Bilindiği üzere, birkaç yıldan beri ülkemizde devlet hastanelerinde uygulanan performans sistemi, tüm kesimlerden yoğun eleştiri almaktadır.
Hastalar cephesinden bakıldığı zaman, bu sistem hastayı bir kurban haline getirmiştir. Tüm amaç, hastanenin giderlerini düşürüp, gelirlerini artırarak, daha fazla döner sernaye paylaşmak haline gelmiştir. Bu nedenle, gelir sağlamayan işlemler bir bir terk edilmektedir. Bu işlemlerde düşüş yaşanmaktadır. Döner sermaye payını azaltacak ve masraf oluşturacak işlemler yapılmamaktadır. Örneğin bu nedenle, masraf oluşturacağı kaygısıyla hastalardan gerekli tetkikler istenilmeyebilmekte ve hastaların yeterince incelenmesi aksayabilmektedir.
Buna karşılık, puanı yüksek görünen işlemlerde patlama yaşanmaktadır. Tıbbi sınırlar aşılmaktadır.
Hekimler arasında ve bölümler arasında oluşan dengesizlik ve haksızlık da büyük huzursuzluk ve eleştiri kaynağıdır.
Bu sistemin Maliye’ye, SGK’ya ve ülkeye de bir katkısı yoktur. Aksine, sağlık giderlerini ciddi oranda yükselten uygulamalardan birisidir.
Buna rağmen, inatla ve anlamsız şekilde bu sistem sürdürülmeye çalışılmaktadır.
Hekimleri yer yer etik dışına sürükleyen ve döner sermaye artışı peşinde koşan tanınmaz kişiler haline getiren bu sistem mi suçludur, yoksa hekimler mi ?
Bizce sorun sistemdedir, bireylerde değil.
Kalite önderleri, sorunların ve hataların nedeninin % 85 sistemden, % 15 kişilerden kaynaklandığını belirtirler. Bazıları, sistemin rolünü daha da yüksek olarak belirtirler.
Bizce de öyledir.
Yanlış kurgulanmış bir sistem üzerine dünyanın en iyi kişilerini de getirseniz, bir süre sonra sisteme uyacak ve sistemin şeklini alacaklardır. Diğer taraftan, doğru bir sistem üzerine yerleştirilmiş değişik özellikteki bireylerin, hataları ve problemleri de daha az olacaktır.
Bu nedenle, öncelikle sistem düzeltilmeli ve şu anda uygulanan performans sistemi kaldırılmalıdır.
Doç. Dr. Paşa Göktaş
e-mail: [email protected]