvuran insanların çoğu devlet hastanelerindeki yetersiz muayene şartlarında muayene olmuş, ancak pek çoğu tedavi olamamış kişilerdir. Bu verilerede SGK bilgisayarlarından kolaylıkla ulaşabilirsiniz. İki kez ve daha fazla muayene olan hastaların ve dikkatsiz muayene neticesi yanlış yazılan reçetelerin bedelleride maalesef devletten çıkmaktadır.
*** Kimler muayenehanelerini kapattılar:
Muayenehane hekimliği zamanındaki hekim eksikliği sebebi ile hekimlerin daha çok hasta görmesi amaçlanarak düşünülmüş bir çareydi. Halende çoğu yerde insanlar mesai sonunda gidip rahatlıkla muayene olmaktadırlar. Muayenehaneler düzene sokularak kontrol edilebilseydi, hem ciddi bir istihdam sağlar, hemde oldukça iyi vergi toplanabilecek işyerleri olabilirdi. Hiç düşünülmeden herkes aynı kefeye konarak muayeneleri bitirmek için yoğun bir çaba içerisine girildi. Performans sistemini getirerek bunda kısmende başarılı olundu. Kimler muayenehanesini kapattı sizce. Çok hastası olmayan , işinde çok başarılı olamayan bir kısım hekim performanstan gelecek 3000-4000.TL için muayenehanelerini kapatıp hayatlarını rölantiye aldılar. Çok çaba harcamadan, yapılmayan pek çok girişimi yapılmış gibi göstererek güzel puanlar elde edip performanstan dolayı döner sermayelerini tavandan almayı başardılar.
Bu arada fazladan yazılan tüm bu işlemlerin ücretini de SGK kamu hastanelere bir güzel ödedi.
Konu ile ilgili olarak SGK fatura inceleme komisyonundaki yetkililerle yaptığımız görüşmeler neticesinde devlet hastanelerindeki hatalı ve abartılmış fatura oranının çok yüksek olduğunu, özel hastanelerde ise cezai şartların ağırlığından dolayı abartma olayının hemen hemen hiç olmadığını, olanlarında fatura incelemesi sırasında örnekleme yöntemi ile incelenerek ciddi kesintiler yapıldığını söylediler. Bu kesintiler % 10 lara kadar ulaşmaktadır.
****Hastane Yapanlar da Türk Vatandaşı, isterseniz kimliklerimizi gönderelim…
Kendi vatandaşına bu kadar düşman olan bir hükümet daha Türkiye Cumhuriyeti devletinde göreve gelmemiştir. Ne yapmaya çalışıldığı konusunda yetkililerde dahil hiç kimsenin bir fikri yoktur. Yapıp olmadığı zaman birde şöyle deneyelim gibi düşünen bir zihniyet işbaşındadır. İnsanlara özel hastane yollarını açıp, istediğiniz hekime tedavi olma hakkını vereceğinizi söyleyip sonrada özele gidersen 15.TL katkı payı devlete gidersen 8TL katkı payı vereceksin demek hangi adaletle bağdaşır.
SGK denen kuruluş özel hastaneye giden hastası için bir doktor ancak 8-10 saatlik mesaisinde 50 hasta bakabilir derken, aynı kurum devlet hastanesinde aynı muayene ücretine bir doktora 3-4 saat içerisinde 200 hastasını muayene ettirmektedir. Bu hızdan doğacak malpraktislerin ve gereksiz tedavilerin maliyetleri hiçbir hesaplamada göz önüne alınmamıştır. Beyler nedir bu düşmanlık. Bunla da bitmiyor çile; ayakta kaldınız, çalışıyorsunuz ve bir bölümde doktora ihtiyacınız var. Belli bir maaşa birde doktor buldunuz. O doktoru kadronuza katamıyorsunuz. İşe alamıyorsunuz. Komünist devletlerde bile benzerine rastlanmayan bu karar halen ülkemizde uygulanmaktadır.
İnsanları hastane yapmaya teşvik edip, daha aradan 3 yıl geçmeden yatırım yapan riske giren insanları hızsız gibi görmenin ve göstermenin ne gibi bir açıklaması olabilir. Gerçekten şu an yapılması gereken şey çok kolaydır. SGK bilgisayarlarındaki verilerden yola çıkarak % 20 özel sektör ve % 80 lik Kamu hastanelerindeki hasta başı maliyetler karşılaştırılmalıdır.
Sonucu gören yetkililer aldıkları bu kararlardan ve özel sağlık sektörüne olan düşmanlıklarından utanacaklardır. Kesinlikle kamu hastanelerinde ki hasta başı harcama özel sektörden daha pahalıdır.
Ülkemi seviyorum, ama emanetin ehil ellerde olmadığını gördüğümden kahroluyorum. Yaptıklarımızın bu ülkede , bu zamanda kıymeti bilinmese de; yüzlerce çalışan insan ve onların ana baba ve çocukları, iyileşen hastalarımızın duaları bizleri tüm bu yapılanlara rağmen ayakta tutacaktır. Allah doğrudan yanadır. Herkes yaptığının hesabını verecektir.
Hem kamuda hem de Özel hastanede idarecilik yapan biri olarak iki kurumu karşılaştırmak gerçekten çok komik.
Devlet Hastanelerinde 1 başhekim, 8-10 başhekim yrd.
1 müdür, 8-10 müdür yard.
1 başhemşire ve 5-6 başhemşire yrd. nın yaptığı işi;
Özel hastanede 1 başhekim 1 başhekim yrd
1 müdür, 1 müdür yard.
1 başhemşire ve usulen bir yardımcı ile yürütmektedir.
Satın almalarda lütfen Devlet Hastanesi ile Özel sektör karşılaştırmasını yapın. Sonuçlar umarım içinize siner.
Daha yazacak çok sayfalar var. Ama hep aynı şeyler, sadece ayrıntılar değişiyor.
Bu ülkeyi en az sizin kadar seviyoruz. Sayın ilgililer, bu feryatları duyun . Aynı gemideyiz . Batarsak beraber batacağız. Herkes için Adalet istiyoruz. Kimsenin hakkını yenmediği, herkesin hakkına razı olacağı bir ülke için,
Sağlık ve sevgi ile
Sağlık Aktüel Okuru
Dr. A. H. Y