Sağlık Emekçileri Sendikası (SES), sağlık çalışanlarına yönelik son dönemlerde artan şiddet eğilimlere ilişkin yaptığı araştırmanın sonuçlarını açıkladı. Şiddetin tanımının yapıldığı açıklamada, sağlıkta şiddetin "Dönüşüm Programının" oluşturduğu yıkımla daha da perçinlendiğine vurgu yapıldı. Araştırma sonucunda sağlık politikalarının halkı tatmin etmeyerek, şiddetin ortaya çıkmasına neden olduğuna işaret edildi.
Açıklanan raporda, Sağlık Bakanlığı'nın 113 Beyaz Kod kayıtlarına göre; 14 Mayıs 2012'den 2015 Mart ayına kadar 317 bin 67 sağlık çalışanının şiddete uğradığı, bunların 18 binin hekimlerden oluşturduğu, saldırıların üçte birinin fiziki saldırı olduğu kaydedildi. Bakanlığa her ay bine yakın, her gün 30'dan fazla sağlıkta şiddet şikayetinin bildirildiğinin belirtildiği raporda, bu rakamların hastanelerde, polikliniklerde aile sağlığı merkezlerinde açığa çıkan şiddetin sadece bildirilen kısmına ait olduğu vurgulandı. Bunların yanı sıra mobbing (psikolojik taciz ve yıldırma), sağlık kurumlarında yaygın olarak görülen ve sağlık çalışanları için tedbir alınmasını gerektiren düzeyde ciddi bir mesleki sağlık ve güvenlik sorunu olduğuna dikkat çekilen açıklamada, araştırmaların sağlık çalışanlarının mobbinge uğrama riskinin diğer hizmet sektörü çalışanlarına oranla 16 kat daha fazla olduğu belirtildi.
TÜRKİYE'DE YILLIK KİŞİ BAŞINA DÜŞEN HEKİME BAŞVURU SAYISI AVRUPA'NIN PEK ÇOK ÜLKESİNDEN FAZLA
Sağlık alanında yaşanan şiddetin hastanelere görevlendirilecek 4 bin polisle engellenmeyeceğine işaret edilen açıklamada, öncelikle sağlık sisteminin yeniden gözden geçirilmesi ve önceliğin ticari performans yerine halk sağlığı ve koruyucu sağlık alanına verilmesi istendi. Sağlık alanında ortaya çıkan şiddetin en önemli nedenlerinden birinin de sağlık kurumlarında yaşanan yığılmalar olduğuna işaret edilen açıklamada, Türkiye'de son yıllarda kişi başına düşen yıllık hekime başvuru sayısının 8,2 olduğu bu rakamın pek çok Avrupa ülkesinden fazla olduğu belirtildi. Ayrıca bu tablonun oluşmasında sağlıkta dönüşüm programının yol açtığı vurgulandı.
YILDA 100 MİLYON HASTA ACİLLERE BAŞVURUYOR
50 milyon nüfuslu İngiltere'de yıllık acil başvurusunun 20 milyon civarında olduğu, 78 milyon nüfusa sahip Türkiye'de ise yıllık acile başvuru sayısının 100 milyon civarında olduğuna işaret edilen açıklamada, 2014 yılında 112 acil servis ile taşınan vaka sayısının neredeyse rekor kırarak 4 milyonu aştığı, sadece Kamu Hastane Birlikleri kapsamında toplam başvurunun yüzde 30'unun acil servislere yapıldığı kaydedildi. Açıklamada "Sağlık Bakanlığı yetkililerinin kendi ifadesiyle 'gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 5-8' civarındadır'. Öte yandan ülkemizde acile başvuran hastaların acilde kalış süresi ortalama 15 dakika iken, Avrupa ülkelerinde bu süre 4 saati bulabilmektedir. Ayrıca Dünya Bankası ve Sağlık Bakanlığı'nın beklentilerinin aksine sağlık hizmetlerine erişimin artması acil servislere başvuru oranlarının düşmesini sağlamamıştır. Acillerdeki yığılmanın pek çok sebebi olmakla birlikte en önemli sebebinin yüksek düzeydeki katkı payı ve cepten ödemelerden kaçınmak olduğunu vurgulamalıyız" ifadelerine yer verildi.
AMELİYATLARDA YÜZDE 81 ORANINDA ARTIŞ YAŞANDI
Açıklamada 2010 yılından 2014'e kadar toplam muayene sayısının yüzde 24.2, acil muayene sayısının yüzde 17.7, toplam yatan hasta sayısının yüzde 18.7, toplam ameliyat sayısının da yüzde 81.5 arttığı belirtildi. Sağlık Bakanlığı hastanelerine yüzde 153, özel hastanelere yüzde bin 152 oranında başvuru artış yaşandığı hâlâ bir doktorun günlük 100 civarında hastaya bakmaya çalıştığı belirtilen açıklamada, sağlık paralı hale getirilmesinin, parası olan olmayan ayrımının yapılmasının da sağlık alanında şiddet olaylarını arttırdığı belirtildi.
Evrensel