Söze bodoslamadan girmek gibi olacak fakat olsun… Yeni düzenlenen hastane kamu birlikleri yasa tasarısında Başhekim yerine Hekimbaşı ismi kullanılması hiç şık durmuyor… Bakın bu isim değişikliği çok tartışılır... Hükümet gereksiz ve haksız yere eleştirilere maruz kalır… Bu eleştiriler yapılmadan mahallenin içinden birisi olarak önce ben eleştireyim istedim…
Hekimbaşı… Başhekim… İkisini de zihninizde tekrarlayınız… Ben öyle yaptım çok acayip sonuçlar çıkardım… Bunları teker teker sayacak değilim… Bunları listelesem ve yazsam olay olur… Üstelik bazı kötü niyetlilere de cin fikirler vermiş olurum… Tüm bunlar bana kalsın… Fakat bu isim olmaz… Direktör çok daha şık ve doğru bir tabir olarak duruyor…
Kamu hastanelerini birleştiren bu yasa doğru bir yasadır… Kim düşündüyse çok haklı… Düşünen ve hayata geçirenlerden Allah razı olsun… Bu durumun haklılık sebepleri de tek başına büyük bir yazının konusudur… Oraya da girmek istemem… Böyle büyük ve kapsamlı bir yazı yazacak kadar zamanım yok…
Fakat bazı gerçekleri ifade etmezsem çatlarım… Bu gerçekleri ifade ederken arkadaşlarımı da rencide etmek istemem… Şu günlerde bu değişimden pek çok hastane çalışanının memnun olduğunu şaşırarak müşahede ediyorum… Hekimler, hemşireler ve diğer yardımcı sağlık personellerinden yakın zamanda görüştüklerim özellikle başhekimlerden yana çok dertliydiler… Onların gidecek olmaları adeta bayram havası estirmiş…
Başhekimlerim baskısı, soğuk davranışları ve saymak istemediğim diğer başka nedenlerden dolayı onların değişecek olmalarından dolayı sağlık çalışanları büyük mutluluk duyuyorlar… Çeyrek asra yakındır bu kurum içinde çalışıyorum. Başhekimlerin bu kadar çok antipati topladığına ilk kez tanık oldum… Yeni gelen Başhekimlerin ya da Direktörlerin (Hekimbaşılarının değil) bu duruma dikkat etmeleri gerekiyor… Baskı ve zorlayıcı davranışlar insanları çileden çıkarıyor…
Hekimler ve sağlık çalışanları standart insan değillerdir… Hem özel hem de güzel insanlardır… Çoğu sıra dışı orijinal özelliklere sahiplerdir… Belli bir dünya görüşüne sahiplerdir… Üniversite sınavlarında derece yaparak Tıp Fakültelerine giren bu insanlar hem zeki hem de çok çalışkandırlar… İçlerinde kafası çalışmayan yoktur… Düşünce adamıdırlar, sanat insanıdırlar ve idealist bir yaşam felsefesine sahiplerdir… Yani kısacası sağlık çalışanları özel insanlardır…
Boyunduruğa girmek istemezler… Dayatmalardan nefret ederler… Özgürlüklerine düşkündürler… Sinip, korkarak sünepeleşmezler… Dik dururlar ve onurlarını, gururlarını kimseye çiğnetmezler… Başhekimlik makamları psikolojik baskı aracı haline dönüştürülmemelidir. Kimse hele hele bu devirde bu baskılardan fayda göremez… Demir yumrukla yönetme devri ve anlayışı artık bitmiştir…
Yöneticiler; kardeşçe, yumuşaklıkla, hoş görüyle hastanelerimizde herkese eşit muamelede bulunmalıdırlar… Ayrımcılık yapmak, siyasi görüşlere göre farklı tavırlar almak ve saymak istemediğim bazı adaletli olmayan yaklaşımlar içine girmek kurumlar içindeki motivasyon ve huzuru bozarlar…
Bir de yöneticilere herkesin kolay ve çabuk ulaşması çok önemlidir… Kapalı kapılar ardında krallar gibi yalnız ve ıssız odalarında oturmaları doğru değildir… Koşamayacak ve mütevazi olamayacak adamlar bu görevleri kabul etmesin… Bu dünya geçici… Kalp kırmak kolay fakat kazanmak çok zor… Böyle olanlar da sadece hekimlik yapsınlar… Millete memlekete daha çok faydaları olur… Yazacak çok şey var fakat şimdilik bu kadar yeter…
Dr.Recai Yahyaoğlu
https://twitter.com/dryahyaoglu
