Sağlık Bilimlerinde iletişim konusunda kısaca bir şeyler ifade etmek isterim. Yazılıp söylenecek çok şey var. Fakat önemli bazı önemli notlara değinip doktora programlarının uzaktan eğitimin bir parçası haline dönüştürülmesi üzerinde duracağım…
Yaklaşık çeyrek asra varan hekimlik hayatımda hekimliğin en önemli konularından birisinin iletişim olduğuna defalarca tanıklık ettim. Öyle ki son kanaat olarak iyi hekimlik sanatının aslında insanlarla iyi bir iletişim kurmaktan ibaret olduğuna karar verdim…
Hekim olarak sizin bilimsel bilgileriniz, yazdığınız kitap ya da makaleler vatandaşın gözünde bir şey ifade etmiyor… Hekimlik bilginizin fazlalığı iletişimde sorun yaşamanıza engel değil… Hatta bazen tam ters bir etki de söz konusu olabiliyor… Vatandaş onunla kurduğunuz iletişimin kalitesine göre size değer veriyor…
Bu konuda Sağlık Bakanlığı personele eğitim verilmesi yönünde bazı kararlar aldı. Bunlar ne derecede eyleme geçti takip edebilmiş değilim. Kırklareli Üniversitesinde Prof. Dr. Sefa Saygılı ve akademisyen arkadaşlarının sağlık personeline iletişim dersleri verdiğini biliyorum… Bakanlığın çalışmaları hakkında yakında bilgi sahibi olabiliriz. Bu tarz eğitimlerle empati yeteneğinin kazanılarak geliştirilmesi sağlık hizmetlerinde önemli bir kilometre taşı olacaktır…
Geçen günlerde Prof. Dr. Eser Karakaş hocamızın lisans mezunu olmanın aslında üniversite eğitimi için ne kadar da yetersiz olduğuyla alakalı çok güzel bir makalesi yayınlandı Star Gazetesinde… Lisans mezunu olanların o mesleğe adım attıklarını ve ilerleme aşamasının sadece birinci bölümünü tamamladıklarını ifade ediyordu…
Çok doğru… Bilim insanı olmak için Yüksek Lisans mezunu olmak bile yeterli değil… Lisan eğitiminin yanında profesyonel eğitimden geçen ve işi insan sağlığı olan hekimlerin bu alanda eğitimleri stratejik derecede önem taşıyor… Toplumda psikiyatrik rahatsızlıklar oldukça artmış durumda… Bunlar tartışmaların bir kaynağı fakat asıl kaynak iletişim…
Pek çok tartışma ve sorun karşılıklı anlayış ve iletişim kuramamaya bağlı gelişiyor…
Üstelik günlük basit stres faktörleri sorunun alabildiğine büyümesine sebep olabiliyor… Bu bağlamda iletişim; akademik bilgiyi, tecrübeyi ve diğer bütün faktörleri maalesef geçiyor ve insan ilişkilerinin temelini oluşturuyor…
İnternette Celal Bayar Üniversitesinde açılmış bir Yüksek Lisans Programı dikkatimi çekti… Harika bir program… Üstelik uzaktan eğitim imkanıyla sunuluyor… Psikoloji Yüksek Lisansı yapmamış olsaydım bu programa katılmayı gerçekten çok isterdim…
Program “Sağlık Hizmetlerinde İletişim Yüksek Lisans Programı” adını taşıyor… Mezunlarına iş olanakları bakımından önemli avantajlar sağlayan bu program tüm sağlık branşlarında lisans mezunu olanlara açık… Örneğin kendini geliştirmek isteyen hemşire ve Aile Hekimleri içinde çok harika bir imkan…
Bu programı düşünüp oluşturanlara, emeği geçenlere teşekkür etmek isterim. Bu konuda sanıyorum en fazla role sahip Prof.Dr. Erol Özmen hocamız olmalı… YÖK son alınan beş on karardan sonra silkinip kendine gelmişe benziyor… Nitekim Şehir Üniversitesindeki hizmetlerinden bildiğimiz Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya hocamız YÖK’de gerekli olan iyileştirmeleri yapmaya başlamış görünüyor…
Türkiye’de Eğitim siteminde yapılan revizyonlar ülkenin gerçek manada önünün açılmasını sağlayacaktır… Ankara’da Yıldırım Beyazıt Üniversitesi ve Türk-Kazak Üniversitesi olan Ahmet Yesevi Üniversitesi Uzaktan Eğitim Yüksek Lisans Programları konusunda çok başarılı çalışmalar yürütüyorlar… Buralardan mezun olanlar eğer iyi bir yönlendirme sağlanırsa Üniversitelerdeki eksik olan Araştırma Görevlisi kadrolarında çalışmaya başlayabilirler…
Eğitimdeki asıl sıçrama Uzaktan Eğitim Doktora Programlarıyla yaşanacaktır… Teknik ve bilimsel bakımdan alt yapısı nasıl oluşturulur bilmiyorum fakat bu durum kimsenin iş verimini etkilemez ve zihni açık, kafası çalışan her kesin bir alanda doktora yapabilmesinin önündeki tüm engelleri kaldırır… Akademik kafaya sahip insanı çoğalan toplumlar gerçek manada gelişmiş toplumlardır…
Doktora programları ülkemizde ne yazık ki sınırlı… Fakat geçmişle mukayese edilemeyecek gelişmeler var… YÖK’ün bu konuda Üniversiteleri teşvik etmesi gerekir… Zira özel Üniversiteler oldukça pahalı… Kamudakilerin de puanları çok yüksek… Ekonomik imkanı kısıtlı olanların özel üniversitelerde doktora yapmaları bugünün şartlarında eğitim ücretlerine bakıldığında fevkalade zor…
Uzaktan eğitim hem çalışan ve hem de ekonomik nedenlerle doktora yapamayanların imdadına yetişecek yegane uygulama olacaktır… YÖK ve Hükümetin bu konuda daha yoğun mesai harcamaları gerektiği açıkça ortadadır… Üniversitelere uzaktan doktora eğitimi verme yetkisi tanınmalıdır... Bu gelişme Türkiye için çığır açacak bir gelişme olacaktır… Tabi ki dünya standartlarında olması koşuluyla…
Dr. Recai Yahyaoğlu
