Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Willke Topçu, "Grip aşıları her yıl ekim ayı bitmeden yapılmalı, çünkü birey 2 haftada aşının mikrobuna karşı bağışıklık kazanarak hastalanmıyor ya da hafif bir şekilde hastalanıyor." uyarısında bulundu.
Topçu, yaptığı açıklamada, gripten korunmanın yolları ve grip aşısının önemi hakkında bilgiler verdi.
Grip salgınının en çok aralık-şubat döneminde görüldüğünü belirten Topçu, "Grip aşıları her yıl ekim ayı bitmeden yapılmalı. Çünkü birey 2 haftada aşının mikrobuna karşı bağışıklık kazanarak hastalanmıyor ya da hafif bir şekilde hastalanıyor." dedi.
Risk grubunda bulunan kişilerin mutlaka grip aşısı olması gerektiğini vurgulayan bulunan Topçu, şöyle devam etti:
"Grip aşısının hiçbir sakıncası yok, ölü bir aşı. Koruyucu özelliği olduğu için grip aşısını öneriyoruz. Risk grubundaki sinüzit, zatürre hastaları, 65 yaş üstü bireyler, gebeler, kanser hastaları ve uzun süren kalp, şeker, böbrek gibi kronik hastalığı bulunanlar, hekimler ve sağlık çalışanlarının grip aşısı olması gerekiyor. Çünkü bu gruplarda grip ölümcül olabiliyor."
- "Yumurtaya alerjisi olanlar dikkatli olmalı"
Prof. Dr. Topçu, sigara içen bireylerin grip enfeksiyonuna yakalanma riskinin daha fazla olduğuna dikkati çekerek, "Grip aşısının çok fazla yan etkisi yok. Belki enjekte edilen yerde bir kızarıklık ya da hafif bir ağrı yapabilir. Aşılar yumurtada hazırlandığı için yumurtaya aşırı alerjisi olan kişiler dikkatli olmalı." ifadelerini kullandı.
Grip aşılarının her sene yeniden, 1 yıl önce toplumda sık görülen hangi mikrop varsa o mikrop katılarak hazırlandığı bilgisini veren Topçu , "Geçen yıl aşı oldum, bu yıl olmama gerek yok" şeklindeki düşüncenin yanlış olduğunu, her yıl yaptırılması gerektiğini vurguladı.
Topçu, medyada grip aşısıyla ilgili yer alan bazı haberlerin bilimden uzak olduğuna işaret ederek, "Bazı yayın organlarında 'Grip aşısı olmayın. Onun yerine sağlıklı beslenin, sebze-meyve tüketin' gibi ifadeler yer alıyor. Biz bilimin yolundan gitmek zorundayız. Siz yine de etinizi, sütünüzü, yumurtanızı yiyin, dengeli beslenin ama beraberinde aşıyı da yaptırın." uyarısında bulundu.
Gribin, nezleden farklı bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Topçu, "Nezlede burun akıntısı göz yaşarması, hapşırık, boğaz ağrısı görülürken; gripte ateş, kas ağrıları, ağır bir halsizlik, baş ağrısı ve beraberinde burun akıntısı belirtileri ortaya çıkar. Grip hastası işe ya da okula gitmemeli. Ellerini sık sık yıkamalı, dengeli beslenmeli ve istirahat etmeli." görüşünü dile getirdi.