Birkaç gündür Sağlık Bakanlığından, Tam Gün Kanununun yedinci maddesi ile değiştirilen 1219 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasını nasıl uygulayacağını açıklamasını talep etmekteydik.
Dünkü yazımızda da şu görüşleri dile getirmiştik:
Sağlık Bakanlığı iptal edilmeyen bu fıkrayı nasıl uygulayacağını açıklamamıştır. TTB de bu hükmü nasıl değerlendirdiğini izah etmemiştir. Diğer bir deyimle taraflar bu hüküm konusunda sessiz kalmayı tercih etmişlerdir. Oysa bu kural düğümü çözebilir. Ancak Bakanlık ilk gün açıklamasında bu kuralı aleyhe yorumlamayacağını göstermiştir. ( http://www.erkingocmen.com/2010/07/tam-gunde-hukuki-belirsizlik-icinde-ne.html )
Kararın hemen ertesinde yaptığımız açıklama da buna paraleldi:
Ancak aynı maddede “Tabipler her bir bend kapsamında olmak kaydıyla birden fazla sağlık kurum ve kuruluşunda çalışabilir.” kuralı halen varlığını devam ettirmektedir. Bu durum Mahkeme kararı ile çelişmektedir. Burada hala bu yasağın devam ettiği de düşünülebilir. Ancak uygulamada geniş yorumlanması da mümkündür. ( http://www.erkingocmen.com/2010/07/tam-gunde-mahkeme-kararnn-anlam.html )
Nihayet Çarşamba akşamı talep ettiğimiz yazılı açıklama yapıldı.
Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
Bu çerçevede; kamuda çalışan hekimlerimizin, mesai sonrasında serbest çalışmasına izin veren 2368 sayılı Yasa yürürlükten kaldırılmış olduğundan ve 1219 sayılı Yasanın 12. maddesinin üçüncü fıkrasında da, kamu görevlilerinin aynı zamanda mesleğini serbest olarak icra edemeyeceklerine ilişkin hüküm Anayasa Mahkemesince iptal edilmediğinden, bu hekimlerimizin 30 Temmuz 2010 tarihinden itibaren muayenehane açabilmesi veya özel sağlık kuruluşlarında çalışabilmesi mümkün bulunmamaktadır.
DÜĞÜM ÇÖZÜLDÜ
Evet.
Tam günde düğüm çözülmüştür. 31 Temmuz itibari ile Sağlık Bakanlığı hekimlerinin muayenehaneleri kapanacaktır.
Burada hekimler gerçekçi olmalı, sağduyulu davranmalıdır. Sağlık Bakanlığı, ilgili hükmü, beklentilerimizin aksine ilk gün açıklamasındaki gibi hekimler lehine yorumlamaktan vazgeçmiştir.
Bu karar özel sektör dengelerini de altüst edecektir.
TTB’nin 657’de muayenehane açma yasağı yoktur vb. oldukça sığ argümanları da önemini yitirmiştir. .
YÖK ÜNİVERSİTELERİ DE DAHİL EDECEK
Açıklamada, üniversite öğretim elemanlarının tam gün çalışmaları konusunda yetkinin YÖK’te olduğu bildirildi.
Anlaşılan bu konuda YÖK’le görüşülmüş ve felaket haberini YÖK’ün vermesi uygun görülmüştür
Umarım yanılırım ama bu açıklamadan sonra YÖK’ün ilgili maddeyi öğretim elemanları aleyhine yorumlaması olasılığı çok yüksektir. Fakat taktik nedenlerle, YÖK bu açıklamayı, Sağlık Bakanlığı tam güne geçtikten sonra yapacaktır.
Ancak bu yönde yapılacak bir değerlendirme hukuka aykırı olacaktır. Üniversite öğretim elemanları YÖK’ün muhtemel olumsuz değerlendirmesini kabul etmemelidir.
Bakanlık önceki değerlendirmesinde aksi yönde bir belirlemede bulunmuştu. Anlaşılan şimdi bu görüşünü değiştirmiş, fakat kendisiyle çelişkiye düşmemek için bunu YÖK’ün deklare etmesini uygun görmüştür.
KAOSU ÖNGÖRMÜŞTÜK
Nisan ayından beri bu davanın kaos yaratacağını söylüyorduk. Maalesef son tablo ile bu öngörümüz gerçekleşmiştir.
Ancak süreç gittikçe daha da karmaşık bir hal alacağa benzemektedir.
Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekçeleri ortalama yedi-sekiz ayda yayımlanmaktadır. Hatta altı yılda yayımlanan gerekçeler dahi bulunmaktadır. Bu bakımdan kısa vadede sorunun hukuki çözümü çok kolay değildir.
Sağlık Bakanlığı hastaneleri ve GATA’da tam gün uygulaması 9 gün sonra başlayacaktır.
Bir çok hekim ne yapacağını bilememektedir.
YÖK DE TARAF YAPILDI
TTB’nin 657 yorumu isabetli değildi. Kaldı ki böyle bir yorum Devlet personel sistemini derinden sarsacak ve meseleyi sadece Sağlık Bakanlığının olmaktan çıkarıp, doğrudan hükümet meselesi haline sokacaktı.
Nitekim şimdiden YÖK ve üniversite rektörlükleri de taraf haline getirilmiştir.
DAVADAKİ YANLIŞLAR TELAFİ EDİLMEYE ÇALIŞILMALIYDI
Oysa yapılması gereken Anayasa Mahkemesinde açılan davadaki yanlışları telafi edecek yeni bir hukuki süreç başlatmaktı. Bunun yerine zayıf hukuki argümanlarla Sağlık Bakanlığı köşeye sıkıştırılmak istenmiş, fakat bunda başarılı olunamamıştır. Sağlık Bakanlığı son hamlesiyle TTB’yi mat etmiştir.
Sağlık Bakanlığı ayrıca sırtındaki yükün bir kısmını YÖK ve üniversitelere yıkmış ve artık daha da rahatlamıştır.
Sonuçta gereksiz yere üniversite hocaları da topun ağzına konulmuştur.
NE YAPILMALIDIR?
YÖK tavrını henüz ortaya koymamıştır. Sanıyoruz 31 Temmuzdan önce de bunu belli etmeyecektir. Bu hususta gerekli değerlendirmeyi o zaman yapacağız.
Sağlık Bakanlığı hastaneleri için ne olacağı ise netleşmiştir.
Hekimler muayenehanelerini kapatıp, tekrar açma müracaatında bulunarak bu istemlerinin reddi üzerine dava açma yoluna gitmelidirler. Aksi takdirde Sağlık Bakanlığının vereceği cezalara maruz kalacak ve zarar göreceklerdir.
TTB’nin hazırladığı dilekçeyi Bakanlığa sunmak suretiyle bir çözüm elde etmek olanaksızdır. Zira Bakanlık bu dilekçeye 60 gün içinde cevap vermeyecektir. 60 güne kadar da iş işten geçmiş olacaktır.
Dr. Erkin Göçmen
Hukukçu-Tıp Doktoru
www.erkingocmen.com