FİZİKSEL AKTİVİTE ÇOK ÖNEMLİ
Bu gibi durumlarda mevcut sağlık bakımının itina ile sürdürülmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Kaptan, tedaviye ilişkin şu bilgeleri verdi.
“Bilişsel bozukluğun geliştiği aşamalarda hafıza bozukluğu ile gelen anksiyete, depresyon veya diğer duygusal zorluklar yaşanmaktadır. Bu konuda yeni araştırmalar ilaçsız tedavilerin de denendiğini göstermektedir. Bilişsel bozulmanın başlangıç safhasında farmakolojik yöntemler henüz yarar sağlamamaktadır. Bu nedenle ilaçsız yöntemlerin durumun ilerlemesine engel olduğu belirtilmektedir. Fiziksel aktivitelerin özellikle aerobik egzersizlerin yaşlıların bilişsel rezervlerini arttırmada önemlidir.
Açık havada yürüyüş ve egzersizler beynin oksijenlenmesini artırır. Bu da önleyici bir yöntemdir ve yaşlılara önerilmelidir. Beslenme şekli bilişsel problemlerle ilişkilidir. B12 vitamini ve folik asitten zengin beslenme bilişsel bozuklukların ilerlemesini önleyebilir. Bu nedenle B12 nin çok bulunduğu dana eti, süt, ciğer, süt ve süt ürünleri, yumurta gibi hayvansal gıdalar aşırı olmamak koşuluyla tüketilmelidir. Kurubaklagil, koyuyeşil yapraklı sebzeler ve tüm tahıllar folik asit içerdiği için tüketilen besin grupları içerisinde düzenli olarak yer almalıdır.
YALNIZ BIRAKILMAMALI!
Çoğu yaşlı ölümler, çekirdek aileye dönüş, evinden ayrılmayı istememe gibi nedenlerle bir başına yaşanmaktadır. Yalnız yaşayan yaşlılar, uyaransız kaldıklarında bilişsel bozukluklar daha hızlı ve kolay ilerler. Yaşlıları sevdikleriyle buluşturmak, ziyaret etmek gibi uyaranları arttırmak bilişsel bozuklukların ilerlemesini önleyebilir.”