• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Ankara 1 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Bursa 5 °C
  • Antalya 10 °C
  • İzmir 10 °C

Yoğun bakım hemşiresi: "Erken teşhis hayatımı kurtardı"

Yoğun bakım hemşiresi: "Erken teşhis hayatımı kurtardı"
12 yıldır yoğun bakım hemşiresi olan 39 yaşındaki Arzu Çakmak’a çalıştığı hastanede meme kanseri teşhisi konuldu ama erken tanıyla hayatı kurtuldu

Ağır hastalıklarla mücadele eden hastaların daha iyi sağlık hizmeti alması ve sağlıklarına kavuşması için çalışan Yoğun Bakım Sorumlu Hemşiresi Arzu Özkahraman Çakmak'ın hayatı, memesinde tesadüfen bulduğu bir kitle ile değişti. Hastanede çalışmasına ve sağlık sorunlarının herkesi etkisi altına alabileceğini bilmesine rağmen kötü bir ihtimali kendine yakıştırmayan Çakmak, arkadaşlarının ısrarı ile gittiği doktor kontrolünde meme kanseri olduğunu öğrendi. Erken tanı ile sağlığına kavuşan Çakmak, şöyle konuşuyor: "Yoğun bakım hemşiresi olmama ve sağlık sorunlarının herkesi tehdit ettiğini yakından bilmeme rağmen kitleyi ilk hissettiğimde kesinlikle kötü huylu bir şey olacağını düşünmedim. Arkadaşlarımın ısrarıyla gittiğim muayenede kanser olduğumu öğrendim. Meme kanseri, her sekiz kadından birinde görülüyor ancak birçoğumuz 'Beni bulmaz, benim başıma gelmez' diyerek erken teşhis fırsatını kaçırıyor."

'İLK AKLIMA GELEN İKİZLERİM OLDU '

12 yıldır yoğun bakım hemşiresi olarak görev yapan 39 yaşındaki, ikiz annesi Arzu Özkahraman Çakmak bir hafta sonu evde otururken tesadüfen sağ memesinde bir kitle hissetti. Pazartesi günü işe gittiğinde aklında en ufak bir endişe bile olmayan Çakmak, aynı hastanede Meme Sağlığı Merkezi Yöneticisi olan Prof. Dr. Metin Çakmakçı'dan meme muayene randevusu aldı. Çakmak, arkadaşlarının ısrarı ile gittiği muayenede kanser olduğunu öğrendi. Çakmak muayene sırasında yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Muayene sırasında Metin Bey, şüpheli bir kitle olduğunu ve hemen ultrason yapılması gerektiğini söyledi. Hemen radyoloğumuzu arayıp randevu aldı. Ultrason görüntüsü sonucuna göre biyopsi yapıldı ve sonucu beklemeye başladım. O gün benim için gerçekten çok kötü bir gün olmuştu. Alt üst olduğumu hissettim. İlk aklıma gelen ikizlerim oldu... Çok üzüldüm ve çok ağladım."

'ERKEN TEŞHİS HAYATIMI KURTARDI '

Bir gün içinde kanser olduğunu öğrenen Çakmak, tanı konduktan hemen sonra tedavisinin başladığını anlatarak şunları söylüyor: "Kanserin vücudumun başka bölümlerine yayılıp yayılmadığını tespit etmek için PET CT çekildim, şanslıyım ki tümör sadece memede yerleşmişti ve erken teşhis edilmişti. Bu, kanser tanısını aldıktan sonra sevindiğim ilk şeydi. Bunu fark etmiş olup doktora görünmem benim için çok büyük bir şanstı." Prof. Dr. Metin Çakmakçı'nın hemen ameliyat yapılmasına karar verdiğini belirten Çakmak, sonrasında yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Başarılı bir ameliyat geçirdim. Meme koruyucu cerrahi uygulandı ve koltuk altı lenf bezlerim korundu. Ameliyat sırasında alınan tümörden özel bir test yapıldı. Bu test sonucunda kemoterapi almama ihtiyaç olmadı. Sadece radyoterapi ve hormon tedavisi yapılmasına karar verildi."

'KENDİMİZİ GERİ PLANA ATIYORUZ '

Memesinde kitleyi fark etmesinin ardından geçen dört günlük kısa zamanda hayatının değiştiğini söyleyen Çakmak, "Başınıza kötü bir şey geldiğinde her zaman duyduğumuz 'Erken tanı hayat kurtarır' lafının önemini anlıyorsunuz. Sağlığın içinde olan bizler bile kendimizi geri plana atıyoruz. Öyle ki birçok arkadaşım, ben tanı aldıktan sonra meme taramasını yaptırdı" diye konuştu.

HER YIL 1.4 MİLYON KADINDA GÖRÜLÜYOR

Meme kanserinin her yıl 1.4 milyon kadında görüldüğünü söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı ve Meme Sağlığı Merkezi Yöneticisi Prof. Dr. Metin Çakmakçı, meme kanseri ile ilgili bilgi verdi: "Meme kanseri tedavisinde umut verici gelişmeler yaşanıyor ancak erken tanı avantajı kaybedildiğinde hastalığın tedavisi zorlaşıyor. Meme kanseri riski yaşla birlikte artıyor. Düzenli hekim kontrolleri için anlamlı yaş sınırı 40-45 yaşlar arasıdır. Önerimiz, 40 yaşından sonra risk altında olanların, 45 yaşından sonra ise her kadının her yıl düzenli muayene olması, mamografi ve ultrasonografi çektirmesi.

AİLEDE VARSA DİKKAT! 

Meme kanserinin yaklaşık yüzde 10'u genetiktir. Özellikle anne, teyze ya da kız kardeşinde meme kanseri görülen kadınlar risk altındadır ve doktor kontrollerini ihmal etmemeleri gerekir. 12 yaş ve altında adet kanamasının başlaması da meme kanseri riskini artırır. Meme dokusu yoğun olması, yani mamografideki toplam alanın yüzde 75'inden fazlasının yoğun olmasının meme kanseri riskini dört-altı kat artırdığını biliyoruz."

BELİRTİLERİ DİNLEYİN 

Prof. Dr. Çakmakçı meme kanserinde; meme ve meme ucunda farklılık görülebileceğini söyledi ve belirtileri şu şekilde sıraladı:

 

 Memenin içinde veya koltuk altında kitle
 Meme dokusunda kalınlaşma
 Memenin boyutunda ve şeklinde değişiklik
 Meme derisinde veya ucunda şişlik, pullu ve kızarık görünüm
 Meme derisinde portakal kabuğu görüntüsü
 Kanlı meme başı akıntısı

50 YAŞ ÜSTÜNDE RİSK DÖRT KATINA ÇIKIYOR

Bazı risk faktörlerine sahip kadınlarda meme kanseri görülme ihtimali artıyor. Meme kanserinde ileri yaş önemli bir risk faktörünü oluşturuyor. 50 yaş üzerinde olan kadınlarda meme kanseri görülme sıklığı, 50 yaşın altında olan kadınlardan dört kat daha fazla oluyor. Risk faktörleri şunlardır:

 Ailede meme kanseri öyküsünün bulunması
 Adetlerin erken yaşta başlamış olması (12 yaş altı)
 Doğum yapmamış olmak
 İlk doğumu 30 yaş sonrasında yapmış olmak
 Geç yaşta menopoza girmek
 Kilolu olmak ve sigara içmek

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 7396 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim