Doç. Dr. Deniz Baklacı: "Hastanın şansı şu ki kurşun vücut tarafından bir koruyucu dokuyla kaplanmış ve bir kitle halini almış. Ameliyat 2 saat kadar sürdü. Kurşunu ve etrafındaki o koruyucu yumuşak doku tabakasını herhangi bir yüz kesiği olmadan endoskopik olarak çıkardık"
Çaycuma ilçesi Akçahatipler köyünde ikamet eden Kazim Koca'nın yüzüne, 50 yıl önce nereden geldiği belirlenemeyen kurşun isabet etti. Kaldırıldığı hastanede burun ve çene kemiği birleşim yerine yerleşen kurşun çıkarılamayan Koca, tedavisinin ardından taburcu edildi.
Daha sonra "bir zararı yok" düşüncesiyle kurşunu aldırmayan Koca, zaman içerisinde nefes alma güçlüğü çekmeye başladı.
Başvurduğu birkaç merkezde kurşunun çıkarılmasının ardından belli etkilerinin olabileceğinin söylenmesi üzerine ameliyat olmaktan çekinen Koca, son olarak Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesine başvurdu.
Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Deniz Baklacı ve ekibi tarafından yapılan tetkiklerin ardından ameliyata alınan Koca, yaklaşık 2 saat süren ameliyatla kurşundan kurtuldu.
"Çok nadir görülebilecek bir tabloydu"
Doç. Dr. Deniz Baklacı, gazetecilere, hastanın burundan nefes alma güçlüğü, burun giriş deliklerinde bir kitle nedeniyle kendilerine başvurduğunu söyledi.
Hastanın 50 yıl önce tesadüf eseri yüzüne gelen ve içeride kalan bir kurşunun çıkarılmadığını öğrendiklerini belirten Baklacı, "Tomografi görüntülemeleriyle kurşunun içeride olduğunu tespit ettik. Kurşunun çıkarılması gerektiğini hastaya önerdik, hastamız da bu durumu kabul etti." dedi.
Baklacı, tedavi sürecine hemen başladıklarını aktararak, şöyle devam etti:
"Hastanın şansı şu ki kurşun vücut tarafından bir koruyucu dokuyla kaplanmış ve bir kitle halini almış. Büyük ihtimalle de hastada yan etki yapmamasının nedeni bu yabancı cisim tarafından korunaklı bir hale gelmiş olmasıydı. Ameliyat 2 saat kadar sürdü. Kurşunu ve etrafındaki o koruyucu yumuşak doku tabakasını herhangi bir yüz kesiği olmadan endoskopik olarak çıkardık. Mermi tam olarak yüz kemiğine yerleşmişti. Burunda yabancı cisim sık karşılaştığımız bir durum ama genellikle çocuk popülasyonlarında oluyor. Bunları erken yakalarsak hemen çıkarıyoruz, geç yakalarsak bunlar yine bir yabancı cisim haline geliyor. Geçmeyen burun akıntıları, kötü koku, koku alma bozukluğu gibi şikayetlerle hastalar bize geliyor ama bu hastada görülen, çok nadir görülebilecek bir tabloydu."
Hastanın birkaç merkeze başvurduğunda kurşunun çıkarılabileceğinin ancak belli komplikasyonların olabileceğinin anlatıldığını, hastanın da bu durumlardan korkarak bu zamana kadar ameliyat olmak istemediğini ifade eden Baklacı, hastaya sağlığına kavuşturdukları için mutlu olduklarını sözlerine ekledi.
Kazim Koca da 13 yaşında bakkaldan çıktığı sırada kendisine kurşun isabet ettiğini dile getirerek, "O sırada burnumda bir yanma oldu. Daha sonraları bir zararı yok diye kurşunu aldırmadım. Sonra İstanbul'a geldim. Hem koronavirüs vardı hem de 'riskli' dediler. Bir zararı olmasaydı yine aldırmayacaktım. Gittiğim bir doktor, 'Aldırmasan daha iyi.' dedi. Nedenini sordum. 'Bu riskli.' dedi. Biz de vazgeçtik. Köye geldim, durumu muhtara söyledim. O da yardımcı oldu, şimdi iyiyim." diye konuştu.