X hastalığı teriminin yılar önce bilim insanlarının Ebola virüsü gibi bilinen tehditler yerine, bilinmeyen bulaşıcı tehditlere karşı tıbbi önlemler üzerinde çalışma sağlamak amacıyla ortaya atıldığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Esra Ergün Alış, "DSÖ'nün Ar-Ge planı listesinde yer alan tehlikeli virüsler arasında Covid-19, Kırım-Kongo kanamalı ateşi, Ebola virüsü hastalığı ve Marburg virüsü hastalığı, Lassa ateşi, MERS ve SARS, Nipah ve henipaviral hastalıklar, Rift Vadisi Ateşi ve Zika yer alıyor" dedi.
İlk olarak 2017 yılında Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) öncelikli patojenler listesine soktuğu X Hastalığı, İsviçre'nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu'nda Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü Tedros Ghebreyesus tarafından gündeme getirildi.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan İAÜ VM Medical Park Florya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Esra Ergün Alış, X Hastalığı üzerine yapılan çalışmaların Covid pandemisinde tüm dünyanın hızla reaksiyon almasını sağladığının altını çizerek, "X Hastalığı terimi, yılar önce bilim insanlarının Ebola virüsü gibi bilinen tehditler yerine bilinmeyen Covid-19'a neden olan yeni koronavirüs gibi bulaşıcı tehditlere, karşı tıbbi önlemler üzerinde çalışmalarını sağlamak amacıyla ortaya atıldı. Amaç, aşılar, ilaç tedavileri ve teşhis testleri de dâhil olmak üzere, gelecekte salgın veya pandemi potansiyeline sahip durumlara yanıt olarak hızla uyarlanabilecek ve konuşlandırılabilecek teknolojilerin geliştirilmesini teşvik etmek" şeklinde konuştu.
X hastalığı nedir?
Dr. Öğr. Üyesi Esra Ergün Alış "X hastalığı, şu anda bilinmeyen, ancak ciddi bir mikrobik tehdidin neden olduğu hastalığa verilen bir ad. Dünya Sağlık Örgütü, 2017 yılında Şiddetli Akut Solunum Sendromu (SARS) ve Ebola gibi bilinen katillerin yanı sıra, araştırma için en öncelikli patojenlerin kısa listesine X Hastalığını da ekledi" dedi.
"Covid-19 bir X hastalığı örneğiydi"
Yeni bir koronavirüsün neden olduğu Covid-19 virüsü, 2019'un sonunda pandemiyi başlattığında bir X Hastalığı örneği olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Alış, "Doğadaki geniş virüs rezervuarı, bu tür hastalıkların kaynağı olarak görülüyor. Bunun nedeni, virüslerin yayılma ve insanlar da dâhil olmak üzere diğer canlı türlerini enfekte etme ve insanların bağışıklık kazanamayacağı bir enfeksiyona yol açma potansiyellerinin olmasıdır" şeklinde konuştu.
"Bilinmeyen hastalıklar için kullanılıyor"
DSÖ'nün görevlerinden birinin bilinmeyen hastalıklar için ön hazırlık olarak Ar-Ge sağlamak olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Alış, "Batı Afrika'daki 2014-2016 Ebola salgınının yol açtığı insani kriz bir uyanış çağrısıydı. Onlarca yıllık araştırmalara rağmen, 11 binden fazla hayatı kurtarmak için zamanında kullanılabilecek hazırda hiçbir ürün yoktu. Bunun üzerine DSÖ, "öncelikli hastalıklar" için bir dizi aracın geliştirilmesini hızlandırmak üzere bir Ar-Ge planı oluşturdu" ifadelerini kullandı.
"En tehlikeli virüsler listesi"
Dr. Öğr. Üyesi Alış, DSÖ'nün Ar-Ge planının mevcut listesinde yer alan tehlikeli virüsleri şu şekilde açıkladı: "Covid-19, Kırım-Kongo kanamalı ateşi, Ebola virüsü hastalığı ve Marburg virüsü hastalığı, Lassa ateşi, Orta Doğu solunum sendromu (MERS) ve SARS, Nipah ve henipaviral hastalıklar, Rift Vadisi Ateşi, Zika."
"Yeni tedaviler geliştiriliyor"
X Hastalığı çalışmalarının Covid'e karşı reaksiyonu hızlandırdığını ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Alış, "SARS-CoV-2 virüsünün genetik diziliminin yayınlanmasından ilk Covid aşısının onaylanmasına kadar geçen süre sadece 326 gün sürdü. Tüm bunları 2017'den bu yana yapılan X Hastalığı çalışmalarına borçluyuz. Şimdi Salgın Hazırlık İnovasyonları Koalisyonu veya CEPI gibi gruplar, 3,5 milyar dolarlık bir plan kapsamında pandemi potansiyeli olan bir virüs ortaya çıktıktan sonraki 100 gün içinde yeni aşılar geliştirebilecek hızlı yanıt aşı platformlarını destekliyor" şeklinde konuştu.