Sağlık Alanında Son 5-6 Yılda Çok Büyük Yatırımlar Yapıldığını Ancak, Nüfusun Sağlık Talebinin Aynı Düzeyde Artmadığını Bildirdi.
Acıbadem Sağlık Grubu, Adana Hastanesi Direktörü Hüseyin Çelik, son yıllarda, Sağlık Bakanlığı'nın uyguladığı politikalar sonucu sağlık alanında son 5-6 yılda çok büyük yatırımlar yapıldığını ancak, nüfusun sağlık talebinin aynı düzeyde artmadığını bildirdi.
Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, daha önce sağlık hizmeti sunumu büyük oranda devlet eliyle yapılırken, yeni yatırımlarla Türkiye genelindeki özel hastane sayısının 300'ü aştığını, bu hastanelerden 13 milyonu aşkın kişinin yararlandığını, yaklaşık 100 bin kişiye de istihdam sağlandığını belirtti.
Avrupa'da hastanelerin yüzde 60'ını kamu, yüzde 40'ını özel hastanelerin oluşturduğunu ancak, özel hastanelerin çoğunluğunun vakıf ve kilise hastaneleri olduğunu, Türkiye'de ise yüzde 80'inin kamu, yüzde 20'sinin özel hastanelerden oluştuğunu ifade eden Çelik, 'Bu açıdan bakıldığında özel hastanecilik alanında büyük pazar var gibi görünse de hastanecilik gözü kapalı girilebilecek bir sektör değil' dedi.
Çelik, Sağlık Bakanlığının uyguladığı politikalar sonucu sağlık alanında 5-6 yılda çok büyük yatırım yapıldığını ancak, nüfusun sağlık talebinin aynı düzeyde artmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:
'Yatırımların artmasında Sağlık Bakanlığı'nın uyguladığı politikalar etkili oldu. Sağlık bakanlığı yaklaşık 800 hastane ile en çok hastane işleten kurum olmasına ve hastaların yüzde 60'ını almasına rağmen özelden de hizmet alma ihtiyacı doğdu. Önceden üst gelir grubundakilerin dışındakiler ya SSK'ya ya da devlet hastanelerine gidebiliyordu. Yapılan düzenlemelerle devlet, özelden hizmet satın alınca yatırımların yanı sıra hastaneler kendilerini beğendirme yarışına gitti. Bunu olumlu görüyoruz çünkü hastaneler gerek fiziki mekanlar gerekse hastaya yaklaşımda daha duyarlı hale geldi. Ancak, devletin verdiği ücretlerle hastane çarkını döndürmek mümkün değil. Bu yüzden bazı hastaneler sözleşmelerini iptal ettiler. Biz ise sadece SGK grubunda sadece kalp ve kanser hastalarına bakıyoruz.'
Çelik, özel hastanelerin devlete hizmet satımını verimli görmediklerini belirterek, 'Ancak, varlıklarını sürdürmek için bu hizmeti vermek kaçınılmaz bir şey, ama karlılık için zorlu bir yol. Uygulamanın başladığı günden itibaren şartlar değişmedi. Aksine, özelden hizmet alan devletin ödediği rakamlar her geçen gün düşüyor' dedi.
Doktorlar için getirilen tam gün yasasının kademeli olarak devreye girmeye devam ettiğini anlatan Çelik, 'Bu sürecin tamamlanmasıyla doktorlar anlaşmalı oldukları özel hastanelerde tam gün çalışacaklarından özel hastaneler daha verimli olacak. Bu beraberinde sağlık hizmeti arzının yatırım yapmadan artmasını sağlayacak. Bu da hastane yatırımına olan ihtiyacı azaltacak. Ayrıca, bu alanda zaten gereğinden fazla yatırım yapıldı' diye konuştu.
- ÖZEL HASTANECİLİK-
Özel hastaneciliğin dışarıdan görüldüğü kadar kolay olmadığını, çok fazla gider kalemi bulunduğunu ifade eden Çelik, bu alanda yatırım yapacaklara uyarıda bulunarak, şöyle devam etti:
'Hastanecilikte harcama inşaat aşamasından çok faaliyete geçtikten sonra oluyor. Hastanelerin sabit giderleri çok fazla. Giderlerin yüzde 60'ını sabit giderler oluşturuyor. Yani, hasta hiç gelmese de o parayı harcarsanız. Hiç büyümeyen bir bebek gibidir hastane. Çocuk gibi ona her gün ihtimamla bakmak lazım. İşte bu yüzden bu alanda yatırım yapacaklara bir değil iki kez düşünmelerini tavsiye ediyoruz' dedi.