"Açlığa gerektiği gibi hazırlanılırsa, oruç gerektiği gibi bozulursa, yani sağlıklı bir sahur ve iftar yapılırsa; açlık vücudun arınmasını ve yeniden yapılanmasını sağlar" diyen 'Hekim Sizsiniz' kitabının yazarı Dr. Ayşe Sayı: Bu sağlığın geri kazanılması ve korunması anlamında yapılabilecek en güçlü yatırımdır
Dr. Ayşe Sayı, geleneksel tıbbın sezgi ve tecrübesi ile modern tıbbın imkanlarını harmanlayarak oluşturduğu birikimini 'Hekim Sizsiniz / Oruç ve Sağlık' kitabında okuruyla paylaşıyor. Sayı; orucun manevi, fiziki ve zihinsel cepheden sağlığımıza yapılabilecek en basit, en etkili ve en ucuz yatırım olduğunu söylüyor... İşte Dr. Sayı'nın orucun vücuda faydalarıyla ilgili açıklamaları...
YENİDEN İNŞA ZAMANI
Periyodik olarak tutulan oruçlar sırasında vücut; dinlenme, kendisini arındırma ve yeniden inşa olma imkanı bulur. Yıllar boyunca hastalığa yapılan yatırımların kalıntıları, yıpranmış, hastalıklı hücreler vücuttan atılır.
BİR LOKMANIN SONUCU
Ağzımıza küçük bir lokma yiyecek aldığımızı hayal edelim... Ağzımızdan itibaren tüm sindirim sistemimiz boyunca faaliyetler dizisi başlar. Tükürük salgısı artar, lokmanın kimyasal analizi yapılıp beyne gönderilir. O lokmayı oluşturan besin öğelerini sindirmek için, sindirim kanalının hangi bölgesinden hangi enzimlerin salgılanması gerektiğine karar verilir. Mide ve ince bağırsaklar lokma için hazırlanır. Bir yandan bağışıklık sistemi alarma geçer, çünkü vücuda yabancı bir maddenin giriş yaptığı bilgisi kendisine ulaşmıştır. Bu madde belki de vücuda zarar verebilecek özelliktedir. Bağırsak mukozasındaki bağışıklık hücreleri gıdanın analizini yapar, kandaki lökositlerin miktarını artırır. Bağışıklık hücreleri kana geçen besin öğelerini denetler, zararlı olup olmadıklarına karar verilir. Eğer vücut için zararlı olduklarına karar verilirse, bu maddelerin yok edilmeleri gerekmektedir. Yok, eğer zararlı değillerse alarm durumu sona erer ve besin öğeleri bir sonraki durakları olan karaciğere doğru gönderilir. Sonuç itibariyle bir küçük lokma öncelikli olarak sindirim ve bağışıklık sistemlerini faaliyete geçirmiş, enerji ve hammadde sarfiyatına sebep olmuştur. Kısacası her öğün vücudumuzda pek çok faaliyetin peş peşe gerçekleşmesini tetikler ve bu durum ciddi bir enerji sarfiyatı demektir.
YA DURURSAK NE OLUR?
Belli bir süre için yemek yemediğimizi, mesela oruç tuttuğumuzu düşünelim... Sindirim sistemi bir süre sonra faaliyetlerini durdurur. Bu durum sindirimboşaltım- bağışıklık sistemlerinin dinlenmeleri için fırsat yaratır. Vücut kendini yapılandırma ihtiyacı içinde olduğu için tasarruf edilen enerjiyi bu yönde kullanır. Dinlenme sürecinde iyileşme ve büyüme süreçleri hızlanır.
TOKSİNLLERE VEDA
Bu durum vücudun pek çok açıdan menfaatinedir. Kişi hem fazla yağlarından, fazla kilolarından kurtulur, hem hasarlı hücreleri-dokularıyumruları kendisinden uzaklaştırır, hem de bu hücrelerin ihtiva ettikleri toksinleri dışarıya atmak üzere açığa çıkarır. Boşaltım sistemi bu toksinleri vücuttan uzaklaştırmak için faaliyete geçer ve böylelikle vücut fazla yağlardan, hasarlı hücrelerinden, toksinlerden arındırılmış olur. Sonuç itibariyle yeterli süre aç kalmak vücudu arındırma ve yapılandırmaya yani vücudun kendini yeniden inşa etmesine yarar. Bunun anlamı vücudun kendisini iyileştirme mekanizmasını devreye sokmasıdır. İç ve dış yaralar kapatılır, hasarlı hücrelerin yerine sağlıklı hücreler konur, vücut yenilenir, yeniden inşa edilir, hastalık süreci durdurulur, hatta geriye döndürülür, yaşlanma süreci yavaşlatılır.