Abbas Güçlü-Diyalog / Milliyet
Üniversite hastaneleriyle imzalanan 5 yıllık protokolün bir gecede kaldırılması da bu çerçevede değerlendiriliyor.
YÖK çevrelerinden alınan bilgiye göre, tıp fakültesi kurmak isteyen üniversitelere hastane kurma zorunluluğu Çetinsaya döneminde kaldırıldı.
Bu durumu büyük bir hata olarak nitelendiren YÖK kurmayları, 2012’de alınan bu kararın herhangi bir hukuki dayanağının olmadığını ve rant kapısı yarattığına dikkat çekerek, “Son yapılan düzenleme, idarenin yaptığı hatayı düzeltmekten başka bir şey değil” dediler...
YÖK, YÖK’e karşı!
YÖK, 2012’de 5 üniversite ile 5 yıllığına bir protokol imzaladı. Ama ne olduysa oldu ve 28 Mayıs’ta yeni bir karar alıp bu protokolü tek taraflı olarak iptal etti. Bunun üzerine, Sosyal Güvenlik Kurumu da 31 Mayıs’ta hiçbir tebligat yapmadan, bu hastanelerin SGK ile olan ilişkisini sona erdirdi.
Peki Medipol Üniversitesi, Bilim Üniversitesi, Acıbadem Üniversitesi, İzmir Üniversitesi ve Yeni Yüzyıl Üniversitesi ile YÖK ve SGK arasındaki bu protokol niye iptal edildi?
YÖK’ü böyle bir karar almaya yönelten gerekçe neydi?
Daha da önemlisi, en eskisi 2.5 yıl, en yenisi de bir yıl önce imzalanmış 5 yıllık protokollerin ani feshi üniversiteleri nasıl etkileyecek? Eğitim öğretim zarar görecek mi? Bundan sonrası ne olacak?
Üniversite Hastanesi kimliği kaldırılan hastanelerin bu yöndeki görüşlerini dün sizlerle paylaşmıştık. Söz bugün YÖK’te:
Rant kapısı oldu!
İşte bugünkü YÖK yönetiminin, YÖK eski Başkanı Gökhan Çetinsaya’nın bireysel inisiyatifiydi dediği karara ilişkin söyledikleri:
- 2012’deki YÖK yönetimi, yasal hiçbir dayanağı olmamasına rağmen, tıp fakültesi açmak isteyen üniversitelere “kıyak” geçerek hastane kurma zorunluluğunu kaldırdı. Özel hastanelerle anlaşma koşulu getirdi. Bunun üzerine tıp fakültesi başvurularında patlama oldu.
- Söz konusu kararın yarattığı rantı görmek için söz konusu hastanelerin üniversite hastanesi kabul edilmeden önceki gelirleriyle sonraki gelirlerini kıyaslamak yeter de artar.
- Yasal olmayan bu durum, ciddi bir denetimde sadece YÖK’ü değil ilgili üniversiteleri de zor durumda bırakır.
- Bu kolaycılık, ciddi anlamda tıp fakültesi kurmak için yola çıkan ve büyük bir hastane yapacak olan bir mütevelli heyeti başkanının kararından vazgeçmesine neden oldu. Haksız rekabet ortamı yarattı.
- Önceden bir şekilde izin verilmiş. Niyesini bilmiyoruz. Onu bu kararı alanlara sormak gerekir.
- İlgili hastaneler ille de üniversite hastanesi kimliği taşımak istiyorlarsa, ücretler dışında akademik olarak eski işlevlerini aynen sürdürebilirler ama üniversite hastanelerine sağlanan avantajlardan yararlanamazlar.
- Söz konusu hastaneler kâğıt üzerinde üniversite hastanesiyiz diyorlar ama para alırken özel tarife uyguluyorlar. Bu kabul edilemez. YÖK’e bu kararı kimlerin aldırdığına bakmak gerekir.
- Alınan bu yeni kararla, kamu yararını koruyoruz. Önceki uygulama yüzünden SGK çok büyük zarara uğradı. Yarın YÖK’ü mahkemeye verebilir. Biz bu yanlış uygulamaya dur dedik.
- Üniversite hastanesi olma hali ancak kanunla olur dedik ve öyle olacak. Zamanında bu zor olduğu için YÖK’ü maşa olarak kullandılar!
- Bu bir anlamda devleti de vatandaşı da soymak demekti, buna dur dedik!
- Özel hastaneler üniversite hastanesi sayılır kararı aldırınca denetimden muaf oluyor, hastalardan daha fazla para alıyor.
- Benzeri uygulamalar yurtdışında da var ama bizdeki bu tilkilikler onlarda yok!
Eğer bu arada Prof. Çetinsaya’dan da bir bilgi gelirse elbette onu da sizinle paylaşırız...
Özetin Özeti: YÖK içinde kopan bu fırtına eminim ki çok daha büyük gelişmeleri beraberinde getirecek!
YÖK’ten sağlık eğitimine darbe mi yoksa?.. (1)YÖK ne yapsa yeridir diye bir tekerleme var. Artık ne yapsa hiç şaşırtıcı olmaz diyoruz. Ama bazen öyle kararlar alıyor ki ağzınız açık kalıyor. |