Hastalık, uzman hekim tarafından ayrıntılı olarak araştırılmalı ve elde edilen verilere göre tedavi düzenlenmelidir.
KADINLARIN BAŞI DERTTE
Özellikle bu aylarda başgösteren ürtiker, erkeklere göre kadınlarda 2 kat daha fazla görülmektedir.
Kıymetli okuyucularımız, geçen hafta tanıttığımız, kızarıklarla kendini gösteren cilt hastalığı ürtikerin tedavi ve korunma yollarıyla bu dosyamızı noktalıyoruz...
Ürtiker şikayetleri ilaçlarla baskılanabilir. Ama asıl önemli olan bunun başka bir hastalığın deri bulgusu olup olmadığının ortaya konmasıdır. Herhangi bir hastalık sebep oluyor ve bu tespit edilirse böylece;
1- Sebep olan hastalığın tedavisiyle ürtiker şikayetleri ortadan kalkar.
2- Ürtiker şikayeti ile kendini göstermiş ve belki de bundan daha önemli olabilen asıl hastalık ortaya konmuş olur.
TEDAVİDE ŞU YOLLAR İZLENMELİ
- Öncelikle ürtikerin sebebi olan etkenler ortadan kaldırılmalı. Diyetten 3 hafta süre ile baharat, domates, yumurta, peynir gibi mayalı gıdalar, çilek, kuruyemişler kaldırılmalıdır. Kola ve çikolata ise hayat boyu hiç kullanılmamalıdır. Deri üstüne sirkeli suyla hazırlanmış kompresler uygulanabilir. Kalsiyum alınması oldukça yararlı olabilir.
- Eğer başka bir hastalık ürtikere sebep olmuşsa onun tedavisi yapılmalıdır.
- Ürtikerin sebep olduğu şikayetlerin tedavisi: Başlıca tedavi antihistaminiklerdir. Bu tek bir ilaç veya diğer ilaçlarla kombine şeklinde verilebilir. Verilen ilacı doğru şekilde ve doğru zamanda almak çok önemlidir. Tavsiyelere dikkatle uyulmalıdır. Çoğunlukla ürtiker antihistaminik (allerjiyi tetikleyen histaminin etkilerini bloke eden ilaçlar) tedavisiyle düzelme gösterir.
- Kronik hastalar şikayetlerini nelerin uyardığını bilip ona göre tedbir almalıdırlar. Bunların ürtiker tablosu uzun süre sürebileceğinden antihistaminik tedavisini ne zaman kullanacaklarını bilmelidirler.
BUNLARI BİLMEKTE FAYDA VAR
- Etken sebebi tespit etmek, her zaman mümkün olamadığından ilaç tedavisinde kullanılan antihistaminikler hedef hücrelerde histamin reseptörlerini bloke ederek histaminin kaşıntı yapıcı etkisini ortadan kaldırırlar.
- Nadiren bazı hastalarda kullanılan antihistaminiklere karşı reaksiyon gelişebilir.
- Şiddetli akut ürtiker vakalarında özellikle göz çevresi veya dudaklarda ödem söz konusu ise muhtemel bir anjioödem yönünden dikkatli olunmalıdır.
- Akut ürtiker vakalarında 1-4 günlük ağız veya enjeksiyon yoluyla kortizon kullanımı tavsiye edilirken kronikte uzun vadeli sistemik kortikosteroid kullanımına bağlı yan etkiler sebebiyle tercih edilmez.
- Lokal cilde uygulanan kortikosteroidler ve antihistaminikler, anesteziklerin ürtiker tedavisinde yeri yoktur.
BU İYİ HUYLU BİR HASTALIK
Genelde ürtiker iyi seyirli bir hastalıktır. Uzun sürse bile altta yatan hastalık bulunması nadirdir. Önemli olan hastanın, durumu kontrol etmesidir
BU TEDBİRLER İLAÇ KADAR ETKİLİ KENDİNİZİ RAHAT BIRAKIN
Kronik ürtikerli hastaların ilaç dışında alması gereken pratik tedbirleri kısaca şöyle sıralayabiliriz
> Genel olarak kaba, sıkı ve yünlü giysiler giyilmemelidir.
> Ortam çok sıcak olmamalıdır.
> Aspirin ve benzer ilaçlardan ve salisilat içeren besinlerden kaçınılmalıdır.
> Stresten uzak durulmalıdır
> Sıcak suyla duş alınmamalıdır, ılık su tercih edilmeli
> Soğuk ürtikeri olan kişiler yalnız yüzmemeli, soğuk bir ortama kontrollü olarak girmelidirler.
> Güneş ürtikerinde güneşten koruyucu kremler kullanılmalıdır.
> Eğer hasta çocuksa okuluna hastalığı ile ilgili bilgi verilmelidir.
ZOR TEŞHİS...
Akut ürtikerlerde hastayı iyi bir dinleme ile sebep, çoğunlukla tespit edilebilir veya söz konusu tetikleyici, kişinin sıkça temas etmediği bir şeydir. Bu sebeple de akut genelde tedaviye iyi ve çabuk cevap verir. Kronik ürtikerlerin % 50-90’ından fazlasının sebebi belli olmayıp genellikle tedaviye cevap, geç ve güç olur. Genel olarak ürtiker veya angioödem olguları, iyi bir sorgulama ve iyi bir klinik muayene sonucunda teşhis güçlüğü göstermeyen tablolardır. Esas mesele, özellikle kronik idiopatik (sebebi bulunamayan) ürtikerlerde etkenin belirlenmesi ve en uygun tedavi programının oluşturulmasıdır.
BELİRTİLERİ
Birdenbire lokal, çok nadir olarak da tüm vücudu kaplayan küçük kabarcıklar şeklinde görülür. Bu kabarcıkların büyüklükleri çok değişik olup kimi zaman döküntü halinde görülebilir. Renkleri beyaz ya da kırmızımsı olur. Kenarları kesin hatlıdır ve çok kaşıntılıdır. Kaşındıkça deri yüzeyinde bir yanma duyusu belirir. Yorgunluk, kusma ve ishal de ek belirtiler olarak ortaya çıkabilir. Tek kabarcık pek önemli sayılmaz, çünkü birkaç saat içinde kendiliğinden kaybolur. Fakat bunlar kronik bir şekil alarak aylarca, hatta kimi zaman yıllarca sık sık tekrarlayabilir.
OKUYUCUYA CEVAPLAR
Bir bebek niçin bu kadar orta kulak iltihabı geçirir ki?
> Ayşe Nur
14 aylık oğlum, 8 aylıktan beri 4 kere Orta Kulak İltihabı geçirdi. KBB uzmanı “2 yaşına kadar kontrol altında tutalım, devam ederse kulak pili için tedaviye başlarız” dedi. Genelde diş çıkarma zamanlarında geçiriyor. Küçücük bir bebek neden bu kadar sık kulak iltihabı geçiriyor? Bunu önlemenin bir yolu yok mu?
CEVAP: Ayşe Hanım, oğlunuzun bu kadar sık Orta Kulak İltihabı geçirmesi, mutlaka bu durumun ortaya çıkışını kolaylaştıran bir zeminin varlığını göstermektedir. Bu da çocuklarda en çok, geniz eti veya doğuştan burun kemiği eğriliği (deviasyon) ile konka dediğimiz burun içi etlerinin normalden aşırı büyük olmasına bağlıdır. Nadiren de üst solumun yollarının alerjik etkileşiminin
üzerine mikrobik olayların eklenmesi ve doğuştan mikroplara karşı vücudun savunma sistemlerinin zayıf (özellikle IgA eksikliği) olmasından olur. Detaylı KBB muayenesi ve gerekirse görüntüleme metotları ile yapılacak kan tahlilleri sonucu kesin sebep bulunarak ona göre tedavisi planlanır. Böylece oğlunuz ve siz bu dertten kurtulursunuz.
İlacınızı doktora danışarak bırakın
> Ferdi Doğan
30 yaşındayım. 1 yıl önce guatr ameliyatı oldum ve tiroidin sol tarafı alındı. İlaç kullanmama gerek olmadığı söylendi. Acaba tekrar muayene ve gözetimde olmam gerekiyor mu?
CEVAP: Kıymetli kardeşim, ameliyat sonrası 3 aylık periyotlarla özellikle TSH tahlili yaptırarak geri kalan tiroid dokusunun ihtiyacınız olan tiroid hormonlarını üretip üretemediğinin tespiti gerekir. “İlaç kullanmanıza gerek yok” deyip hastayı başıboş bırakmak doğru olmayan bir davranış tarzı. Dahiliye uzmanına giderek tiroid hormon rezervinizi tespit ettirerek, uzun dönem tedavi ve takibinizi ona göre planlatın. Aksi takdirde, tüm vücut metabolik dengesini düzenleyen tiroid hormon yetersizliği sonucu, organlarımızın çalışma düzeni bozularak genel sağlığımız bozulur.
Sende tahriş ile mantar mevcut
> N.B.
23 yaşındayım, apış aramda yaklaşık bir senedir pişik gibi kızarıklık var. Çok nadir kaşıntı oluyor, ne yapmalıyım?
CEVAP: Sevgili kardeşim, şikayetiniz daha ziyade kilolu ve dar pantolon giyen insanlarda görülen kasıktaki karın ve uyluk adalelerinin birbirine sürtmesi sonucu fiziki tahrişi ve üzerine mantar enfeksiyonunun eklenmesi ile olduğunu akla getirmektedir. Cildiye uzmanı meslektaşımıza muayene olarak kesin teşhise göre verilecek tedavi ile oldukça rahatlarsın.
Uzm. Dr. S. Hilmi ÖZKIRIŞ
İç Hastalıkları Uzmanı
[email protected]