Teknoloji ve fast food hastalığın en önemli nedenleri arasında gösterilirken 2025 yılında dünyada diabet hastası sayısının 285 milyonu bulacağı tahmin ediliyor.
Türkiye'de diyabetin görülme sıklığının beklenenin de ötesinde bir hızla artıyor. Araştırmalar, Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun 2030 yılı için tahmin ettiği diyabetli hasta sayısına Türkiye'nin şimdiden ulaştığını gösteriyor. Uzmanlar, hazırladıkları "Diyabet 2020 Ulusal Diyabet Stratejisi'' projesiyle herkesi duyarlı olmaya çağırıyor.
Uluslararası Diyabet Federasyonu Atlas'ına göre, dünyada 285 milyondan fazla diyabetli kişi bulunuyor. 2025 yılına kadar bu sayının 438 milyona yükseleceği öngörülüyor. Şu anda Tip 1 ve tip 2 diyabet, dünyada küresel olarak en yaygın görülen bulaşıcı olmayan hastalıkların başında geliyor. Diyabetin yaygınlığı ülkeden ülkeye büyük farklar gösteriyor. İngiltere'de yüzde 4, Almanya yüzde 11.8 ve Türkiye'de bu ikisinin arasında yüzde 7.4 olarak biliniyor. Diyabete bağlı sağlık harcamalarının Avrupa'da 105.5 milyar dolara ulaştığı belirtiliyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) gibi diyabet alanındaki tüm kilit oyuncular Türkiye Sağlık Bakanlığı'nın himayesinde Türk Diyabet Vakfı tarafından düzenlenen toplantıda biraraya geldi. Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr.Temel Yılmaz ve D 2020 Uluslar arası Danışma Kurulu üyeleri Uluslararası Diyabet Federasyonu (IDF) temsilcisi Dr. Michael Hall, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) temsilcisi Prof. Dr. Isuf Kalo'nun da aralarında bulunduğu ekip, Türkiye'de hazırlanan D2020 adı verilen ulusal diyabet planının çok önemli olduğunu noktasında birleşti.
TEKNOLOJİ DİYABETİ TETİKLEDİ
Türkiye, dünyada diyabetin hızla yayıldığı ülkelerin başında geldiğini söyleyen Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Temel Yılmaz, "Özellikle Asya - Avrupa - Ortadoğu ülkelerinin kavşak noktasında bulunması, tarih boyunca bu bölgelerin yaşam ve beslenme kültüründen etkilenmesi, son yıllarda çok hızla ivme gösteren teknoloji ve modernizasyonun bireysel yaşam modelini olumsuz etkilemesi diyabet prevalansının artış hızını ciddi bir şekilde tetiklemektedir" dedi.
9 MİLYAR KÂR ELDE EDİLECEK
Ülkemizde diyabetli sayısının 10 milyon olduğunu aktaran Prof. Yılmaz, bu projeyle 2020'ye kadar diyabet hastalığının artış hızını yüzde 50, bu hastalığa bağlı komplikasyonları da yüzde 20 oranında düşürmeyi hedeflediklerini aktardı. Prof. Yılmaz "Beklentimiz 10 yıl sonunda bu projeyle Türkiye'nin 9 milyar dolarlık hem hastalık maliyeti hem de iş gücü kaybının azaltılmasıdır'' diye konuştu.
10 MİLYON DİYABETLİ VAR
Diyabet hastalığının tedavisinin doğrudan endokrinoloji ve metabolizmanın sahasında olduğuna işaret eden Prof. Yılmaz, ''Türkiye'de yaklaşık 10 milyon diyabet hastası var, endokrinoloji uzmanı sayısı ise 350. Bu hastalık, iç hastalıkları uzmanlarının da alanına girer. Bu sayı da yetersiz. Türkiye'de diyabetle mücadele, aile hekimleri, iç hastalıkları, endokrinoloji ve komplikasyonlara bağlı diğer alan uzmanları ile topyekun olmalı'' dedi.Türkiye'de 10 yıl önce diyabetli sayısı 5 milyon iken, şimdi bu rakamın 10 milyonu bulduğunu ifade eden Prof. Yılmaz, diyabetin görülme sıklığının dünyadaki ortalaması yüzde 6,6 iken Türkiye'de bu oranın 2010'da yüzde 16,8 olduğunu dile getirdi.
KESİN TEDAVİSİ YOK
Türkiye'de 40 yaş üstü her 5 kişiden birinin, 50 yaş üstü her 4 kişiden birinin diyabet hastası olduğunu anlatan Prof. Yılmaz, yaşam boyu süren ve kesin tedavisi olmayan hastalığın iyi tedavi edilmemesi durumunda ciddi organ hasarlarına çok açtığına dikkati çekti. Prof. Yılmaz, şöyle devam etti: "Kalp damar hastalıkları ve 20 yaş üstü körlüğün bir numaralı sebebi diyabet. Hemodiyalize giren her 2 hastadan birinin diyabetlidir."
Kalp krizleri artacak
''Diyabet 2020 Ulusal Diyabet Stratejisi'' dokümanda Türkiye'de diyabetin görülme sıklığının beklenenin de ötesinde bir hızla arttığının görüldüğüne dikkat çeken Prof. Yılmaz, Uluslararası Diyabet Federasyonunun 2030 yılı için tahmin ettiği hasta sayısına Türkiye'nin şimdiden ulaştığına dikkat çekiliyor. Doküman hakkında bilgi veren Prof. Yılmaz, "Diyabetle birlikte gelişen kalp krizleri, inmeler, böbrek yetmezliği, körlük, ayakların kesilmesi gibi çok ciddi sağlık sorunlarının da artacağına işaret edilen dokümanda, bu durumun sağlık harcamaları açısından da büyük bir artışı beraberinde getireceği biliniyor" dedi.
UZMANLAR NASIL DEĞERLENDİRDİ?
DÜNYADA BENZERİ YOK
Diyabet 2020 Projesi Uluslararası Danışma Kurulu üyesi ve Uluslararası Diyabet Federasyonu Temsilcisi Michael Hall de kalp krizi ve inmelerin nedenlerinden birinin diyabetin olduğunun bilinmesine karşın hastalığın hala hafif bir hastalık olarak görüldüğünü kaydetti.
Hall, Türkiye'de hazırlanan ''Ulusal Diyabet Stratejisi''nin bir benzerinin AB üyesi ülkelerin en az yarısında bulunmadığına işaret ederek, Türkiye'nin diyabet konusunda diğer ülkelere örnek olabilecek çok önemli bir strateji hazırlandığını ifade etti.
HABER: Münevver ÇAKIRTAŞ/İSTANBUL
