MUAYENEHANELER HAKKINDA DANIŞTAY’ IN
YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI VE SAĞLIK BAKANLIĞI’ NIN
ÇIKARMASI GEREKEN DERSLER
Çeşitli sitelerde yayınlandığına göre, Danıştay 10. Dairesi 17.1.2011 tarih ve 2010/11663 numaralı kararıyla, 3.8.2010 tarihinde Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan, muayenehanelerin fiziki koşullarını tarif eden ve muayenehane açılmasını neredeyse olanaksız hale getiren, diğer adıyla “Kapı-Merdiven Yönetmeliği” nin yürütmesini durdurmuş bulunmaktadır.
Karar gerekçesinde, fiziki koşullarla ilgili yapılan tanımlamaların teknik konular olduğu, bu nedenle, konuyla ilgili uzman kurulların oluşturulması gerektiği, çeşitli uzman kurullardan ve konunun taraflarından görüş alınması gerektiği, ancak böyle bir sürecin izlenmediği belirtilmektedir. İlgili kurullar ve taraflar olarak da Yüksek Sağlık Şurası, Tıpta Uzmanlık Kurulu, TTB, uzmanlık Dernekleri gibi kurullar belirtilmektedir.
Sağlık Bakanlığı Bunu Hep Yapıyor
Maalesef son dönemde Sağlık Bakanlığı, görüş toplayarak karar veren, ilgili taraflarla diyalog sürdüren, önerilen görüşleri değerlendiren tarafsız bir sağlık otoritesi olmaktan oldukça uzaklaşmış bulunmaktadır. Genellikle zorlamacı, tepeden inmeci ve dikte eden bir yönetim tarzı sergilenmektedir.
Bu uygulamalar ise, sürekli olarak yap-bozlara ve tekrarlara neden olmaktadır. Bir yönetim tarzı için en tehlikeli olay, istikrarsızlık ve güven bunalımıdır. Yılda 7 kez yönetmelik değişikliği olmaz. Eğer oluyorsa, büyük yanlışlar vardır. Konu iyi düşünülmemiştir, iyi planlanmamıştır, taraflardan ve daha iyi bilenlerden görüş alınmamıştır, acemice ve bilgisizce hazırlanmıştır.
Son dönemde Sağlık Bakanlığı’ nın çıkardığı yönetmeliklerde, bu eksikliklerin tümünü görmekteyiz. Böyle olunca da, sürekli olarak değişiklikler ve yap-boz’ larla uğraşıyoruz.
Hekimler nezdinde Sağlık Bakanlığı, inandırıcılığını, ciddiyetini ve saygınlığını da yitirmiş bulunmaktadır.
Ülkemizin tek sağlık otoritesini bu hale getirmeye kimsenin hakkı yoktur. Sağlık Bakanlığı, hepimizin bakanlığıdır.
Uzman Kuruluşlara Danışmaya Gerek Duyulmamış
Gerekçeden, Sağlık Bakanlığı’ nın verdiği yanıtta, kendi bünyesinde bu konuları iyi bilen teknik uzmanlar olduğu ve diğer uzman kuruluşlara danışmaya gerek duymadığını belirttiği anlaşılmaktadır.
Bu durum son derecede sakıncalı bir yaklaşımdır.
Birincisi, Sağlık Bakanlığı’ nda bu yönetmeliği hazırlayanların, kendi yetersizlik ve bilgisizliklerinin farkında olmadıklarını göstermektedir ki, yetersiz insanların yöneticilik yapması sağlık sistemimiz için son derecede sakıncalıdır.
İkincisi, hekimlerin direkt olarak yaşamlarını ve geleceklerini ilgilendiren bu derece önemli yaşamsal bir konuda, hekimlere ve onların kuruluşlarına danışmadan, onlar hakkında düzenlemeler yapma hakkını ve cesaretini kendilerinde görmeleridir. Bu durum da diktacı ve tepeden inmeci bir anlayışı göstermektedir ki, son derecede tehlikelidir.
Üçüncüsü, düzenlemeler hayalcidir. Belirtilen fiziki koşullara uyan bina bulunamayacağı düşünülmemiş ya da göz önüne alınmamıştır.
Dördüncüsü ve en sakıncalı olanı, düzenlemeler iyi niyetli değildir. Muayenehane hekimlerinin tasfiyesine yöneliktir. Bir ülkenin Sağlık Bakanlığı, birilerinin çıkarları adına hareket ederek, hekimlerin tasfiyesine aracılık edemez, etmemelidir.
Ayrıca, Sağlık Bakanlığı’ nın kendi hastanelerinde olmayan özelliklerin, en basit sağlık birimi olan muayenehanelerden istenilmesi hiç de samimi ve tutarlı bir yaklaşım değildir.
Sağlık Bakanlığı, Dersler Çıkarmalıdır
Sağlık Bakanlığı, hekimleri dize getirme, onların burnunu sürtme benzeri politikalardan vazgeçmelidir.
Hekimlerle kavga, Sağlık Bakanlığı’ nın saygınlığını düşürmektedir.
Yönetmelik değişikliklerindeki acemilikler, istikrarsızlıklar, dengesizlikler ve iyi niyetli olmayan düzenlemelere son verilmelidir.
Hekimleri temsil eden uzmanlık dernekleriyle, TTB ile, üniversitelerle ve bilimsel kurullarla konsensus oluşturmadan, altyapısı iyi hazırlanmadan gecekondu yönetmelikler çıkarılmamalıdır.
Bakanlık, ancak böyle bir politikayla tekrardan saygınlık kazanmaya başlayacaktır.
Türkiye’ nin, böyle bir Sağlık Bakanlığı’ na ihtiyacı vardır. Sağlık Bakanlığı unutmamalıdır ki, hizmeti sunan kesimin belkemiği hekimlerdir ve hekimlerin umutlarını, hayallerini, motivasyonlarını kırarak hizmet üretmek başarılı olmayacaktır.
Umarız, geçmiş hatalardan ders alınarak daha doğru, kalıcı ve saygın bir sağlık politikası izlenir.
08/02/2011
Doç. Dr. Paşa Göktaş
e-mail : [email protected]