Bolu, yaptığı yazılı açıklamada, mantarın türü, içerdiği toksin ve tüketilen miktara göre zehirlenmenin şiddetinin değiştiğini, çoğunlukla ilk 24 saat içinde bulantı, kusma, ishal, sersemlik, uyku hali, tansiyon düşüklüğü, bulanık görme, yüzde ve boyunda kızarma, ağızda metalik tat, ateş, çarpıntı, karın ağrısı belirtilerinin gözlendiğini anlattı.
Zehirlenme sonucu sinir sistemi, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının etkilenebildiğini ve vakaların ölümle sonuçlanabildiğine de işaret eden Bolu, bundan korunmanın en etkili yolunun doğada yetişen mantarların tüketilmemesi olduğunu belirtti.
Bolu, ambalajlı kültür mantarlarının tüketilmesini tavsiye ederek, "Kültür mantarlarının dahi yetiştiği ortamların bazı mikroorganizmalar barındırabileceği ve mikroorganizma bulaşmış ürünlerin tüketilmesiyle mide ve bağırsak şikayetlerinin gelişebileceği unutulmamalıdır. Doğada yetişen mantarların yenmesi halinde zehirlenme belirtileri ortaya çıktığında ise vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Kişi hastaneye başvururken varsa yediği mantardan götürmesi toksin hakkında hekime bilgi verecektir." ifadelerini kullandı.
Yenilebilir mantarlar ile zehirli türler aynı ortamda yetişebildiği için profesyonel toplayıcıların bile yanılabileceğini vurgulayan Bolu, vatandaşların, "Sirkeli ve tuzlu su mantarın zehrini alır. Koparılınca rengi değişmeyen mantar zehirsizdir." gibi yanlış bilgileri dikkate almaması gerektiğini kaydetti.
