• BIST 8618.57
  • Altın 3032.461
  • Dolar 34.3283
  • Euro 37.4449
  • Ankara 10 °C
  • İstanbul 11 °C
  • Bursa 15 °C
  • Antalya 23 °C
  • İzmir 19 °C

Yüzbinlerce sözleşmeli personel 42 yıllık bir mevzuatla yönetilemez

Yüzbinlerce sözleşmeli personel 42 yıllık bir mevzuatla yönetilemez
Yeni Şafak yazarı Ahmet ÜNLÜ bu günkü yazısında; Sözleşmeli personele uygulanan, 42 yıllık olan ve adeta yamalı bohçaya dönen mevzuattan kaynaklanan sorunlara ve niçin bu mevzuatta güncelleme yapılmadığına değindi.

Ahmet ÜNLÜ'nün yazısı;

Yüzbinlerce sözleşmeli personel 42 yıllık demode bir mevzuatla yönetilemez

657 sayılı Kanun'un 4-B maddesine göre çalıştırılan yüzbinlerce sözleşmeli personele uygulanan mevzuatın 1978 tarihli olması ve adeta yamalı bohçaya dönmesi cidden üzücü bir durumdur. Dört başı mamur bir düzenleme yapılması çok mu zor? Bu yazımızda ortaya çıkan sorunlara ve demode olmuş personel mevzuatına niçin güncelleme yapılmadığına değineceğiz.

4-B'li sözleşmeli personele 42 yıllık mevzuat uygulanıyor

657 sayılı Kanun'un 4-B maddesine göre çalıştırılan sözleşmeli personelin çalıştırılmasına ilişkin mevcut düzenleme "1978 tarihli ve 7/15754 Sayılı Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar"dır. Bu Bakanlar Kurulu Kararı'nın yürürlüğe girmesinden yaklaşık olarak 42 yıl geçmiştir. Bu süre içerisinde bu mevzuat çok fazla değişikliğe uğramış ve personel birimlerinin bu değişiklikleri takip etmesi neredeyse imkansız hale gelmiştir. Burada anlaşılması zor olan husus, bu kadar değişikliğe uğrayan bir metnin yeniden ve yeni bir anlayışla yazılması ve Cumhurbaşkanı'nın onayından geçirilmesinin bu kadar zor olup olmadığıdır. Daha önceki yazılarımızda da bahsettiğimiz üzere, Cumhurbaşkanı'na sunulan o kadar lüzumsuz kararname varken yüz binlerce insanı ilgilendiren bir mevzuatın bu kadar kevgire döndürülmesi ve ille de bu mevzuatla biz bunların haklarını ve menfeatlerini düzenleyeceğiz ısrarında bulunulması doğrusu anlaşılır bir durum olmasa gerektir.

KPSS ile alımlarda tek puan kullanılmalı

Halihazırdaki uygulamada, kariyer memurluklar hariç kamudaki memur, işçi ve sözleşmeli personel alımlarında KPSS B puan türü kullanılmaktadır. Daha önce sadece memur alımı olduğu için süreci yönetmek kolaydı. Ancak diğer statülerdeki alımların artmasıyla birlikte bir karmaşa oluşmuş ve yüksek puan alan KPSS adayları sık sık geçiş yapmaya başlamıştır. Mevzuatımızda KPSS puanlarının iki defa kullanılmasına yönelik puanlar hep aynı statü içindir. Yani memur iken memur olunamaması, sözleşmeli personel iken sözleşmeli personel olunamaması, işçi iken işçi olunamaması gibi. Halbuki statüler arası geçişler için bir kısıtlama bulunmamaktadır. Böyle bir kısıtlama olmadığı için aynı puan türü ile bir personel kurum kurum dolaşır hale gelmiştir. Herhalde bu sorunun çözümü için Meclis'i göreve çağırmaya gerek yoktur.

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın düzenlemesi sorunu çözer mi?

Son olarak Esaslar'a 9 Mayıs'ta eklenen geçici madde ile; "Tarım ve Orman Bakanlığı'nca 2020 yılı içerisinde bu Esaslar kapsamında, (ÖSYM) Başkanlığı tarafından doğrudan yapılacak merkezi yerleştirme sonuçlarına göre istihdam edilecek sözleşmeli personel alımlarında, halihazırda kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapmakta olanların ataması yapılmaz" ifadesi konulmuştur. Ancak, bu düzenleme sözleşme imzalanması aşamasını düzenlemektedir. Yani kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapmakta olanların yerleştirme için müracaatına engel bir durum söz konusu değildir. Yani düzenleme eksik yapılmıştır. İşte sorunlara genel olarak değil de kurumlar özelinde yaklaşılması sorunları içinden çıkılmaz hale getiriyor.

Sözleşmeli personel alımında yaşanan sorunlar

Kamu personel istihdamını düzenleyen birçok mevzuatta dağınık bir şekilde düzenlemelere yer verilmiştir. Bu durumun uygulamada sıkıntıya yol açtığı ve sadra şifa olmadığı görülmektedir.

Bunları sıralayacak olursak;

1- Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik'in aşağıda yer verilen Ek 2. maddesi sadece ÖSYM'nin yürüttüğü merkezi yerleştirmelere ilişkindir. ÖSYM yılda iki kez merkezi yerleştirme yapmaktadır. Ancak kurumsal alımlar kapsam dışındadır.

2- Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 10. maddesi hükmü de işçi olarak çalışmaya başlamış olanlardan yeniden işçi alımlarına başvuracaklara ilişkin kısıtlamayı kapsamaktadır.

3- Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esasların Ek 1. maddesinde, çalışmakta olan sözleşmeli personelin unvan değişikliği niteliğinde bir kadro söz konusu değilse yeni sözleşmeli alımlara başvuramayacağı belirtilmiştir. Ayrıca, sözleşmenin tek taraflı feshi tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe kamu kurum ve kuruluşlarının sözleşmeli personel pozisyonlarında yeniden istihdam edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

4- 2020 yılı Yatırım ve Finansman Kararnamesi'nde yer alan hükümde ise KİT'lerdeki sözleşmeli pozisyonlara atananlara, meslek özel yarışma sınavıyla girilen kadrolar ile unvan değişikliği niteliğindeki atamalar hariç, 3 yıl süreyle hiçbir kamu kurumuna atanamayacakları belirtilmiştir.

Yukarıdaki hükümlerden de görüleceği üzere her statü için kendi içinde düzenleme yapılmış ancak uygulamada statü içi geçişler dahi merkezi bir veri tabanı olmadığı için kontrol edilememektedir. Bazı durumlarda ise aday göreve başlamakta ancak 6 ay sonra şartları taşımadığı için ataması iptal edilerek ortada kalabilmektedir.

Uygulamada hangi sorunlar yaşanmaktadır

Uygulama yaşanan sorunları sırlamak gerekirse;

1- Yüksek puan alanlar önce işçi olmakta, sonra aynı KPSS puanı ile sözleşmeli personel pozisyonuna geçmekte sonra da yine KPSS puanıyla memur statüsüne atanabilmektedir. Kamu kurumlarının hizmet ihtiyacı ise eksik kalan pozisyonlar nedeniyle bir türlü karşılanamamaktadır.

2- Yukarıda yer verilen kuralların takibi merkezi bir veri tabanı olmadığı için kontrol dahi edilememektedir. Örnekle açıklamak gerekirse, Sağlık Bakanlığı 18 bin kişilik alıma çıktığında, başvuru yapmaması gerekenler de başvuru yapabildiği için, toplamda 16.000 bin pozisyona yerleştirme yapılabilmekte, 2 bin pozisyon ise boş kalabilmektedir. Bundan en çok belediye, üniversite gibi teşkilat itibariyle küçük kurumlar zarar görmektedir. Çünkü aldıkları personel sık sık başka kurumların yerleştirmelerine müracaat ederek gitmektedir.

3- Kişilerin sık sık yer değiştirmesi kurumsal hizmetleri sekteye uğratmaktadır. Yetişmiş personel bir şekilde (ya kurumsal muvafakat ya da dava yoluyla) KPSS puanıyla yeni yerleştiği kuruma geçebilmektedir.

Çözüm için neler yapılmalıdır?

Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik, Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ve Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar'da eşzamanlı yapılacak bir düzenlemeyle, KPSS puanlarının, sadece statü içi değil statüler arasında da bir kez kullanılabileceği düzenlenmelidir.

Burada istisna olup olmayacağına diğer ilgili kurumların görüşleri alındıktan sonra karar verilmelidir. İstisnalar, yatırım ve finansman kararnamesinde olduğu gibi mesleğe özel yarışma sınavıyla girilen kadrolar ile unvan değişikliği niteliğindeki atamalar olarak düzenlenebilir. Şayet istisna olacaksa dahi bu istisna ancak 3 yıldan sonra olmalıdır. Yani bir kadro veya pozisyona atananlar 3 yıl süreyle aynı yerde çalışmalıdır.

KPSS ile yerleşenler merkezi olarak takip edilememektedir. Bir yerleştirme döneminde yerleştirildiği halde yaptırım olmadığı için feragat dilekçesi verenler dahi bulunmaktadır. Yani yaptırım sadece sözleşme imzalayanlar için geçerli olup, bir kuruma yerleşmek sözleşme imzalamak anlamına gelmemektedir. Yine kamu kurum ve kuruluşlarının toplu yerleştirmesi yapılmadığı ve kamu kurumları ÖSYM'ye ayrı ayrı yerleştirme için ilana çıktıkları için bir aday aynı KPSS puanıyla birçok kuruma yerleştirilmekte ve sadece birine gittiği için de pozisyonlar boş kalarak yerleşemeyen adaylar mağdur olmaktadır. Ayrıca, hazırlanan kılavuzlar merkezi olarak kontrol edilmediği için de yetersizlik içermektedirler.

Bu bağlamda KPSS puanıyla alım yapan tüm kurumlar, alım sonuçlarını Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bildirmeli ve alımlar öncesinde adayların aynı KPSS puanıyla yerleşip yerleşmediği veri tabanından otomatik olarak kontrol edilerek daha işin başında sistem tarafından engellenmelidir. Yine atama veya sözleşme imzalanma değil sadece yerleştirme esas alınmalıdır. Bu şekilde bir sistem kurulması halinde, adaylar "daha sonra bir kuruma geçerim" anlayışıyla hareket etmeyi ve kamu hizmetlerini sekteye uğratmayı bırakacaktır. İnşallah ne demek istediğimizi anlayan birileri çıkar da bir faydamız dokunmuş olur.

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 36901 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim