"Mümkünse güneş batmadan evden dışarı çıkılmayarak aşırı sıcağa maruziyet en aza indirilmeye çalışılmalı. Sıcaklığın çok yükseldiği saatlerde ev işleri veya diğer hareket gerektiren işler bırakılarak sıcaklığın stresi yükseltilmemeye çalışılmalı"
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Haydar Sur, aşırı sıcak havalarda fazla yemek ve stres gibi ek yüklerden kaçınılması gerektiğine işaret ederek, "Hafif meyve sebze ve yiyeceklerle öğünler rahatlatılmalı, serin tutacak giysiler tercih edilmeli, odalar çok güneş alıyorsa bir veya birden fazla güneş perdesi ile içeri gelen ısı enerjisi azaltılmalı, her zamankinden çok daha fazla su içilmeli." ifadelerini kullandı.
Üsküdar Üniversitesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Haydar Sur, aşırı sıcak havalarda karşılaşılabilecek sağlık risklerini açıkladı ve korunmak için önerilerini sıraladı.
Yaz günlerinde aşırı sıcakların meydana getirdiği birçok risk olduğunu belirten Sur, bu risklerin yol açabileceği tehlikelerin farkında olmanın, kişinin can ve mal güvenliğini korumasında yarar sağlayacağını aktardı.
Aşırı sıcakların riskleri arasında insan sağlığına getirdiği risklerin özel bir önemi bulunduğunu ifade eden Sur, "Bu riskler bizzat sıcaklığın oluşturdukları yanında aşırı terleme ile verdiğimiz kayıpları da içerir. Yaz aylarında ezelden beri kış hastalığı diye bilinen gribal enfeksiyonlar da sıklıkla yaşanabilir, hatta daha ağır seyredebilir." uyarısında bulundu.
Vücudun kendisini terleme ile serinletme yoluna gittiğini hatırlatan Sur, "Eğer çok uzun süre çok aşırı sıcağa maruz kalırsak, vücut sadece terleyerek sıcaklıkla baş edemez hale gelir. Bir başka tehlike, aşırı terleme ile aşırı su kaybedilmesi ve vücudun kuruması sonucuna ulaşılmasıdır. Vücudun maruz kaldığı sıcaklık miktarı, terleme ile vücuttan attığımız sıcaklıktan fazla hale gelirse vücudun kendi ısı ayarlama mekanizması bozulur ve vücudun temel yapısındaki sıcaklık artar. Bu durumda sıcaklıkla ilgili tıbbi tablolara ve hastalıklara kapı aralanmış olur. Bunlar arasında sıcağa bağlı döküntüler, sıcaklık krampları, sıcak çarpması ilk akla gelenlerdir.” değerlendirmesinde bulundu.
Sur, sıcaklık artışının vücuttaki etkilerinin aşırı terleme, başlangıçta kırmızı ve kaşıntılı cilt, susuzluk hissi, baş ağrısı, bulantı, kusma ve ishal, bitkinlik hissi, zihni bulanıklık veya tam konsantre olamama hali ve kas krampları olduğunu ifade etti.
Aşırı sıcak havaların tehlikelerini herkesin bilmesi gerektiğine dikkat çeken Sur, bazı hastalıklara sahip kişilerin daha fazla risk altında olduğunu belirtti. Sur, MS, lupusi romatoid artrit gibi otoimmün hastalığı olanlar, astım, KOAH ve alerji hastaları, migreni olanlar, kalp hastaları ve artriti olan kişilerin özellikle dikkat etmesi gerektiğini ifade etti.
Sur, öncelikle kişilerin kendilerini en serin yerde en çok zamanı geçirmek üzere programlaması gerektiğini aktararak, "Eğer ikindi gölgesi, balkon ve bahçe serinliği, avluyu veya balkonu yıkayıp serinletme gibi imkanlar varsa bunlar es geçilmemeli." ifadelerini kullandı.
Pencereler ve kapıların karşılıklı açılarak hava akımı oluşturulması ve yoğunlaşan ısı yüksekliğinin düşürülmesi gerektiğine işaret eden Sur, "Mümkünse güneş batmadan evden dışarı çıkılmayarak aşırı sıcağa maruziyet en aza indirilmeye çalışılmalı. Sıcaklığın çok yükseldiği saatlerde ev işleri veya diğer hareket gerektiren işler bırakılarak sıcaklığın stresi yükseltilmemeye çalışılmalı." açıklamasını yaptı.
- "Stres ile gelecek ek yüklerden kaçınılmalı"
Fazla yemek yiyerek vücuda ek bir yük daha getirilmemesi gerektiğine vurgu yapan Sur, "Fazla yemek ve stres gibi ek yüklerden kaçınılmalı. Hafif meyve sebze ve yiyeceklerle öğünler rahatlatılmalı, serin tutacak giysiler tercih edilmeli, odalar çok güneş alıyorsa bir veya birden fazla güneş perdesi ile içeri gelen ısı enerjisi azaltılmalı, her zamankinden çok daha fazla su içilmeli." ifadelerini kullandı.
Sur, terle atılan tuz ve mineralleri yerine koymak adına aşırıya kaçmadan maden suyu içmenin de yararlı olabileceğini belirterek, "Bu öneriyi tansiyon hastaları fazla abartmamalı, çünkü tuzların aşırı alınması tansiyon dengesini bozabilir. Kritik değerlerle yaşayan hastaların bu konuda mutlaka hekimine danışması gerekir.” uyarısında bulundu.
Sakin ve huzurlu kalmaya dikkat edilmesini gerektiğini de kaydeden Sur, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kimseyle kavga edilmemeli, stres ile gelecek ek yüklerden kaçınılmalı ve yoracak eylemlerden uzak durulmalı. İmkânı olanların günde en az 1 veya daha fazla serin duş alması bir çözüm yoludur. Havuz, göl, deniz gibi ortamları bulunan kişilerin suya sık sık girmeleri, ancak suda yoğun hareket ile yüzme seanslarına da limit koymaları akılcı bir yol olacaktır."