Yürütmesi durdurulan ATT yönetmeliğiyle ilgili İSKD web sitesinde hukuki açıklama yapılmıştır. Av. Meltem Uğur tarafından yapılan açıklamada;"Danıştay 10. Dairesi Başkanlığının 2008/2416 E. sayılı dosyasından ATTY Özel Sağlık Kuruluşları Hakkındaki Yönetmeliğin m.7/2, m.25/1, m.38 ve Geçici m.2/2 sinin Yürütmesinin Durdurulmasına karar verilmiştir.
Karar,Danıştay’ın internet sayfasından öğrenilmiş olup, henüz tarafımıza tebligat yapılmamıştır.
1-İlgili Maddeler için verilen Yürütmenin Durdurulması Kararının fiilen uygulanabilmesi için öncelikle ;
*Kararın tarafıma ve Sağlık Bakanlığı vekiline tebliğ edilmesi,
*Kararın tebliğinden itibaren 7 gün içinde Sağlık Bakanlığınca itiraz edilmemesi,
*Eğer itiraz edilmişse, itirazdan itibaren 7 gün içinde itirazın Mahkemece reddedilmesi (fiilen daha uzun sürebilir) gerekmektedir. Bu karar kesindir.
*Karar, itiraz edilmeden ve/veya itirazın red edilmesiyle kesinleştiğinde Sağlık Bakanlığı gecikmeksizin, Karara uygun işlem tesis etmeye mecburdur. Bu süre Kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez.
Kararın tebliğinden itibaren 30 gün geçtiği halde işlem tesis etmeyen görevliler ve İdare aleyhine ceza ve tazminat davaları açılır.
*Dolayısıyla özellikle yeni hekim almak isteyen kuruluşların tebliğ ve itiraz sürelerini beklemeleri ve bu süreler sonunda yeni hekim almak için dilekçe vermeleri uygun olur. Bu süre yaklaşık bir ayı bulabilir. Bu süre beklenmeden verilen dilekçeler, sağlık Md. ce –haklı olarak- reddedilebilir. Süresinde dilekçe verildikten sonra Sağlık Bakanlığının 30 gün cevap verme hakkı bulunmaktadır.
*Bu işlemler adli tatilde de görülen işlemlerdir.
*Yürütmenin Durdurulması Kararı “ idarî işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idarî işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda “ tedbiren verilen bir karardır.
Asıl bağlayıcı olanın dava sonucunda verilecek karar olduğu unutulmamalıdır.
2-Yürütmenin Durdurulması Kararının özü genel olarak ;
İdarenin, Yönetmeliklerle düzenlenmesi gereken konuları tebliğlerle düzenlemek istemesi ile kazanılmış haklara getirdiği kısıtlamalardır.
* Tebliğler,hazırlanması kolay ve sürekli değiştirilebilir düzenlemeler olduğu için keyfiliği getirir. Oysa Yönetmelik, yargı denetimine tabidir. Bu durumda hukuka uygun olmayan Yönetmelikler için ilgililer tarafından iptal davaları açılabilir.
ÖZEL NOT:
*M.38 deki düzenlemelerin Yönetmelikle yapılacak olması ve bu Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra uyum sürelerinin başlayacak olması, mevcut durumun fiilen daha uzun süreceğine işaret etmektedir." denilmektedir.