• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Ankara 11 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Bursa 8 °C
  • Antalya 14 °C
  • İzmir 17 °C

Yemekten sonra halsiz hissediyorsanız insülin direnci gelişmiş olabilir

Yemekten sonra halsiz hissediyorsanız insülin direnci gelişmiş olabilir
Yemek yedikten sonra halsiz hissediyor ve hemen uyumak istiyorsanız insülin direncinizi ölçtürmenizde fayda olabilir.

Endokrinolog Prof. Dr. Ayşe Çıkım Sertkaya’ya göre, özellikle uzun saatler aç kalmak ve ara öğünleri atlamak vücudu açlık stresine sokuyor ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmeye yönlendiriyor. Karbonhidrat ağırlıklı beslenme ise kanda insülin yükselişine neden olarak çeşitli şikayetlerin yaşanmasına yol açıyor.

Ciltte koyulaşmanın insülin direncini işaret edebildiğini söyleyen Memorial Şişli Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Çıkım Sertkaya, insülin direnci hakkında bilgi verdi. 

Yemek yedikten sonra halsizlik ve uyku hali gibi şikayetlerde insülin direncinin ölçtürülmesini öneren Dr. Sertkaya, “İnsülin direncine farklı yöntemlerle bakılmaktadır. Esasında gerçek bir insülin direnci ölçümü oldukça zor ve hastane şartlarında yapılması gereken bir yöntemdir. Rutin polikliniklerde bakılan değerler son derece yüzeysel olabilmektedir. Hastanın bulguları, şikayetleri ve kan tetkikindeki bazı değerler bizi tanıya yönlendirir” dedi. 

İnsülin direncini ele veren şikayetler şu şekilde sıralanabilir:

- Cilt renginde koyulaşma.
- Ense, koltuk alt ve genital bölgede koyulaşma ve cilt kalınlaşması.
- Adet düzensizlikleri.
- Kontrolsüz kilo artışı. 
- Kilo verememek. 
- Vücut kas/yağ doku dağılımı dengesinde bozukluklar.

YEMEKTEN HEMEN SONRA GÖZLERİNİZ KAPANIYORSA…

İnsülin direnci olan kişiler sıklıkla yemek yedikten sonra aşırı yorgun, halsiz ve uykulu hissettiklerinden şikayet eder. Örneğin; “Sadece iki dilim pizza yedim sonrasını hatırlamıyorum” diyebilirler. Endokrinolog Sertkaya, bu durumu şu şekilde açıkladı ve yapılması gerekenler hakkında tavsiyelerde bulundu:  

“İnsülini zaten yüksek olan bir kişi pizzayı yediğinde vücuda karbonhidrat girişiyle insülin salgılanır ve bu salgı tüketilen karbonhidrat arttıkça yükselir. Bu salgı oranı kişiden kişiye değişir; kiminde bir birim salgılanırken başka birinde bu oran beş-on hatta çok daha fazla birim olacak kadar yükselebilir. Bunu engellemek için insülin salgısını önlemek yani yüksek karbonhidrat alımını azaltmak gerekir. Bu kişiler yemekten birkaç saat sonra şiddetli açlık hissedip, özellikle şeker ve şekerli gıdalar yemek isterler. İnsülin depolatıcı bir molekül olduğu için kanda yükselişiyle birlikte vücutta yağ doku depolanması da artar. Bu kişilerin özellikle bel ve karın çevresinde yaygın olarak kalınlaşma görülür. Böylece kilo alma-insülin direnci arasındaki kısır döngü başlar.

KARBONHİDRAT-PROTEİN DENGESİ İYİ KURULMALI

Yüksek insülinin yol açtığı kan şekerinin düşmesine karşı ilk olarak karbonhidrat tüketimi kısıtlanmalıdır. Karbonhidrat alınacaksa eğer eşliğinde bir protein kaynağı olmasına azami özen gösterilmelidir. Örneğin; eğer pilav yenilecekse menüye hemen yoğurt eklenmeli ya da pilav-et birlikte tüketilmelidir. Bir dilim ekmek yenilecekse yanında peynir tüketilebilir. Burada tuza da dikkat etmekte fayda var. Mümkün olduğu kadar tuzsuz peynir türleri tercih edilmelidir. Buna ek olarak da bol su tüketmekte de fayda var. Dengenin sağlanmasında su hayli önemlidir çünkü vücut enerji üretimi sırasında en çok suyu kullanmaktadır.

“ARA ÖĞÜNLERLE KISIR DÖNGÜDEN ÇIKIN”

Uzun süreli açlık asla önerilmemektedir çünkü uzun süre aç kaldıktan sonra yemek yerken ölçüyü yakalamak oldukça zordur. Ayrıca metabolizmayı en çok uyaran ve hızlanmasını sağlayan da yemek yemektir. Bu nedenle öğün atlanmamalı ve ara öğünlere dikkat edilmelidir. Eğer ara öğün yetersiz ise ikinci bir ara öğün oluşturabilir. Ara öğünler düzenlenirken minik uyaranlardan destek alınmalı ve metabolizma hızlandırılmalıdır. Kaliteli karbonhidratlara menüde yer verilebilir. Aksi takdirde kısır döngü devam edecektir. Mesela hem karbonhidrat hem protein içeren meyveli yoğurt tüketilebilir. 1 bardak süt ile ince bir dilim kek yenebilir ya da karpuzla birlikte peynir de tuzuna dikkat edilerek tercih edilebilir.

MEYVENİN YANINA 1 BARDAK SÜT

Ara öğünlerde meyve de tercih edilebilir. Meyvede fruktoz vardır ve metabolizması glikoza göre biraz daha farklıdır. Bu nedenle çok yoğun meyve tüketimi bir seferde önerilmemektedir. Hiç meyve yememek de doğru değildir. Bir büyük portakal, 2-3 mandalina ya da bir muz ara öğün olarak tüketilebilir. Eğer diyabetik bir sorun ya da insülin direnci varsa meyvenin şekerini dengelemek adına yanına bir kase yoğurt ya da biraz süt de eklenebilir. Bazen meyvenin yanına 8-10 tane badem veya ceviz içi gibi kuru yemiş de önerilir. Burada da yağ alımı ile emilim desteklenmektedir. Bu şekilde meyvenin glikozu yükseltici etkisinden uzaklaşılmış olur.”

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 19410 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim