Milletvekili Aytuğ Atıcı, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde Türkçe, Latince ve İngilizce karışımı bir dili olan tıp bilimleri sınavında açık uçlu soru sorulmasının şaibeli sonuçlara zemin hazırlayacağını öne sürerek şu görüşlere yer verdi:
"ÖSYM şaibeler zincirine bir yenisini ekleyeceğini duyurmuştur. 2013 sonbahar, çoktan seçmeli TUS sorularından bazıları mahkeme kararı ile hatalı bulunmuş ve iptal edilmiştir. Aradan geçen 1,5 yıllık süreye rağmen ÖSYM yerleştirmelerdeki hak kayıplarını halen giderememiştir. Aradan yıllar geçmesine rağmen, KPSS sorularını kimlerin çaldığı kimlerin haksız yerleştiği tam olarak açıklanamamıştır. Zamanın Başbakanı MİT ve diğer ilgilileri özelikle görevlendirmesine rağmen olay aydınlanmamıştır. ÖSYM son yıllarda, kopya skandallarından şifre skandallarına, iptal edilen sınavlardan yanlış ve şaibeli yerleştirmeye kadar pek çok olay ile toplumlun beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu göstermiştir."
Atıcı, önergenin devamında Davutoğlu’ndan şu sorulara yanıt istedi:
"Tıpta Uzmanlık Sınavının yöntemi hakkında, Türk Tabipleri Birliği, uzmanlık dernekleri veya ilgili anabilim dallarından görüş alınmış mıdır? Alındıysa hangilerinden görüş alınmıştır? Hangi kurumlar bu sınavlarda açık uçlu soru sorulmasını önermiştir? Tıp bilimlerinde açık uçlu sorulara verilen cevaplarda Türkçe, Latince ve İngilizce kelimelerin doğuracağı karmaşa nasıl önlenecektir? Çoktan seçmeli test sorularında bile hata bulunurken, yazılı olarak istenen cevaplar hangi yöntemle standart hale getirilecektir? Sınavı değerlendirenler arasındaki farklı yorumlar nasıl engellenecektir? El yazısının iyi okunamaması veya yapılan kısaltmalardan doğan karmaşa nasıl önlenecektir? Yazılı sınav kağıtları ve her bir soruya verilen puan, sınav sonrasında görülebilecek midir? Binlerce insanın girdiği bu sınavların sonuçları ne kadar zamanda açıklanabilecektir?