Kalite, sektörel farklılık gözetmeksizin, kalıcı ve başarılı olmayı hedefleyen her kuruluş için kaçınılmaz bir yolculuktur ve gelişmişlik düzeyi arttıkça bu konudaki seçicilik, kalite çıtasını yukarı taşımaktadır.
Bence asıl yolculuk bireyin kendisinde başlar, içselleştirilmemiş hiçbir nitelik, doğru taşınamaz. Bu nedenle, önce insan kaynağımızı, bakışımızı, iç mekanizmamızı, tabi ki misyonumuzu “ kalite ” bakışına uyumlamamız, sonra bütünsel olarak bu bayrağı taşımaya aday olmamız gerekir.
Sağlığa gelince; artık, daha nitelikli hizmet vermeyi hedefleyerek farklılaşan sağlık kurumları sektörde yerini alıyor. Bu ülkemiz için oldukça yüz güldürücü bir gelişmedir. Ancak kalite belgesi; hedefe doğru, bitmeyen bir yolculuk olduğunu bildiğimiz kalitenin bir aracı, kolaylaştırıcısı olarak algılanmalıdır.
Kalite küreselleşmiş tek bir hizmet anlayışı modeline doğru yol alan sağlık sektöründe olmazsa olmaz bir kriter olmuştur.
Gün geçtikçe; gelecekteki sağlık uygulamaları konusunda resim netleşmeye başlamaktadır. Her konuda bireysel sorumluluğunu taşıyan insan, sağlık konusunda da artık sadece hastalanınca tedavi almak üzere sağlık kuruluşuna başvuran “hasta kişi “ değil, kişisel sağlık ekibini önceden seçerek bu konuda koçluk alan, kaliteli yaşamı hedefleyen, sağlıklı kişiler olarak karşımıza çıkıyor. Bu vizyonla hareket edersek, kendisi kaliteli yaşamı hedefleyen bireylerin, taleplerini karşılayacak sağlık kuruşlarının da çerçevesi kesinlikle çizilmiş oluyor. Tabii ki her zaman hastalıkların tedavi edilmesine yönelik iş akışları, hastalanmayı önleyici uygulamalara yönelik iş akışları ile birlikte olacaktır.
Ben sağlık kuruluşları olarak önemli bir misyonu daha yükleneceğimize inanıyorum. Bu da sağlık konusunda toplumu bilinçlendirmektir.
Ben buna hayali değil, vizyoner bir bakış açısı ile yaklaşıyorum. Çok kısa zamanda örneklerini göreceğimiz, şu anda bile bu anlayışı yansıtan uygulamaları olan bir yapıdan bahsediyorum. Her şeyin temeli insana saygı ile başlamaktadır ve ana öğe kaliteli bir yaşamı hedefleyen ve bunu hak eden insandır. Risklerden korunmayı, belli zamanlarda belli tetkiklerini yaptırmayı, bu konuda bilgisini arttırmayı hedeflemiş insan, ister sağlığını devam ettirmek için olsun, isterse hastalıklarını tedavi ettirmek için başvursun, çok bilinçli bir seçicilikle hareket edecektir. Kalite zincirinin en önemli iki halkasından biri bilinçli ve seçici kişiler, diğeri ise hizmetin sunumudur. Bunlar da hızla tüketilmeyen, sürekli ve memnun edici bir anlayışla hareket etmeyi gerektirir. Kalite, üzerinize giydiğiniz bir giysi değil, kurumsal ifadeniz olmalıdır. Kişinin içinde kaybolduğu ezici büyüklükte sistemler değil, gereken zamanda gereken hizmeti almaya yönelik; modüler, yaygın ve konusunda özelleşmiş sistemler olmalıdır. Teknolojisi, fiziksel yapısı tamamen insana saygılı bir anlayışla yapılandırılmalıdır. Elbette bugün bu sektöre yatırım yapmayı hedefleyince, danışmanlıkla yol gösterecek ve rekabette şanslı olmanız için gereken elementleri sağlayan bir ekibiniz olabilir, bu unsurlardan birinin kalite çalışmaları olduğu konusunda ikna edilebilir ve bu çalışmalara başlayabilirsiniz. Ancak emin olduğum bir şey var ki, eğer tepeden “yatırımcı, karar verici” bakışınız bu konseptte değilse, sistem eninde sonunda yalpalayacaktır. Çalışanlarınıza sahiplendirememişseniz kalite giysisi üzerinize oturmayacaktır. O nedenle eğer belgelendirilmiş kalite bayrağını taşıma hedefiniz varsa, yolculuğunuza çoktan başlamış, hatta işin büyük bir kısmını bitirmiş olmalısınız.
Tekrar vizyoner bakışla sağlıkta kalite zincirine dönersek, son zincir üründür. Bu da sağlık sektöründe hizmetin kendisidir. Hizmet, insana saygılı, kolay alınabilir ve güvenilir olmalı, bireyin ruhsal, zihinsel ve fiziksel ihtiyaçlarını göz önüne alan bütünsel yaklaşım sergilenmelidir. Bilinçli seçici insan → insana saygılı, hizmet odaklı sağlık sistemi → kaliteli, sağlıklı yaşam.
Sonuç olarak rekabetçi, yönlendirici, kontrol edici, eleştirel ve çatık kaşlı yönetim anlayışından, saygılı, destekleyici, paylaşımcı, ekip ruhuna inanan, yaratıcı ve performans arttırıcı yönetim anlayışına doğru hızla yol alan bir değişim yaşıyoruz. Kalite çalışmaları bunun somut göstergelerinden biridir. Bana göre “KALİTE” dünyaya denge getiren bir olgudur. Çok yakın zamanda herkes için özel olmaktan çıkıp, doğal bir bakış olması, sadece sektörel değil, tüm yaşam için hedef olmalıdır.
Buket PİLAVCI
Kadıköy Şifa Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür