27 Ağustos günü İstanbul Çapa Kızılay Kan Merkezinde yaşadıklarım bu günü zihnimde benim için farklı bir gün olarak kayda geçirdi… Kısaca ve özetle bu günde yaşadıklarımı paylaşmak isterim… Amacım kan bağışı yapacak olanlar ile sağlıkçıları doğru yönlendirmek ve yetkililerin sorun hakkında çözüm üretmelerini sağlamak…
Uzun yıllardır Kızılay’ın gönüllü kan bağışçısıyım… 27 Ağustos günü 32. Kan bağışımı yaptım. Epeyce uzun bir süre önce 25. Kan bağışını yapanlara törenle gümüş madalyaları verildi ve ben de bu törene davet edildim. Fakat daha sonra bir işim çıktığından dolayı bu törene katılarak gümüş madalyamı alamadım. Genellikle kan bağışımı hafta sonları ve akşamları yaptığım için bir türlü hak etmiş olduğum madalyamı alma imkanı bulamadım. Çünkü madalyalar bir üst katta organizasyon bölümünden ancak mesai saatleri içinde verilebiliyordu…
Ağustos ayında senelik iznimi kullanmakta olduğum için kan verme görevimi bu sefer mesai saatleri içinde yapmaya karar verdim. Amacım hem kan vermek ve hem de aylardır alamadığım madalyamı bu vesileyle almaktı… Neredeyse üç kere daha kan verirsem altın madalya almaya hak kazanacaktım… Bu yüzden kendi kendime artık gümüş madalyamı almalıyım dedim…
Madalyayı aldım almasına ama bu işten hoşnut olamadım… Arabamı Kan Merkezi önünde kimseye zarar vermeyecek şekilde Çapa Tıp Fakültesi hastanesinin hemen kenarına park ettim. Camının önüne ‘kan merkezindeyim kan bağışında bulunuyorum…Telefon numaram 0532…..’ notunu yazdım… Kan Merkezinin önü Kızılay’a ait vasıtalar ile doluydu… Ben de haliyle akşamları park etme imkanı bulduğum bu alanı kullanamadım… Buraya kadar gelmişken kan vermeden de dönmek istemedim…
Merkezden kan vermenin mutluluğu ve madalya almanın onuruyla dışarıya çıktığımda arabamın yerinde yeller estiğini şaşırarak gördüm… Çapa’dan elimde madalya ve teşekkür beratı kolumda kan alınan yerin gazlı bez ve flasterle kapatılmış görüntüsüyle yaklaşık kızgın güneşin altında 20 dakikalık bir yürüyüşten sonra arabamın çekildiği yedi yemin otoparkına vardım. Bu park Topkapı’da Eresin oteli karşısında ve otobüs duraklarının arka kısmında bulunuyor…
Oradaki görevlilerin bu durumda yapacak bir şeylerinin olmadığını öğrendim. Fakat yine de Trafik Vakfının numarasını vererek aramamı ve durumu açıklamamı istediler. Aradığımda sadece savcı ve hakim arabalarına kesilen cezaların iptal edildiğini doktorların ve diğer meslek mensuplarının böyle bir imkana sahip olmadıkları kibar bir şekilde izah edildi… Bu kararın İstanbul Valiliği tarafından alınmış bir karar olduğunun altı çizilerek…
Siz siz olun sakın ola ki normal mesai saatleri içinde kan verme işleminiz için Çapa Kızılay Kan Merkezine uğramayın… Kan vermenin büyük faydalarını yaşamında bizzat deneyimlemiş bir hekim olarak tüm sağlık çalışanlarına başta olmak üzere herkese kan vermelerini şiddetle tavsiye ederim. Kan vermek zihinsel ve bedensel bakımdan ciddi bir performans artışı sağlıyor… Faydalarını saymak ayrı bir makale konusu olacak kadar kapsamlı… Kan verecek olanların benim durumuma düşmemeleri için de mutlaka dikkatli olmalarını öneririm. Mümkünse o gün özel arabalarını kullanmasınlar…
Dr. Recai Yahyaoğlu
https://twitter.com/dryahyaoglu