Yaz aylarıyla birlikte en önemli sorun olan nem, özellikle hassas olan dış kulakta sorunlara yol açarak işitme kayıpları ve önemli hastalıkları beraberinde getiriyor. Bayındır Tıp Merkezi Kulak Burun Boğaz uzmanı Dr. Dinç Mirata, dış kulak cildinin çok hassas olduğunu ve çabuk tahriş olabileceğine vurgu yaparak, ''Dış kulakta en ufak kaşıntı dahi enfeksiyonu kolaylaştırıcı bir faktördür'' dedi.
Yapısı itibariyle nemin dış kulakta kolayca toplanabileceğini belirten Mirata, ''Özellikle yaz aylarıyla birlikte terleme de doğal olarak artar. Ter kulak içinde saklanabilir. Oluşan nem, dış kulakta mikroorganizmaların kolay ve hızlı bir şekilde üremesini sağlar. Nem, bu bölgede kaşıntıya yol açar. Kaşıntı ise dış kulakta zedelenmeyi, beraberinde ise mantar oluşumunu tetikler. Nemle birlikte dış kulakta oluşacak mikrobik iltihaplanmalar, ilerleyen günlerde işitme kayıpları gibi önemli kulak rahatsızlıklarını beraberinde getirir'' dedi.
Dış kulak iltihaplanmalarına karşı alınabilecek önlemler
''Havuza veya denize gireceğiniz durumlarda tıkaç kullanın. Suya girdikten sonra mutlaka kurulanın. Kulaklarınızı temizlediğiniz pamuklu çubukları çok içine sokmadan hafifçe kullanın. Bünyenizde alerjiye yol açan gıdaları tüketmeyin. Doktorunuz tarafından verilmiş kulak damlalarını, özelliği dolayısıyla açıldıktan sonraki 15 günlük süreçte kullanın. Kulağınızı kaşıdıysanız ardından suyla temas etmeyin''
Otitis eksterna nedir
Otitis eksterna dış kulak yolunu döşeyen cildin akut bakteriyel iltihabıdır. İlk belirti iltihabın başlangıcını işaret eden kaşıntıdır. Kaşıntının ardından ağrılı dönem başlar. Ağrı otitis eksternanın en belirgin ayırt edici özelliği olup çok şiddetlidir. Gelişen ödem zaten dar olan bu kanalda çevre dokulara baskı yapar. Kulak kepçesini hareket ettiren her türlü eylem (çiğneme gibi) ağrıyı arttırır. Zamanla ödeme bağlı olarak dış kulak yolu tamamıyla tıkanır ve geçici işitme kaybı olur.
Otitis ekterna tedavisi mutlaka bir KBB Uzmanı tarafından yapılmalıdır. Çünkü kullanılacak kulak damlalarının dış kulak iç kısımlarına ulaşabilmesi için genellikle kanal içerisine ilaçlı meçler yerleştirilmesi gerekir. Bu meçlerin de iyileşme gözlenene kadar sık pansumanlarla değiştirilmesi gerekebilir. Tabii bunun yanında uygun antibiyotik ve şiddetli ağrıyı azaltmak için non-steroid antienflamatuar ilaç kullanımı da tedavinin diğer ayağını oluşturur.
