Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Nuran Salman, yaz tatilinin ardından okula dönüşte çocuklarda aşı takibinin yapılmasının bağışıklamada önem taşıdığını belirterek, aşının ölümcül olabilen hastalıklarda mümkün olan en iyi korumayı oluşturduğunu bildirdi.
GSK'dan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen aynı zamanda GSK Türkiye Aşı Bilimsel Danışmanı da olan Prof. Dr. Salman, yaz tatilinin ardından okula dönüşte dikkate alınması gereken en önemli konulardan birinin çocukluk çağı aşı uygulamaları olduğunu aktardı.
Bütüncül bir sağlık anlayışının benimsenerek ebeveynler tarafından çocukların aşı takibinin yapılması gerektiğini vurgulayan Salman, çocukların aşı uygulamalarının güncel tutulmasının, onları sağlıklı tutmanın ve okula gereksiz devamsızlıklarını azaltmanın en iyi yolu olduğunun altını çizdi.
Prof. Dr. Salman, çocukların ergenlik öncesi ve sırasında belirli hastalıklara karşı daha duyarlı olduğunu ifade ederek, çocuklarda düzenli aşı takibinin özellikle bu noktada oldukça önemli olduğuna dikkati çekti.
"Ebeveyn farkındalığı çocukluk çağı aşılarının düzenli takibinde önemli bir rol oynuyor"
Çocukların düzenli bağışıklanmasında ebeveyn farkındalığının önemine değinen Prof. Dr. Salman, şunları kaydetti:
"Yaz tatilinin ardından okula dönüşte çocuklarda aşı takibinin yapılması bağışıklamada önem taşıyor. Aşı, ölümcül olabilen hastalıklarda mümkün olan en iyi korumayı oluşturuyor. Bağışıklamanın güncel olması çocukların çok ciddi ve ölümcül olabilen birtakım hastalıklara karşı mümkün olan en iyi korumaya sahip olmalarına zemin hazırlar.
Her gün sayısız mikroba maruz kalan çocukların bağışıklığının artırılarak okullarda hızla yayılım gösteren salgınların bulaş riskinin azalmasında düzenli aşı takibi gerçekten önemli. Özellikle okula dönüşte her ebeveynin yaşları fark etmeksizin çocuklarının aşı takvimine aynı özeni göstermesi çocukları sağlıklı tutarak eğitimden geri kalmamalarını sağlayacaktır, ailelerin bu konuya öncelik vermesini tavsiye ediyorum."
Prof. Dr. Salman, eş zamanlı ve birden fazla uygulanan aşıların ebeveynlerde oluşturduğu endişeyi anlayışla karşıladığını belirterek, "Ebeveynler, birden fazla sayıda ve eş zamanlı uygulanan aşılar sebebiyle endişeye kapılmamalı. Soğuk algınlığı, boğaz ağrısı ve benzeri birçok rahatsızlıklar aşılara kıyasla çocukların bağışıklık sistemine daha fazla yük bindiriyor.
Tüm aşılar, kullanım onayı almadan önce birden fazla klinik araştırmalarda, güvenlilik ve etkinlik açısından değerlendiriliyor. Bu sebeple bu tür endişelerden arınmamız; bilimin gücüne ve aşıların etkisine inanmamız gerektiğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
"Aşılar sayesinde dünya genelinde her yıl 4 ila 5 milyon hayat kurtarılıyor"
Aşılamanın zamanında yapılmasının önemini vurulayan Salman, meningokok mikrobunun dünyada bakteriyel menenjitin önde gelen nedenleri arasında olduğunu, uygun tedaviye rağmen her 10 kişiden 1'inin kaybedilirken, yaşayan her 5 kişiden 1'inin de hastalığa bağlı ciddi işlev ve doku bozuklukları ile yaşamına devam ettiğini bildirdi.
Salman, en sık 1 yaşından küçük bebeklerde görülen hastalığın ikincil pikinin, ergenlerde ve genç erişkinlerde görüldüğüne işaret ederek, " 6 farklı grubun neden olduğu hastalığın ülkemizde en sık görülen grubuna karşı, aşı ile korunma mümkün. Bu sebeple çocuklarımızın aşılarını aksatmadan ve tam vaktinde yaptırarak olası riskleri azaltmalıyız." değerlendirmesini yaptı.
Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun 2021 yılına yönelik verilerine de yer veren Prof. Dr. Salman, şöyle devam etti:
"Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Acil Yardım Fonu'nun verilerine göre 2021 yılında yaklaşık 25 milyon çocuğun hayat kurtaran aşılarının yapılmadığını veya eksik yapıldığını ve 18 milyon çocuğun ise hiçbir aşısının yapılmadığını gördük. Oysa yine Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre aşılar sayesinde dünya genelinde her yıl 4 ila 5 milyon hayat kurtarılıyor.
Her birey, bağışıklamanın, hastalıkların engellemesi, beklenen yaşam süresinin uzatması gibi olumlu etkilerinin farkında olmalı ve aşıyla önüne geçilebilecek ölümcül hastalıkları önemsememenin çocuklarımız için ne denli tehlikeli olabileceğini göz önünde bulundurmalı."
