• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • Ankara 14 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Bursa 8 °C
  • Antalya 15 °C
  • İzmir 17 °C

Üzüntü Ve Kaygı Bozukluğu Yaşayan Yaşlılarda Kalp Riskine Dikkat

Üzüntü Ve Kaygı Bozukluğu Yaşayan Yaşlılarda Kalp Riskine Dikkat
Yaşanan doğal afet sonrası yaşlı nüfusta artan stres ve kaygı bozukluğu sebebiyle kalp ve damar sisteminin olumsuz etkilenebileceğine dair uyarılarda bulunan...

Yaşanan doğal afet sonrası yaşlı nüfusta artan stres ve kaygı bozukluğu sebebiyle kalp ve damar sisteminin olumsuz etkilenebileceğine dair uyarılarda bulunan Doç. Dr. Bülent Demir, "Endişe ve anksiyete yönetimlerinin iyi yapılması gerekir. Çünkü stres, anksiyete ya da derin üzüntü durumları kalp krizini bile tetikleyebilir" dedi.

Sağlık konusunda hastaya her zaman bütüncül yaklaşıldığını, ruhsal ve fiziksel bedenin birbirinden bağımsız olmamasından dolayı derin üzüntü, anksiyete ve kaygı bozukluklarının kalp damar sistemini olumsuz etkilediğini ifade eden Doç. Dr. Bülent Demir özellikle yaşlı hasta popülasyonunun bu süreçte daha da dikkatli olması gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Sürecin oluşturduğu duygu durumlarının kalp krizini bile tetikleyebileceğini aktaran BHT Clinic İstanbul Tema Hastanesi Kardiyoloji Bölümünden Doç. Dr. Bülent Demir, "Mümkün mertebe özellikle görsel ve işitsel basından kalp hastalarının biraz uzaklaşmasını tavsiye ediyorum" dedi.

Yaşlı hasta popülasyonu için rehabilitasyon gerekir

"Üzüntü, stres ve kaygı bozukluğu kalp damar sağlığını direk olumsuz etkileyen faktörlerdir. Bu yüzden faktörleri en aza indirmek gerekir" diyerek konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Bülent Demir, "Son zamanlarda yaşadığımız bu olumsuz olayların kontrolü önemlidir. Anksiyete bozukluğu yaygınlaştı, stres düzeyi ve üzüntü arttı. Bunlar da özellikle kalp damar hastalıklarına daha yatkın olan yaşlı hasta popülasyonunda negatif sonuçlar doğurur. Bu hastalarımız için rehabilitasyon ve psikolojik destek gereklidir. Çünkü stres, anksiyete, derin üzüntü durumları kalp krizini bile tetikleyebilir. Aynı şekilde kan basıncını da yükseltebilir. Bazı hastalarda uykusuzluk durumu da yaygınlaştı. Bu yine kalp damar sağlığını olumsuz etkileyen bir faktördür. Hastaların çarpıntı şikâyetleri artabilir. Bu yüzden hastalarımızın psikolojik travmalarını, anksiyete bozukluklarını ve derin endişelerini bir an önce azaltmak için rehabilitasyona başlanması gerektiğini düşünüyorum" dedi.

Riski azaltmak için neler yapılabilir

Kalp ve damar sistemi için hastalara önerilerde de bulunan Doç. Dr. Demir, "Mümkün mertebe özellikle görsel ve işitsel basından kalp hastalarının biraz uzaklaşmasını tavsiye ediyorum. Meditasyon, yürüyüş ve nefes egzersizine yönelsinler. Yürüyüş zaten herkesin kalp damar sistemi için uygulaması gereken günlük bir rutin olmalı. Kalp damar hastaları ortopedik bir sorunu yoksa günde en az 30 dakika tempolu yürüyüş yapmalılar. Hatta bu yürüyüşe 3-5 dakika kültürfizik hareketleri de eklerlerse çok daha iyi olur. Ayrıca doğaya çıkabilirler bu onların stres seviyesini de indirir" şeklinde konuştu.

"Sirkadiyen ritminin bozulmaması için ilaçların düzenine devam edilmesi gerekiyor"

Uykusuzluk sebebiyle sirkadiyen ritminin bozulmaması adına kalp rahatsızlığı olanların ilaçlarına da dikkat etmesi gerektiği konusuna dikkat çeken Demir sözlerini şöyle sonlandırdı:

"Üzüntünün getirdiği uykusuzluk, vücutta sirkadiyen ritmini yani günlük ritmin de bozulmasına sebep oluyor. Hastalarımızın özellikle bu bağlamda ilaçlarına dikkat etmeleri gerektiğini vurguluyorum. Beslenme olarak da kalp sağlığını destekleyici sebze meyve ağırlıklı gıdalar tüketmeliler. Ağır gıdalardan ve karbonhidrattan kaçınmaları, hayvansal gıdaları minimal tüketmeleri gerekiyor. Bilhassa tansiyonu ve kalp yetersizliği olan kişiler tuz tüketiminde dikkatli olmalılar."

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 1335 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim