Öğrencinin yeni gözdesi, diyetisyenlik, fizyoterapistlik gibi meslekler... Son yıllarda obezite ve beslenme ile ilgili hastalıkların, yeni yaşam koşullarına bağlı sorunların artması sağlık bilimlerine yönelişi artırdı. Amerika ve Avrupa'da son yılların yıldızı parlayan mesleklerinden olan diyetisyenlik ve fizyoterapistliklik artık Türkiye'de de ilgi görüyor. 2011 yılında bu iki bölümü tercih edenlerin oranı bir önceki yıla göre yüzde 20 arttı. Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Sağlık Bilimleri Meslek Yüksek Okulları'nda iki ve dört yıllık eğitim programlarında okuyan öğrenciler mezun olduklarında 'diyetisyen' ve 'fizyoterapist' olarak hastanelerde, özel sağlık kuruluşlarında çalışma imkanı buluyor. Her iki bölümde, iki yıllık sağlık meslek yüksekokullarına YGS-2, dört yıllık sağlık bilimleri fakültelerine ise MF-3 puan türünden öğrenci alınıyor.
BESLENME BİLİNCİ ARTTI, TALEP YÜKSEK
Yeditepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serdar Öztercan: 4 senedir öğrenci alıyoruz. İlgi her yıl artıyor. Boş kontenjan kalmadı ve puanı giderek yükseliyor. Yabancı gıdalar, kanserojen maddelerden korunma beslenme ve diyetetik bölümüne olan ilgiyi arttırdı. Obezite ve diyabetik hastalığa sahip olanların sayısının da ciddi oranlara ulaşmasıyla toplum bilinçlendi. Sağlığa ilgi duyan insanlar sağlıkla direkt ilişkili bölümleri tercih etmeye başladı. Mezunların iş olanakları da her geçen gün artıyor. Hastaneler obezite ve beslenme sorunlarıyla gelen hastalara yönelik artık daha fazla sayıda diyetisyen çalıştırmaya başlıyorlar.
Fizyoterapide iş sıkıntısı yok
Türkiye Fizyoterapistler Derneği Başkanı Bülent Elbasan: İş olanakları çok popüler. Engelliler, bireye verilen önem ve risk faktörlerini engellemek artık büyük önem taşıyor. Özellikle koruyucu sağlıkla birlikte fizyoterapi önem kazandı. Fizyoterapistler birçok alanda çalışabiliyor. Bunlar arasında noröloji, kadın doğum ve yaygınlaşan iş ve meslek hastalıkları var. İş bulmama gibi bir sıkıntıları yok. Sadece hastanelerde değil down merkezlerinde, spor kulüplerinde sağlıkla ilgili özel eğitim verilen hastanelerde çalışabiliyorlar. Kazançları ise çok iyi.
AYDA 10 BİN TL KAZANILABİLİYOR
Hacettepe Üniversitesi Diyetetik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülden Köksal: Yaşamın uzaması ve beslenmenin önemiyle kronik hastalıklarla olan ilişkisinin artması bölüme ilgiliyi arttırdı. Beslenme çocuğun anne karnında başlıyor. Annenin gebeliğe hazırlanması, çocuğun beslenme süreci, sağlıklı olması için yeni doğan beslenmesi çok önemli. Son zamanlarda zayıflama diyetleri, medyatik ve estetik baskılar da kadının beslenmeyle olan ilişkisini etkiliyor. Erkeklerin de spor ve performans ile ilintili olarak bilinçli ve düzenli beslenmeleri çok arttı. Yeni olması, meraklısının fazla olması, yeni fakültelerin de açılmasıyla beslenme ve diyetetiğe olan ilgi oldukça arttı.
HER YERDE YOK, İHTİYAÇ SÜRÜYOR: İş bulma kolaylıkları, her yatan hastanın diyetisyenin de ön beslenme programlarıyla tedavi edilmesi, öğrencileri bölümlere yönlendirdi. Her ildeki hastanelerde henüz diyetisyen yok. Dolayısıyla mezun olan öğrenciler de iş bulmama sorunu ile karşı karşıya değil. Tıp tahsilinin de çok yakınında bir meslek. Eğer iyi bir uygulamayla insana yakın olursanız hem para kazanıyor hem el üstünde tutuluyorsunuz. İstanbul gibi büyük illerde çalışıp kazancı 10 bin TL üzerinde olan diyetisyenler var.
KAÇ OKULDA BÖLÜM VAR?
ÖSYM'nin verilerine göre, 2010 yılında devlet üniversitelerindeki iki ve dört yıllık beslenme ve diyetetik bölümü programlarına 578 kişi yerleşti. Bu rakam 2010'da 487 idi. Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümüne yerleşen öğrencilerin sayısı ise 2010'dan bin 295 iken, geçen yıl bölüme bin 530 öğrenci yerleşti. İki bölüme yerleşen öğrenci sayılarında yüzde 20’lik bir artış gözlendi. Türkiye genelinde toplam 29 devlet üniversitesinde fizyoterapi ve rehabilitasyon programı ve fakültesi var. Beslenme ve diyetetik bölümleri toplam 12 üniversitede bulunuyor.
Seray ŞAHİNLER