• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Ankara 3 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Bursa 5 °C
  • Antalya 13 °C
  • İzmir 10 °C

Türkiye'nin AIDS gerçeği

Türkiye'nin AIDS gerçeği
Sağlık Bakanlığı 2009 yılı verilerine göre, bugüne kadar 3 bin 671 HIV pozitif vakası bildirildi. Ancak gerçek sayı için bu rakamın beşle çarpılması gerekiyor. 2009’da yapılan altı milyon testin 450’si HIV pozitif çıktı.

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Volkan Korten, 10 yıl öncesinde yurt dışında çalışan işçilerin ülkeye gelip hastalığı halka bulaştırmasının önemli bir sorun olduğunu belirtiyor. Ancak son yıllarda hastalık gençler arasında yayılıyor. Kontrolsüz seks işçilerinin de hala önemli bir sorun oluşturduğunu anlatan Prof. Dr. Korten, ayrıca kıyı şeridindeki bölgelerin turizm sezonunda hastalığın yayılması açısından risk altında olduğunu vurguladı.
Tedavide HIV pozitifi baskılayan ART adlı antiretroviral terapinin sürekliliği önemli. Birkaç gün bile ara vermek virüsün ilaçlara karşı dirençli hale gelmesine neden olabiliyor. Prof. Dr. Korten, erken tedavinin faydalarıyla ilgili şunları söyledi: “AIDS’ten ölenlerin sayısı azaldığı için HIV’le yaşayan insan sayısı artıyor. Tedavinin artık hastalığın bulaşmasını önlediği üzerinde duruluyor. Tedavi alan kişilerin bulaştırıcılığı çok azalıyor. Erken tespit edilebilirse tedaviyle aynı kanserde olduğu gibi hastalığın seyri çok etkileniyor.”

HIV = ölüm değil
Prof. Korten, 1990’lı yıllarda hastaların sağlık kuruluşlarına “Öleceğiz” diye başvurdularını söylüyor. Ancak artık bu endişeyi eskisi kadar yaşamadıklarını belirterek, “Hastalar artık tedavi oldukları takdirde ölmeyeceklerini biliyorlar. Biz onlara hayat sürelerinin 5 - 10 yıldan daha fazla kısalmayacağını, normalde 80 yaşında ölecekken 70’inde, 70’te ölecekken 60 - 65’inde öleceğini söylüyoruz. Bu onları rahatlatıyor” dedi.

CD4 hücreleri neden bu kadar önemli?
Güney Afrika’da iki ay boyunca gönüllü hekimlik yapan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Gökengin, sağlıklı insanlarda sayıları bin civarında olan CD4 adlı bağışıklık sistemi hücrelerinin HIV tedavisindeki önemini anlattı. Gökengin, “CD4, bağışıklık sisteminin vücudu mikroplardan ve kanserlerden koruyan temel hücresi. HIV’in hedef aldığı ve içinde çoğaldığı hücre. CD4 hücreleri belli bir düzeye gelince tedaviye başlamak gerekiyor” dedi.

CD4 sayısı 200’ün altına düşünce
Gökengin, “Bütün çalışmalar tedaviye ne kadar erken başlanırsa, yani CD4 sayısı ne kadar çokken başlanırsa, sonucun o kadar iyi olacağını gösteriyor. Bağışıklık sisteminde mümkün olduğunca az tahribat yaratarak bu hastalığı durdurmanın en iyi sonuçları vereceği düşünülüyor. En riskli dönem, CD4 sayısının 200’ün altına düştüğünde başlıyor. Zatürree gibi enfeksiyonlar, merkezi sinir sistemindeki sorunlar, menenjit, ağır ishaller veya kanserler ortaya çıkıyor. Tedaviyle HIV pozitiflerde de bu hücrelerin sayısını binin üzerine çıkarmak mümkün. CD4 miktarı binin üzerinde olan çok hastamız var” ifadesini kullandı.

YANLIŞ GRUPLARA TEST YAPILIYOR
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Deniz Gökengin, “HIV pozitif oranlarının yüksek olduğunu düşündüğümüz ve salgın için kaynak oluşturabilecek özel gruplarda hiç test yapılmıyor” diyerek test sorununa dikkat çekti. Prof. Gökengin, “Bakılanlar sağlıklı kan bağışçıları, kayıtlı genelev, bar, pavyon çalışan- ları. O kadar çok yurt dışından gelen kayıtlı olmayan seks çalışanı var ki. Asıl onlara test yapılmalı. Çünkü kaynağın seks işçilerinden köken aldığını düşünüyoruz ama o grup ulaşılmayan bir grup. Oradaki oranları bilmiyoruz” diyor.

Heteroseksüel bulaşma birinci sırada
- Heteroseksüel bulaşma yolu yüzde 59.32
- Homoseksüel ve biseksüel bulaşma yolu yüzde 0.15
- Bilinmeyen yollar yüzde 23.98

TÜRKİYE’DE HIV POZİTİFLERİN UYRUKLARI
- Yüzde 17.86 yabancı
- Yüzde 80.80’i Türk vatandaşı
-Yüzde 1.34 bilinmiyor



AYŞEGÜL AYDOĞAN ATAKAN

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 2986 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim