Yalnızlık, fiziksel sağlığınızı etkileyebilecek duygular arasında en anlaşılamaz ve klinik olarak üstünde en az çalışma yapılmış olanıdır. Amerika'da yapılan bir ankete göre Amerikan halkının yüzde 50'si yalnız olduğunu, yüzde 80'i ise ileriki yaşlarda yalnız olacağını düşünüyor. Psikolojik etkilerinin yanı sıra yalnızlık kişilerde kalp, kas ve mide sorunları gibi hastlaıkların oluşmasına da neden oluyor.
Bilim insanları yalnızlığı tedavi edecek bir formül üzerinde çalışıyor. Chicago Pritzker Tıp Fakültesi Beyin Dinamiği Laboratuvarı müdürü Stephanie Cacioppo yalnızlığın zihnimizin diğer insanlara ulaşmamızı teşvik eden kimyasal sinyaller yerine aşırı anksiyete ve sosyal tehlikeleri algılamasından kaynaklandığını söylüyor. Beynimizin teşvik edici sinyallerini ezici olmaktan korumak için Cacioppo ve ekibi zihnin kaygılara ve potansiyel tehlikelere karşı daha az duyarlı hale gelmesine yardımcı olacak pregnenolon adı verilen bir nörosteroid üzerinde çalışıyor. Cacioppo hedefinin yalnızlık duygusunu ortadan kaldırmak değil, bu duyguların zihin ve beden üzerinde yarattı zararlı etkilerini engellemek olduğunu belirterek ''Yalnız bireylerin kafasındaki alarm sistemini başarılı bir şekilde azaltabilirsek, kendilerini geri çekmeleri yerine tekrar bağlantı kurmalarını sağlayabiliriz.
Nasıl ki susuz hissetmemiz bize su içmemiz gerektiğine dair bir işaretse, yalnız hissetmekte sosyalleşmemiz gerektiğine dair bir uyarı'' dedi.