Toplumsal Dengeler ve Sağlıkta Ödenen Ücretler:
SAĞLIKÇILARA VERİLEN ÜCRETLER DİĞER MESLEK MENSUPLARININ TEPKİSİNİ ÇEKİYOR
Tamgün Yasası yapılırken, sonucu düşünülmeyen durumlardan birisi de budur.
Daha doğrusu, Tamgün Yasası’nı hazırlayanlar gerçekte dar bir gruptan ibarettir. Bu kişiler de, yasanın getireceği sakıncaları hesaplayamadılar. Daha doğrusu, önerilere kulaklarını tıkadılar ve dikkate de almak istemediler.
Ancak, önümüze gelen yığınla sorundan birisi de, sağlık mensuplarına verildiği söylenen ücretlerin toplumda yarattığı tepkilerdir.
Başta Sayın Sağlık Bakanımız olmak üzere, sıklıkla, bazı doktorlara 17.500 TL’ye, 14.000 TL’ye kadar ücret ödenileceği çeşitli defalar dile getirildi.
Vatandaşlar, sanki tüm doktorlar bu ücretleri alabiliyormuş gibi düşünüyorlar.
Asgari ücretin net 660 TL civarında olduğu bir ülkede, sıradan vatandaşların bir yılda alabildiği ücretin iki katının, bir ayda doktorlara, üstelik devlet eliyle dağıtılmasını insanlara izah edemezsiniz. Tepki oluşması doğaldır.
Toplumdaki Algı Nasıldır ?
Toplumda vatandaşlar, başta doktorlar olmak üzere, sağlık personeline devlet eliyle yüksek ücret verildiği ve bunun adaletsizlik olduğu kanısındadır.
Doktorların yüksek ücret aldığı söylemlerinin, yetkililerce sık sık ifade edilmesi de, bu algıyı yerleştirmiştir.
Gerçekte, azımsanmayacak sayıda hekim, performans sistemi denilen garip sistemin adaletsizlikleri yüzünden fazla ücret alamıyor. Ama bazı hekimlerin, maaşı dışında, döner sermayeden aylık olarak 10.000 TL’den fazla ücret aldığı bildiriliyor ve bu haberler yayılıyor.
Döner Sermaye Konusu
Türkiye’ de ücretlendirmede garip bir sistem olarak, döner sermayeler öne çıkmaya başladı. Örneğin hekimler, asıl ücretleri ve emekliliğe esas olan ücretleri olarak, ayda 2000 TL civarında bir para alıyorlar. Ama bazı hekimler, normal ücretlerinin 4-5 katı civarında, 8.000-10.000 TL de döner sermaye geliri almaktalar.
Bu sistemin normal olduğu söylenemez. Döner sermayeler, bazı branşlar için, tümöral biçimde büyümüş oluyor. Bir nevi, yasal görünümlü örtülü yolsuzluk kaynağına dönmüş durumdalar.
İşte bu durum da halkın ve diğer meslek mensuplarının tepkisine neden oluyor.
İnternet forumlarında, katılımcılar sıklıkla "Sağlıkçılar döner sermayeden götürüyorlar" şeklinde yorumlar yapıyorlar.
Daha Önceki Dönemle Fark Nedir ?
Sayın Sağlık Bakanı’mızın, muayenehaneleri tasfiye etmesinden önceki dönemde, doktorlara ve sağlık personeline kamu hastanelerinde mütevazi ücretler ödenmekteydi. Örneğin, doktorların ücretleri aylık 1500-2000 TL civarındaydı.
Böyle olunca da, hekimler mesaiden sonra ya kendileri açtıkları muayenehanelerinde, ya da diğer sağlık işyerlerinde ek çalışma yaparak, gelirlerini belirli bir yaşam standardı sağlayacak duruma çıkarmaya çalışmaktaydılar. Bazıları oldukça sınırlı gelir sağlayabiliyorlardı, bazıları da daha iyi kazançlar sağlayabiliyorlardı. Ama, büyük çoğunluk ikinci bir işte çalışıyordu.
Böyle olunca da, toplumun herhangi bir tepkisi yoktu. Toplum, fazladan emek ve çalışma gösterenlerin kazancını haklı görmekteydi.
Ama şimdi durum değişik. Doktorlar ve diğer sağlık personeli de sekiz saat çalışıyor. Mesai sonrası çalışmaları yasak. Diğer memurlar ve işçilerle aynı süre çalışmalarına rağmen, onlara diğer meslek mensuplarının 4-5-6-7 katı ücret verildiği algısı var. Ve bu ücretler devlet eliyle veriliyor, ayrıca, döner sermaye adı verilen tartışmalı bir kaynaktan veriliyor.
İşte bu durum, diğer meslek mensuplarının tepkisini çekiyor. Yaratılan ortamda, tepki çekmesi de gayet normal karşılanmalıdır.
12 Eylül Sonrası Eski Tam Gün Deneyi Unutulmamalıdır
Bilindiği gibi, 12 Eylül 1980 darbesi olduğu zaman, doktorlar için Tam Gün Yasası geçerliydi. Doktorlara ve diğer sağlık personeline verilen ücretler de, göreceli olarak yüksekti. Askeri yönetimin ilk işi, diğer meslek gruplarının tepkisini çeken bu durumu düzeltmek oldu. Ücretler normalin de altına indirildi. Hekimler, bu darbenin etkisini 20 yıldan fazla hissettiler.
Bu deneyler unutulmamalıdır.
Hekimlere ve diğer sağlık personeline döner sermayeden ödenen ücretlerin ömrü, fazla değildir. Çünkü bu ücretler, toplumda tepki çekmektedir. Ayrıca, kaynak olarak sürdürülebilirliği de yoktur.
Yakında birçok meslek mensubu, "Sağlıkçılara veriyorsunuz, bize niye yok?" diye bağırmaya başlayacaklar. Toplumda ve internet forumlarında homurdanmalar yaygındır. Bu tepkilerin daha organize ve yüksek sesli hale gelmesi uzak değildir.
Eskiler mi Yanlış Yaptı, Yeniler mi ?
Cumhuriyet hükümetleri, birkaç kez Tam Gün Yasası’nı denediler, ancak kısa sürede vazgeçtiler.
Bunun da nedeni, finansman konusuydu. Tüm hekimlerin ücretlerinin, kamu kaynaklarından finansmanının mümkün olamayacağını gördüler ve bir uzlaşmaya gittiler. Hekimlere bugünün ölçüleriyle 2.000 TL civarında bir ücret verdiler ve daha fazlasını kazanmak isteyenler için, muayenehanelerinde çalışmalarına izin verdiler.
Böylelikle, kamunun giderlerini azalttılar.
Bugün, kamunun sağlık giderleri inanılmaz boyutlardadır ve bu giderler içinde, döner sermayeden ödenen miktarlar büyük bir oran oluşturmaktadır. Bu yükler, büyük ölçüde genel bütçeden ve SGK’ dan karşılanmaktadır.
Türkiye’ nin bu kadar dış borç kullandığı, faiz ödediği, açıklar verdiği bir ortamda, bu ödemelerin sürekliliğini sağlamak oldukça güçtür.
Ayrıca, toplumsal ücret dengelerini ve ahengini de sağlamak güç olacaktır.
Bu nedenle, yakında hem diğer kesimlerin tepkilerinin, hak arama istemlerinin yükseldiğini, sonuçta da sağlıkçılara ödenen döner sermaye miktarlarının kısıtlandığını ve hatta kesildiğini görürsek, hiç de şaşırmayalım.
Şu soruyu bir kez daha sormakta yarar yok mudur:
Kamu finansman yükünün azaltılması ve gerçekçi kullanımı yönünden, geçmiş Cumhuriyet hükümetlerinin uyguladığı politika mı daha kalıcı ve akılcıdır, yoksa son dönemde uygulanan ve Tam Gün Yasası ile daha da çıkmaza giren politika mı ?
Büyük olasılıkla, Cumhuriyet hükümetlerinin daha akılcı olan geleneksel politikasına dönülerek, Tam Gün isimli uygulamaya son verilecektir. Ama ne zaman?
29.11.2011
Dr. Paşa Göktaş