• BIST 9626.56
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.213
  • Euro 36.6812
  • Ankara 6 °C
  • İstanbul 11 °C
  • Bursa 7 °C
  • Antalya 12 °C
  • İzmir 14 °C

Yutma güçlüğü yemek borusu kanserinin habercisi olabilir!

Yutma güçlüğü yemek borusu kanserinin habercisi olabilir!
Hemen hemen herkes arada sırada da olsa yutma sorunuyla karşı karşıya kalabiliyor. Ancak dikkat! Yutma güçlüğü, özellikle ileri yaşlarda yemek borusu kanserinin habercisi olabiliyor!

Bu riski azaltmak içinse öncelikle tütsülenen ya da mangalda pişirilen besinlerden ve çayı aşırı sıcak içmekten kaçınmak gerekiyor!

 

Hemen herkes hayatının belli bir döneminde yutma sorunu yaşıyor. Genelde boğaz enfeksiyonlarında, yemek borusunun üst kısmında yer alan dokuların zarar görmesinden kaynaklanan yutma güçlüğü, enfeksiyon bitiminde sona eriyor. Ancak alt ve orta kısımlara doğru olan yutmada zorlanmanın sebepleri ise çok daha farklı oluyor. Acıbadem Beylikdüzü Cerrahi Tıp Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Barış Gürsoy, özellikle katı besinlere karşı ortaya çıkan yutma güçlüğünün yemek borusu kanserinin en tipik belirtisi olduğu uyarısında bulunarak, “Kişi ileri yaşlarda ise bu yakınma daha da önem taşıyor. Bu nedenle yutma güçlüğü asla hafife alınmamalı.“ diyor.

YUTKANMAK NASIL GERÇEKLEŞİYOR?

İçi boş bir organ olan yemek borusu çiğnediğimiz besinlerin ve içtiğimiz sıvıların mideye geçişini sağlıyor. Bunu, yuvarlak ve uzunlamasına yer alan kaslarının sıralı olarak kasılması ile sağlıyor. Yemek  borusunun üst ve alt kısmında kelepçeye benzer bir kilit mekanizması bulunuyor. Bu sayede yeterince çiğnenmemiş besinler yutulamazken, mide asidi ile karışmış olanlar da tekrar yemek borusuna kaçmıyor.

YUTMA GÜÇLÜĞÜ YEMEK BORUSU KANSERİNİN EN ÖNEMLİ BELİRTİSİ!

Yutma güçlüğü zaman zaman birçok kişinin yaşadığı bir sorun. Genellikle önemsenmeyen, “su içince geçer” ya da “boğazın kurumuştur” gibi cümlelerle geçiştirilebilen bu durum aslında yemek borusu kanserinin en önemli belirtisi olabiliyor. Sadece yutkunma güçlüğü belirtisi ile uzman bir hekime başvurmak bile tedavi açısından büyük önem taşıyor.

ÇOK İÇİLEN SICAK ÇAY YEMEK BORUSU DÜŞMANI!

Coğrafi farklılıklar ve alışkanlıklar yemek borusu kanserinin görülme oranlarında büyük rol oynuyor. Örneğin beslenme alışkanlıkları, yemek borusu kanserinin oluşumunda çok önemli bir etken. Tütsülenen ya da mangalda pişirilen besinler ile aşırı miktarda ve sıcak tüketilen çay türü içecekler yemek borusunun düşmanı olarak nitelendiriliyor. Bu nedenle ülkemizde Van, Erzurum, Ağrı ve Kars gibi bu tip beslenme alışkanlıkların yoğun olduğu bölgelerde yemek borusu kanserinin görülme oranı çok daha yüksek. Dünyada ise yemek borusu kanserinin en sık görüldüğü ülkelerin başında Kazakistan ve Çin geliyor. Batı toplumlarında her 100 bin kişiden 20’sinde yemek borusu kanserine rastlanırken, Çin’de bu rakam 160’a, Kazakistan’da ise 560’a ulaşıyor. Ayrıca tam tahıllar, kuru baklagiller, yeşil sebzeler ve kuru yemişlerde bulunan molibden, istiridye, balık, et, çekirdek, ceviz, badem, yumurta, peynir ve sütte bulunan çinkonun yetersiz alınmasından kaynaklanan çinko eksikliği de yemek borusu kanserine zemin hazırlayabiliyor.

ENDOSKOPİK İNCELEME ŞART

Genç, sağlıklı, daha önceden herhangi bir hastalığı bulunmayan hastaların yutma güçlüklerinde akla ilk olarak kanser gelmeyebiliyor. Ancak yemek borusunu tıkayıcı rahatsızlığı veya reflüsü olan hastalarda yemek borusu kanseri gelişebileceğinin akılda tutulması ve endoskopik incelemenin mutlaka yapılması gerekiyor.

ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIYOR

Son yıllarda endoskopik görüntüleme yöntemlerinin artması, daha erken evrede, herhangi bir şikayete yol açmayan lezyonların bile tespit edilmesini mümkün hale getiriyor. Erken teşhis edilen yemek borusu kanserlerinde hastaların kurtulma şansı yüksek oluyor. Bunun aksine geç kalındığında ise akciğer, karaciğer ve karın zarı gibi komşu organ ve dokulara yayılma sık olarak görülüyor. Hastalığın yakalanma evresine göre de cerrahi tedavi, radyoterapi ya da kemoterapi uygulanıyor.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 4402 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim