Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) bünyesinde yerli ilaç ve tedavi yöntemi geliştirilmesi hedefiyle kurulan İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG-İzmir) 9 Eylül tarihinde başlayacak bilim etkinlikleri ile hizmete girecek.
DEÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzun, İBG-İzmir'de düzenlenen basın toplantısında, tıp alanında Türkiye, Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Doğu Asya'nın en büyük tıp araştırma merkezini kurmaktan mutluluk duyduklarını belirtti.
Füzun, merkez kurma çalışmalarının 2006 yılında başladığını, 2008 yılında kaba inşaatın tamamlandığını, Kalkınma Bakanlığı desteği ve 150 milyon liralık yatırımla hayata geçirildiğini ifade etti.
Başbakanlığı döneminde projeye büyük destek veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da teşekkür borçlu olduklarını kaydeden Prof. Dr. Mehmet Füzun, "İlk 10 yıl içinde amacımız iBG-İzmir'i dünya çapında bir araştırma merkezi haline getirmektir" dedi.
Prof. Dr. Füzun, merkezin açılışının bilim şenlikleriyle 9 Eylül tarihinde başlayacağını ve etkinliklere Nobel ödüllü konuşmacılar ile hekim, eczacı, moleküler biyolog, bilişimci, akademisyenler, sanayi girişimcileri, teknoloji profesyonelleri, tıp ve yaşam bilimleri alanında öğrenim gören üniversitelilerin katılacağını açıkladı.
Batı dünyasının yıllardır yaptığı ve Türkiye'nin geç kaldığı tıp araştırmalarını bu merkezde gerçekleştireceklerini dile getiren Füzun, yeni eğitim dönemine uluslararası bir merkezle girmenin gururunu yaşadıklarını bildirdi.
- Biyoteknolojik ilaçlarlar geliştirilecek
Merkezin Müdürü Prof. Dr. Mehmet Öztürk ise Türkiye coğrafyasında trajik gelişmelerin yaşandığını hatırlatarak, "Ben bu bölgenin sorunlarının ancak ekonomik ilerleme ve insanların davranışlarında aklın hakim olmasıyla uzun vadede çözüleceğine inanan biriyim. Yaşam bilimleri alanındaki bu merkezin bölgede bir nebze barışın hakim olmasına da katkı koyacağını düşünüyorum" diye konuştu.
Paris'in doğusu ile Hindistan'ın batısı arasında önemli bir merkez olmak istediklerine değinen Prof. Öztürk, iBG-İzmir'in bilimsel keşiflerin hız kazanmasına etkin katkılar sağlayarak 21. yüzyılın en önemli sağlık sorunları kabul edilen kanser ve obezite başta olmak üzere bulaşıcı, nörolojik küresel sağlık sorunlarının önlenmesi, teşhisi, tedavisine yönelik yenilikçi teknolojiler, araçlar ve hizmetler geliştireceğini söyledi.
Öncelikli çalışma alanlarının biyoteknolojik ilaçların geliştirilmesi, kök hücre tedavisi, immünoterapi olduğunu vurgulayan Öztürk, etik kurallar çerçevesinde çalışmalarında hayvanları da kullanacaklarını vurguladı.
Öztürk, merkezin kuruluşu sırasında 400 kilometre elektrik kablosu, 24 kilometre çelik boru kullanıldığını, binada 364 kapının kart okuyucu ile kontrol edildiğini ve 2 bin 230 noktadan internet erişimi sağlandığını anlattı.
Merkezin 22 bin 250 metrekare kapalı araştırma alanı, 24 hücre kültürü laboratuvarı, 30 makina odası, 1 konferans ve 2 seminer salonu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mehmet Öztürk, iBG-İzmir için 15 araştırma ekibi kurulduğunu da sözlerine ekledi.