Sağlık sektörü finansmanı, sigorta primleri ve vergilerden oluşan fon ile yapılmaktadır. Yani sigorta primlerini hizmeti kullananlar ödemekte iken, genel vergilerden oluşan bütçeden de sisteme katkı yapılmaktadır. Sigortacılık mantığı ile bakarsak sigorta primlerini ve vergileri ödeyenler aslında hizmeti kullananlar yani halktır. Sigorta primleri ve vergilerden oluşturulan fonu da kamu bütçesinden katkı olarak nitelemek sigortacılık açısından doğru mudur ???
Örnekleyecek olursak, 2007 yılında Sağlık Bakanlığı’na bağlı sağlık kurumlarında yapılan tedaviler neticesinde 9,3 katrilyon SGK adına yani gelen primler üzerinden ödeme yapılırken,
Genel bütçeden de 6 katrilyon personel maaş ödemesi yapılarak genel sağlık fonundan 15 katrilyon kullanılmıştır.
Oysa Özel Sağlık Kurumları ise, verdikleri sağlık hizmet karşılığı 3,5 katrilyon kamu sağlık fonundan alırken, istihdam ettikleri personel açısından yaklaşık 1,95 katrilyon Stopaj ve SSK Primi üreterek kamu bütçesine katkı sağlamışlardır. Yani kamu otoritesi, özel sağlık kurumlarından hizmet almakla fırsat maliyeti ülke ekonomisine katkı olarak gelmiştir.
Sağlığa ayrılan fonların, verimli kullanımına hizmeti üreten özel ve kamu sağlık kurumlarını karşılaştırarak, mukayese ederek ulaşabilirsiniz.
Bugün kamu hastanelerinde ürettikleri hizmetlerin bedelleri kamu tarafından yani SGK tarafından o hastanenin döner sermayesine ödenmekte ve o kamu hastanesinin yönetimi tarafından çeşitli alımlarda kullanılmaktadır. Kamu sağlık kurumlarındaki dış kaynak kullanımlarına dikkat edilmelidir.
Kamu sağlık kurumlarının döner sermayeleri tarafından alımları yapılan dış kaynak kullanımlarına harcanan para miktarlarının, o hastane döner sermaye gelirinin aylık % 20’si gibi olduğu düşünülürse harcanan fonun büyüklüğü ortaya çıkar.
Bu harcamalar genelde temizlik, güvenlik ve bilgi işlem elemanı alımında kullanılmaktadır. Bu alımlarda ihtiyaç olarak belirlenen insan gücü, hangi ilmi metotla ve hangi testler yapılarak ihtiyaç belirlenmiştir ???
Dış kaynak kullanımı ile kamu sağlık kurumlarına alınan teşhiste kullanılan oldukça pahalı olan tomografi ve MR alımları neden il sağlık müdürlerince planlanarak yapılmaz da, üst otoriteden izine dayalı kamu hastanesi başhekimliği kararlarınca alınarak aynı ildeki birden fazla kamu hastanesinde aynı cihazların olması durumu oluşur ??? Bu kıt kaynakların verimsiz kullanımı olmuyor mu ???
Aynı ilde özel sektöre ait PET CT varken, o ildeki kamu hastaneleri bu cihazı kullanmazda kamu hastanesine de aynı cihazı almak için neden tekrar kaynak kullanırlar ???
Bu kalemlerde yapılan harcamalar ülkenin sağlık gideri içinde harcanan kaynaklar değil midir ???
Sağlık ekonomisi dediğinizde belirli yöntemlerle analiz edebilirsiniz. Maliyet minimizasyonu, maliyet etkililik analizi ve maliyet fayda analizi bunlardan birkaçıdır. Aralarındaki farkları ise üretilen çıktılar belirlemektedir.
Özel sağlık kurumları ile kamu sağlık kurumlarında üretilen sağlık hizmetlerini hiç böyle karşılaştırdık mı acaba ????
- Maliyet Minimizasyonu’nda, eş fayda sağlayan çıktılar vardır. Örneğin bir kamu sağlık kurumundaki poliklinik hasta maliyeti ile bir özel sağlık kuruluşundaki poliklinik hasta maliyetini karşılaştırabilirsiniz. Sağlık giderlerini oluşturduğunuz fonları yani kıt kaynakları verimli kullanmak hepimizin kamusal sorumluluğudur. Özel ve kamu sağlık kurumlarındaki poliklinik maliyetlerinin SGK kayıtlarında var olduğunu da bildiğimize göre ucuz ve etkili olanı alma doğrusu kaçınılmazdır. Hangisi ucuzsa seçersiniz.
Maliyet Etkililik Analizi’nde çıktılar eş anlamlı değildir. Özel sağlık kurumları arasında değerleme yapabilirsiniz. Yani bir özel hastanedeki poliklinik maliyeti ile bir tıp/dal merkezindeki poliklinik maliyetini karşılaştırabilir ve sistemde hangi sunucuların olacağına verisel bakışla karar verebilirsiniz. Bu kararı verirken erişilebilir olmayı da önemserseniz sistemde olması gereken suculara hak eden değeri de vermiş olursunuz. Özel hastaneler arasında talep esnekliği olmayan bir hastalığın tedavi maliyetini karşılaştırabilirsiniz. Örneğin apandist, örneğin bypass. Kamusal sorumluluğumuz, aynı etkili sonuca ulaşan tedaviyi ekonomik almaksa, özel kurumlar arasında hizmet fiyatlarını farklı kılmadan ve bir grubu subvanse etmeden hizmeti alabilirsiniz.
Maliyet Fayda Analizi’nde ise çıktının kalitesi de dikkate alınır. Yani yapılan ameliyat sayısı önemli değildir. Önemli olan doğru sağlık sonucu veren ameliyat sayısıdır. Özel sağlık kurumları maliyet fayda analizine en çok önemi veren kurumlardır. Çünkü tabii oldukları yönetmelikler çercevesinde yaptıkları bir operasyon sırasında başlarına gelen tıbbi komplikasyon maliyetleri alacakları kamu ödemelerinden kesilmektedir. Dolayısıyla ürettikleri sağlık hizmeti nitelikli olmak zorundadır.
Sağlık sektöründe değişim son hızıyla devam ederken, uluslar arası fonların özel sağlık kurumlarımıza taleplerinin arttığı dönemde uygulamaya girecek olan 2008 SUT fiyatlarının neleri de beraberinde getirdiğinin öngörülmesi gerekmekte. Öngörü yaparken de özel sağlık işletmecilerini ve kanun yapıcıları şu ya da bu düzenleme olacak diye irrite etmek yerine düşündürmenin fark yaratacağını düşünüyoruz.
Analitik düşünerek veriye dayalı analiz yaparak, sağlık sistemlerinin performanslarına niteliksel açıdan bakarsak, özel sağlık kurumlarına hak ettikleri değeri vermiş oluruz. Onların sizlerin hakkaniyetli kararlarına, sizlerinde onların verdikleri sağlık hizmetlerine ihtiyaçları var. Çünkü hizmeti alanlar da bu ülkenin insanları, fonlara katkı olan vergi ve primleri ödeyenlerde bu ülkenin insanları !!!!
Sağlıklı günler dilerim.
Dr. Feza Şen
Sağlık Yönetim MBA
Bursa Sağlık Kuruluşları Derneği
Genel Sekreteri
Sağlık İşletmecisi
0 532 2778827-- [email protected]