Hemşirelerimiz yani “Beyaz Meleklerimiz” yoruldular, tükeniyorlar…
İLO verilerine göre dünyada bin nüfusa düşen tüm sağlık çalışanı sayısında Norveç 104,9 ile birinci iken bu sayı ülkemizde 17,3… Bin nüfusa ülkemizde düşen hemşire sayısı ise 2,5 gibi…
Hemşire açığı ile oluşan ağır iş yükü ve tatminkâr olmayan çalışma koşulları da tükenmeye sebep…
Tükendikçe de işten ayrılmayı tercih ediyorlar…
Ve bilmeliyiz ki; hemşirelerimiz; sağlık sisteminin bel kemiğidir. Ve hemşirelerimizin sayıca yetersiz olduğu noktada, hasta güvenliği odaklı bakım standartlarımıza uyumda zorlaşacaktır.
12-18 Mayıs Hemşirelik Haftası nedeniyle bizde hemşirelerimizin sıkıntılarına dikkat çekmek istedik.
Sorun sadece bizde değil küresel….
Medimagazin’in The JapanTimes kaynaklı yayınladığı habere göre de Japonya’da Ocak ve Şubat aylarında yapılan bir ankete göre, hemşirelerin % 51,3'ü, yüksek düzeyde stres ve enfeksiyon kapma endişelerini öne sürerek ya “her zaman” ya da “bazen” ayrılmayı işten ayrılmayı düşündüklerini söyledi.
Dünyada “Hemşire” açığı var…
Tüm dünyada hemşire açığı her geçen gün derinleşmekte ve Covid-19 Pandemisi de bu açığını arttırdı..
► Geçtiğimiz yıl, 7 Nisan 2020 / Dünya Sağlık Günü nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü; küresel hemşire açığının 6 milyon bulduğunu ifade etmişti.
► ICN – Uluslararası Hemşireler Konseyi; 130’u aşkın ülkeden hemşire derneklerini çatısında bulunduran bir kuruluş olarak yaptığı açıklamasında; “ağır iş yükü, yetersiz kaynaklar, tükenmişlik ve stresin” meslekten ayrılma nedeni olarak başı çektiğini belirtiyor…
Pandemi de düşünüldüğünde bu açığın 13 milyona ulaşabileceği öngörülmekte..
Ve yeni mezun bir hemşirenin; tam manasıyla işe hazır olduğu döneme kadar 3-4 yıl geçmesi gerektiği düşünüldüğünde, hemşire açığının oluşturacağı sıkıntı daha da anlaşılır hale gelmektedir.
Ayrıca ICN; gelecek on yılda % 17’sinin (4,8 milyonun) emekli olabileceğine dikkat çekiyor…
Hemşirelik mesleğinde görünen o ki; vay dünyanın haline…
Tedavi süreçlerindeki öncelikli meslekler; hekimler ve hemşireler…
Sağlık hizmetinin makro manada kalite ve niteliğini belirleyen asıl meslekler denilince;
► Teşhis ve tedavi hizmetleri hususunda hekimler,
► Hastaya sunulacak sağlık bakım hizmetlerinde de hemşireler gelir.
Diğer tüm sağlık meslekleri ise bu iki asıl unsurun tamamlayıcısı olarak tedavi süreçlerinde yer alırlar.
Tedavinin başarısını gösteren hastaya sunulan sağlık bakımıdır ve bu bakımın temel unsuru hemşiredir.
► Son yıllarda dünyada ve ülkemizde, hemşire açığından kaynaklı olarak, farklı sağlık mesleklerinin hemşirenin görev alanlarında yer aldığını görmekteyiz.
Bu durumun ne kadar sağlıklı olduğu ise ayrı bir tartışma konusudur.
Hal böyle olunca, hemşirelerimizin önemi bir kat daha artmakta…
Sağlık çalışanı açığı var derken atanamayan sağlık çalışanları olmasına ne dersiniz?...
Sağlık Bakanlığımızın 2019 yılı Sağlık İstatistiklerine göre hemşire sayımız 198 bin… Günümüzde de bu sayının 218 binlere ulaştığı bilinmekte ve ülkemizde de hemşire açığı olduğu bir gerçek…
Bu sonucun doğurduğu soru ise şu: Bu hemşire açığına rağmen atanamayan hemşire var mı?
Basına yansıyan haberlere baktığımızda ülkemiz de 620 bin civarında atanamayan sağlık çalışanı olduğunu, son dönemlerde hemşirelik mezunlarına kadro verilmediğini ve sadece lise mezunu hemşirelerden iş arayan sayısının 60 bin civarında bulunduğunu görüyoruz…
► Sağlık çalışanı açığı derken bir yandan da atanamayan sağlık çalışanlarından bahsetmenin çelişki olduğu gerçeği görülmelidir…
Türk Hemşireler Derneği Başkanı Prof. Dr. Sevilay Şenol Çelik; hemşirelik sorunlarına dikkat çekerken “100 binden fazla hemşire atama beklerken, hemşire açığı var gerekçesi ile hemşire görev, yetki ve sorumluluklarının diğer sağlık çalışanlarına devredilmesi” diyerek bu sıkıntının altını çiziyor…
Önemli bir risk; yurt dışında çalışma isteği…
Covid-19 Pandemisi sonrası hemşirelerimizin € veya $ üzerinden ücretler ile yurt dışına çalışmaya gidişleri olabilir. Bu durum, yabancı dil sorunu olmayan hemşireler için avantajlı bir tercih bile olabilir.
Bu risk, regülasyon yapan düzenleyici otorite tarafından görülmelidir. Çünkü ekonomik olarak daha güçlü olan ABD ve Avrupa ülkeleri daha iyi koşullarda ülkemizden hemşire transferine yönelecekler…
Ki bu durum ülkemizdeki hemşire açığını derinleştirecektir, dikkat!....
Sağlık hizmetinin kalitesini belirleyen unsur “hasta güvenliğidir..”
Hasta odaklı düşünelim dediğiniz her noktada, hastaya sunulan bakımın kalitesinden bahsetmekteyiz.
Hal öyle olunca da; hemşireliğin gelişimine devam edebilmesi için “uzman hemşirelik” hususunun tartışma olmaktan çıkarılarak pratiğe kazandırılması önemlidir. Belki de hastanelerimizde “Başhemşire” olan görev pozisyonunun “Hasta Bakım Hizmetleri Müdürlüğüne” evrilmesi de mesleğin öneminin derinleşmesini sağlayacaktır.
Unutmayalım ki; “hemşireliği hemşire öğretir, hemşireyi hemşire yönetir…”
Hemşire kardeşlerimizin sorunlarının bir hayli çok olduğunu biliyoruz, bu sorunları Türk Hemşireler Derneği Başkanı Prof. Dr. Sevilay Şenol Çelik birçok platformda dile getiriyor, internet üzerinden de daha detaylı olarak sayın başkanın ifade ettiği sorunlara ulaşabilirsiniz… Biz sayın başkan ile yaptığımız bir söyleşimizdeki ifadesini önemsiyoruz ve bu hususu sağlık hizmetine olan sorumluluklarımız gereği sizlerle de paylaşmak istedik…
► “Sesimizin duyulduğunu biliyoruz, icraata geçmesini önemsiyoruz, bekliyoruz…” demişti…
Daha iyi bir sağlık için, sağlık sisteminin belkemiği hemşirelerimiz; geleceğini görmek istiyor,
Görsünler ki tükenmesinler, yorulmasınlar, severek isteyerek, coşkuyla, umutla bizlere sağlık sunmaya devam etsinler…
Dr. Feza Şen
0 532 277 88 27
Mail: [email protected] & [email protected]
Web: www.fezasen.com
Sağlık Aktüel - www.saglikaktuel.com
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Sağlık Aktüel’e (www.saglikaktuel.com) aittir. İzin alınmadan aktif bağlantı kurulsa bile içerik kullanılamaz. Yapılan alıntılar için 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun 36. maddesi uyarınca yasal işlem uygulanacaktır.