Türkiye'de sağlık sisteminin can damarı konumuna sahip üniversite hastaneleri mali krizle boğuşuyor. Özellikle Türkiye'nin en köklü hastanelerinden İstanbul Üniversitesi'ne bağlı İstanbul Tıp ve Cerrahpaşa Tıp fakülteleri için bıçak kemiğe dayandı. Hastaneler çoğu medikal firmalara olmak üzere piyasaya 322 milyon borçlanarak iflasın eşiğine dayandı. Tıbbi malzeme satın alımı için yapılan ihalelere ödeme yapılmadığı gerekçesiyle hiçbir firma katılmıyor.
HAYATİ BİRİMLER KAPANDI
Yaşanan ekonomik krize hemşire ve hekim yokluğu eklenince sorun daha da büyüyor. Bu nedenle hastalar için hayati önem taşıyan birçok birim kapatıldı. Çocuk beyin cerrahisi, beyin cerrahisi yatan hasta servisinin bir katı, genel cerrahi servislerinin her biri, radyasyon onkoloji ünitesinin yatan hasta servisi ile çocuk nöroloji, çocuk kardiyoloji üniteleri kapatılırken yoğun bakım yatak sayıları ve çok sayıda ameliyat masaları kapatılarak kullanılamaz hale getirildi.
BORÇLAR HER GEÇEN GÜN ARTIYOR
Üniversite hastanelerinin 7 yıl önceki fiyat tarifesiyle çalıştıklarını ifade eden Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Aksaray Şube Başkanı Aydın Erol, "Tam gün yasası öncesinde gelen hastalardan öğretim üyesi farkı alınıyordu. Bu nedenle sıcak para girişi söz konusuydu.
Ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumu'nun o dönem ödediği miktarlar da bir şekilde karşılıyordu. Ancak bugün ise 7 yıl önceki fiyatlarla üniversiteler hizmet vermeye çalışıyor. Öğretim üyesi harçları kaldırıldı. Bilindiği gibi en son basamak hastalar bu tür araştırma hastanelerine geliyor. Örneğin bir hastanın tedavi maliyeti 130 lira iken SGK'nın ödediği 100 lira. Bu her dönem büyüyerek artıyor" dedi.
TEDAVİLER AKSIYOR
Hocaların ayrılması ve hemşire azlığı nedeniyle hizmet kalitesinin ciddi anlamda düştüğünü ifade eden Erol, "Ayrıca getirilen kota uygula- ması tedavi sürecini uzattı" dedi.
HASTAYA İLAÇ BULAMIYORUZ
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burhanettin Kaya, "SGK'nın Sağlık Uygulamaları Tebliği'ne (SUT) bağlı olarak ilaç, sarf ve tıbbi malzemeleri alım ihaleleri çok gecikiyor. Bazı ilaçlar eczanede bulunmuyor ve hastane ilaç alamıyor.
Maliyeti çok yüksek olduğu için de küçük çaplı alımlara yanaşılmıyor. Çünkü bir hastanın maliyeti günlük 75 lirayken küçük alımlarda 200 liraya bile çıkabiliyor" dedi.
HACETTEPE'NİN BORCU 230 MİLYON
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer, "Üniversite hastaneleri iyi yönetilmesi gereken mali yapıya sahip. Eğer finans yönetimi amatörce olursa ciddi sıkıntı kaçınılmaz olur. Bunun oluşmasında birçok faktör var. Maalesef gerçek maliyete yönelik bir ücretlendirme yok. Hastanelerin giderleri çok fazla. Borçlanan üniversiteler borcunu kapatana kadar finansal maliyeti yükseltmek zorunda kalıyor. Yani hem sistemden hem de yönetimden kaynaklanan nedenler söz konusu. İyi yönetilmesi lazım. Hacettepe olarak 2 yıldır borcumuzu artırmadan devam ediyoruz. 2011 yılı sonunda 270 milyon borcu varken bugün 230 milyon civarında" dedi.
BÜTÜN HASTANELER AYNI DURUMDA
İstanbul Üniversitesi Hastaneleri Genel Direktörü Doç. Dr. Haluk Özsarı, hastanelerin içinde bulunduğu mali çıkmazı doğruladı. Özsarı BUGÜN'e yaptığı açıklamada, "Maalesef durum bu. Sorun sadece bizimle sınırlı değil. Türkiye'deki bütün üniversite hastaneleri aynı sıkıntıları yaşıyor. Gelirler giderin sadece 3'te ikisini karşılayabiliyor" dedi.
NESRULLAH SONAY