Sağlık Bakanlığı verilerine göre, yılda ortalama 23 bin erkek ve 4 bin 500 kadın akciğer kanseri tanısı alıyor. Dünya genelinde 2020'de 2,2 milyon yeni vakanın ortaya çıktığı ve hastalığa bağlı 1,8 milyon ölümün gerçekleştiği tahmin ediliyor. Akciğer kanserlerinin yaklaşık yüzde 80-90'ı tütün ve ürünlerinin kullanımı ile oluşuyor, pasif içicilerde ise hastalığın gelişme riskinin yüzde 20-30 daha fazla olduğu belirtiliyor.
AA muhabirinin, 1-30 Kasım Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında Sağlık Bakanlığının bu alandaki çalışmalarından derlediği bilgilere göre, kanser beraberinde getirdiği sağlık sorunlarının yanı sıra maddi ve manevi yönden uzun süreli bir mücadele gerektiriyor.
Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) yayınladığı 2020 yılı verilerine göre, dünya genelinde yılda 19 milyon kişi kanser tanısı alıyor ve yaklaşık 10 milyon kişi bu sebeple hayatını kaybediyor.
Kanserde benzer seyrin devam etmesi halinde, 2040 yılında 29,5 milyon yeni vakanın ortaya çıkacağı öngörülüyor.
- Bir yılda 1,8 milyon kişi akciğer kanseri sebebiyle vefat etti
Dünyada ve Türkiye'de kanser kaynaklı ölümlerin en yaygın nedenini akciğer kanseri oluşturuyor. Dünyada en sık erkeklerde görülen akciğer kanseri, kadınlarda en çok görülen kanser türleri arasında ise 3. sırada yer alıyor.
Dünya genelinde 2020'de 2,2 milyon yeni vakanın ortaya çıktığı ve akciğer kanserine bağlı 1,8 milyon ölümün gerçekleştiği tahmin ediliyor.
- Türkiye'de yılda 23 bin erkeğe tanı konuluyor
Türkiye'de erkeklerde en sık izlenen kanserler içerisinde ilk sırada trakea, bronş ve akciğer kanseri yer alıyor. Kadınlarda ise akciğer kanseri en sık görülen 4. kanser türü.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye genelinde bir yılda ortalama 23 bin erkeğe ve 4 bin 500 kadına akciğer kanseri teşhisi konuluyor.
- En önemli risk faktörü sigara kullanımı
Akciğer kanserlerinin yaklaşık yüzde 80-90'ı tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı ile oluşuyor. Diğer risk faktörleri arasında pasif içicilik (sigara), akciğer kanseri yönünden aile öyküsünün varlığı, bazı vitaminler, radon/asbest gibi kimyasallar, arsenik gibi endüstriyel ürünler ile radyasyona maruz kalma, bazı organik kimyasallar, hava kirliliği ve tüberküloz yer alıyor.
Akciğer kanserinin en sık görülen nedeni olan sigara kullanımında, günlük içilen sigara sayısı, içme süresi, sigaraya başlama yaşı, dumanı derin çekme, içeriğindeki katran miktarı kanser gelişme riskini artırıyor. Sigara dumanında, 4 binden fazla kimyasalın ve 70'ten fazla kanserojen maddenin bulunduğu biliniyor.
- Pasif içicilik akciğer kanseri riskini yüzde 30 artırıyor
Sigara dumanına pasif olarak maruz kalınması da akciğer kanseri riskini arttırıyor. Kendileri sigara içmedikleri halde ev veya iş yerlerinde pasif olarak dumana maruz kalan kişilerde hastalığın gelişme riskinin yüzde 20-30 daha fazla olduğu belirtiliyor.
Sigaranın bırakılması durumunda ise akciğer kanseri olasılığı zamanla azalıyor, 10-20 yıl sonra hiç içmemişlerin düzeyine yaklaşıyor.
En önemli risk faktörü tütün kullanımı olmakla birlikte, akciğer kanseri hiç sigara kullanmamış kişilerde de görülebiliyor.
- Bu belirtilere dikkat!
Genellikle akciğer kanserinin neden olduğu bulgu ve şikayetlerin oluşumu için birkaç yıl geçiyor ve hastalık ileri evreye gelinceye kadar fark edilemeyebiliyor.
Tanı konulan hastalarda belirtiler, tümörün akciğer içindeki yerleşimine, büyüklüğüne, yayılım yerine ve yayılma derecesine bağlı olarak çeşitlilik gösteriyor.
Akciğer kanserinin en sık izlenen belirtileri arasında, geçmeyen veya giderek kötüleşen öksürük, öksürürken kan veya kanlı balgam çıkarmak, derin nefes alırken, öksürürken veya gülerken kötüleşen göğüs ağrısı, iştahsızlık, halsizlik, yorgunluk ve kilo kaybı, ses kısıklığı, nefes darlığı, sürekli tekrarlayan veya geçmeyen bronşit veya zatürre gibi akciğer enfeksiyonları bulunuyor.
- Tanı ve tedavi süreci nasıl ilerliyor?
"Yapısal olarak normal akciğer dokusunda bulunan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle (tümör) oluşturması" şeklinde tanımlanan akciğer kanserinde, oluşan kitle öncelikle bulunduğu ortamda büyüyor. İleri aşamalarda ise çevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak organlara yayılarak (karaciğer, kemik, beyin vb. gibi) hasara yol açıyor. Bu yayılıma "metastaz" adı veriliyor.
Hastalığın tanısı için düz akciğer röntgenleri ile akciğerde kitle tespit edilen kişilere öncelikle bilgisayarlı tomografi çekiliyor. Elde edilen üç boyutlu görüntü ile kitleye nasıl ulaşılabileceğine karar veriliyor ve biyopsi işlemi gerçekleştiriliyor. Gerekli görüldüğü takdirde farklı görüntüleme tetkikleri de yapılabiliyor.
Hastadan hastaya farklılaşabilmekle birlikte tedavi kararında, hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunlarının varlığı gibi birden fazla faktör etkili oluyor. Multidisipliner bir çalışma gerektiren bu tedaviler; cerrahi, hedefe yönelik tedaviler, radyoterapi, kemoterapi gibi farklı seçenekleri içeriyor.
Özellikle tütün kontrolünün akciğer kanserine karşı mücadelenin en temel ve en etkin aracı olduğu biliniyor.
Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda hazırlanan Ulusal Tütün Kontrol Programı ile tüm bireylerin, tütün ürünlerinin, sağlık, ekonomik, çevresel ve sosyal zararlarından korunması hedefleniyor.