HATİCE ŞENSES - Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İsmail Kuran, ameliyat sonuçlarının çok iyi olması, Türk hekimlerin tüm dünyada takip edilen bilimsel platformlardaki başarısı, Orta Doğu bölgesinde burun operasyonlarına daha fazla ihtiyaç duyulması gibi nedenlerin rinoplastide Türkiye'yi çekim merkezi haline getirdiğini bildirdi.
Prof. Dr. Kuran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, burnun yüzle uyumunun estetik açıdan önemli olduğunu belirterek, burna yapılan girişimlerin sadece estetik amaçlı olabileceği gibi bazen sadece fonksiyon için de yapılabildiğini aktardı.
Çoğu zaman ameliyatların hem estetik hem de fonksiyon için birlikte planlanarak gerçekleştirildiğini dile getiren Kuran, sadece fonksiyon için yapılan işlemlerin deviasyon, konka ve sinus ameliyatları olduğunu, estetik için yapılan operasyonların ise burnun tümünü içerebileceği gibi sadece burun ucuyla da sınırlı olabildiğini ifade etti.
İsmail Kuran, ameliyatlarda kullanılan cihaz ve aletlerin de teknolojik gelişmelere paralel olarak ilerlediğini, daha hassas malzemeler dışında, piezo, lazer gibi yüksek teknolojili uygulamaların da devreye girdiğini belirterek, bunların kemik ve kıkırdağın şekillendirilmesinde, çok ince detaylarla çalışma imkanı sağladığını söyledi.
Prof. Dr. Kuran, "Yüksek teknoloji, rinoplasti ameliyatlarının planlanmasında da önemli gelişmelere yol açtı. 3 boyutlu simülasyonlar burun ve yüz kalıplarının yapılabilmesi, hastaya nasıl bir sonuç alabileceği konusunda bilgi verdiği gibi cerrahın planlama yapmasına da büyük katkı sağladı." diye konuştu.
- "Türkiye estetik cerrahinin tüm alanlarında önemli bir noktada"
Tüm bu gelişmelerle beraber, burun estetiğinin Türkiye'de ve dünyada en sık yapılan estetik cerrahi girişimlerinden biri olduğuna işaret eden Kuran, Türkiye'nin, özellikle son yıllarda estetik cerrahinin tüm alanlarında önemli bir noktaya ulaşmakla birlikte rinoplasti konusunda çok özel bir yere sahip olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. İsmail Kuran, "Türk bilim insanları yaratıcı görüş ve teknikler konusunda rinoplasti literatürüne çok önemli katkılar sağlıyor. Uluslararası konferanslara konuşmacı olarak sıkça davet ediliyor ve özel bir ilgi görüyorlar." ifadelerini kullandı.
Rinoplastinin Türkiye'de en sık yapılan estetik girişim olduğunun altını çizen Kuran, tüm dünyada ilk sırada meme ameliyatları yer alırken, Türkiye'de ilk sırada rinoplasti operasyonlarının bulunduğunu kaydetti.
İsmail Kuran, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ameliyat sonuçlarının çok iyi olması, hekimlerimizin tüm dünyada takip edilen bilimsel platformlardaki başarısı, Orta Doğu bölgesinde burun operasyonlarına daha fazla ihtiyaç olması rinoplastide Türkiye'yi bir çekim merkezi haline getirdi.
Hem ülkemizde hem de Orta Doğu'da burun deformitelerine ve solunum sorunlarına sık rastlanıyor. Bu da ameliyat sayısını artıran önemli bir etkendir. Türkiye'de ameliyatların yüksek oranda başarıyla yapılabilmesi, operasyon öncesi ve sonrası özenli bakım, yüksek hizmet kalitesi ve fiyatların bu kaliteye oranla çok hesaplı olması her yıl binlerce estetik-sağlık turizmi hastasını Türkiye'ye geliyor. Bu noktada burun estetiği için gelen yabancı hastaların sayısı giderek artıyor. Yabancı ülkelerden gelenlerin yaklaşık yüzde 15-20'sinin burun ameliyatı için geldiği söylemek mümkün. Turistler, birkaç operasyonu bir arada yaptırıp dinlenme süresini de tarihi turistik değerleri, alışveriş imkanları, iklim ve doğal güzellikler açısından zengin olan İstanbul, İzmir, Antalya, Muğla, Bodrum, Marmaris gibi şehirlerde gezerek geçiriyorlar."
- "Türkiye rüşdünü ispatlamıştır"
Prof. Dr. İsmail Kuran, yurt dışından ameliyat için Türkiye'ye gelen hastaların bu tercihi yaparken birçok nedeninin bulunduğuna işaret ederek, "Öncelikle ülkemizde sağlık hizmeti standardı yüksek düzeydedir. Sağlık kurumlarımız ve hastanelerimiz modern, temiz, iyi donanımlıdır. Bununla birlikte bu hizmetlerin bedeli oldukça uygundur. Gelen kişilerin karşılanmasından konaklamalarına, kalan zamanlarında turistik, tarihi ve kültürel faaliyetlerin planlanmasına kadar bir paket halinde gerek hizmet planlaması gerekse ciddiyet ve güvenilirlik konusunda Türkiye rüşdünü ispatlamıştır. Yeni açılan ve planlanan şehir hastaneleri, birçok özel hastane ve klinikle ülkemiz bu konuda oldukça yüksek standartlara sahiptir." değerlendirmesinde bulundu.
Sağlık turizmi için hastaların Türkiye'ye, sadece tanıtımlarla değil, olumlu ameliyat referanslarını da dikkate alarak geldiklerini aktaran Kuran, şunları kaydetti:
"Sağlık turizmi için gelenler incelendiğinde, birkaç gruptan söz edilebilir. Estetik ve özellikle rinoplasti için gelenler arasında Avrupa'da yaşayan Türk nüfus küçümsenmeyecek kadar önemli bir yer tutar. Bunun dışında Avrupa ülkelerinden, Almanya, İngiltere, İsviçre, Hollanda öncelikli olmak üzere, bunu takip eden Romanya ile birlikte, yabancı hasta sayıları da giderek artmaktadır. Son yıllarda, Arap ülkelerinden gelen hasta sayısı dikkati çekecek oranda artmıştır. Türkiye ile bağlantısı olan veya sadece turistik amaçla gelen Ruslar, bir diğer önemli gruptur. Ayrıca, ABD, Avustralya ve Kanada'dan da gelenler olmaktadır."
Kuran, sağlık turizmi açısından yurt dışından gelecek yabancı hastaların seçiminin, bilgilendirilmeleri ve sonraki takiplerinin planlanmasının da çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.