Trabzon'da yatağa bağımlı hayat süren bedensel engelli 51 yaşındaki Bilgin Çakır, ziyarete gelenlerin kendisine hediye ettiği eşyaları odasının duvarında sergiliyor. Çakır: "Çok mutlu ediyor burası beni. Dünyam, aynı gelin odası gibi, evlenmiş gibi mutlu oluyorum burada"
İlçeye bağlı Üzümözü Mahallesi'nde yaşayan doğuştan engelli 51 yaşındaki Çakır, yakınlarının yardımıyla hayatını sürdürüyor. Doğduğu günden bu yana sağlık sorunlarıyla mücadele eden ve sağ kolu hariç, boynundan aşağısını kullanamadığı için yatağa bağımlı yaşam süren Çakır, çevresinde neşeli kişiliğiyle tanınıyor.
Kardeşlerinin yanı sıra kendisini ziyarete gelen akraba ve arkadaşlarının hediyelik eşyalarını yatağından her an görebilmek için odasının duvarlarına astıran Çakır, tespih, tablo, nazar boncuğu, yöreye özgü dokuma çanta, çenti çorap, işlemeli havlu, yelek ve patik gibi rengarenk iplerden örülen çeşitli bebek kıyafetlerinin yanı sıra pelüş oyuncaklardan oluşan yaklaşık 200 parça eşyayı 20 yıldan bu yana odasının duvarında sergiliyor.
Bilgin Çakır, gün boyu yatağından hediyeleri izliyor, onların kendisine getirildiği anlara ilişkin anılarını tazeliyor.
- "Bunlar böyle ben ölene kadar duracak"
Bilgin Çakır, AA muhabirine, yıllardır çeşitli eşyaları biriktirmeye çalıştığını söyledi.
Yakınlarından istediği, onların da kendisini kırmayarak getirdikleri hediyeler arasında çenti ve çanta gibi eşyalar olduğunu belirten Çakır, "Her şey var. Bunları gördükçe gurur duyuyorum, çok mutlu oluyorum. Çok mutlu ediyor burası beni. Dünyam, aynı gelin odası gibi, evlenmiş gibi mutlu oluyorum burada." dedi.
Çakır, amcası sayesinde odasını bu hale getirebildiğini, her görenin de güzel olduğunu söylediklerini anlatarak, gününün tamamına yakınını odasında müzik dinleyerek yatağında geçirdiğini ifade etti.
Hayatta her şeyin kendisini mutlu ettiğini, hediye almayı ise ayrıca çok sevdiğinin altını çizen Çakır, şöyle devam etti:
"Gezemeyince ben bu odada mutlu oluyorum. Dışarıda gezemiyorum, ağabeyime, yengeme yük oluyorum, onlar bakıyor bana. Böyle mutlu oluyorum, çok mutlu oluyorum. Bu oda ben ölene kadar duracak, hatıra yaptım burayı. Bir şeyin kaybolmasını istemiyorum, listem var. Ne var bilinsin, kaybolmasın diye düşünerek yaptırdım. Tamamlaması çok zor, buradan bir şey alınsa moralim çok bozulur, ben zahmet çektim."
Çakır, zaman içinde tozlanan bazı eşyaları yengesinin yıkadığını, amcasının ise yeniden yerlerine astığını, düzenleme yaptığını vurgulayarak, kendisine çok iyi bakan, her türlü desteği veren akrabalarına teşekkür etti.
Engel oranı yüzde 90 olan Çakır, her şeye rağmen hayatından memnun olduğunu dile getirerek, "Allah beni böyle yarattı, ne yapayım? Doktor doktor gezdim çare bulamadım. Şükür olsun, şükrettik hep, daha beteri var ne yapalım. Yemeğimi yiyebiliyorum, nefes alıyorum." diye konuştu.
Sağ kolundan destek alıp adeta sürünerek evin içinde az da olsa hareket etmeye çalışan Çakır, eşyalarının kendisi için çok önemli olduğuna dikkati çekerek, "Hiçbir pırtımdan vazgeçmem, bunlar böyle ben ölene kadar duracak. Sonra ne yaparsa yapsınlar, gözüm görmez." ifadesini kullandı.
- "Buradaki eşyalar onun çocukları gibi"
Bilgin Çakır'ın amcası Abdullah Çakır ise yeğeninin günün tamamına yakınını odasında yatağında geçirdiğini söyledi.
Eşyaların Bilgin Çakır'ı mutlu ettiğini anlatan Abdullah Çakır, şunları kaydetti:
"Buradaki eşyalar onun çocukları gibi, onlarla gönül eğliyor. Yakınlarından, arkadaşlarından gelen eşyaları kendi eli tutmadığı için bizden yardım istiyor, biz de asıyoruz. Biz, onun isteklerini yerine getirmekten mutlu oluyoruz. Gerekli yardımı yapıyoruz, yerleştiriyoruz, temizliyoruz. Bazen gözü tutmuyor diyor ki 'yerini değiştirelim, şuraya geçirelim' biz de elimizden geleni yapıyoruz, onu hiçbir zaman kırmak istemiyoruz."
Abdullah Çakır, eşyaların yeğenini her bakımdan mutlu ettiğini belirterek, "Onun varlığı da serveti de bu eşyalar. Onun için kıymetli, değerli, tabii kaybolmasını istemiyor, envanterini çıkarttırdı, ilave geldikçe de altına yazdırıyor. Hayatı bu şekilde devam ediyor." dedi.