"Son 25 yılda verem savaşında yaklaşım yenilenerek daha başarılı bir program yürütüldü"
Türk Toraks Derneğinden 1- 8 Ocak'taki 76. Verem Eğitim ve Farkındalık Haftası nedeniyle yapılan açıklamada, Türkiye'de verem savaşının, yüzyıldan daha uzun süredir yürütüldüğü hatırlatıldı.
Dünyada yaşanan Kovid-19 salgını, savaşlar, yoksulluk ve göçlerin tüberkülozun kontrolünde olumsuz etkileri bulunduğu ifade edilen açıklamada, sağlık altyapısı ile personel eksikliği, ekonomik zorluklar ve yoksunluklar yaşayan Afrika ve Asya ülkelerinde tüberküloz tablosunun daha ciddi olduğu aktarıldı.
- 2021 yılında dünyada 10,6 milyon kişiye verem teşhisi konuldu
Açıklamada, 2021 yılında, dünyada 10,6 milyon kişiye verem tanısı konduğu ve 1,6 milyon hastanın hayatını kaybettiği bildirildi.
Tüberkülozun tanısının kolay, tedavisinin ucuz ve mümkün olduğu belirtilen açıklamada, buna karşın verem hastalığının kontrol altına alınamamasının ölümlerin sürmesine, hastalık nedeniyle ekonomik ve sosyal sorun yaşayan insanların acı çekmesine neden olduğu anlatıldı.
Cumhuriyetin Yüzyılı. nda yapılan mücadelenin hatırlatıldığı açıklamada, son 25 yılda verem savaşında yaklaşımın yenilenerek daha başarılı bir program yürütüldüğü, ülke genelinde ekonomik ve sosyal gelişme, sağlık altyapısı ve sağlık insan gücünün gelişiminin de bu sürece olumlu etki yaptığı belirtildi.
- "Göçle gelen verem hastaları da önemli bir değişiklik yaratmamıştır"
Türkiye'de verem savaş dispanserlerindeki hizmetlerin ücretsiz olduğu hatırlatılan açıklamada, "Tanı, tedavi, kayıt, temaslı muayenesi, koruyucu tedavi, risk gruplarının taranması, halka yönelik eğitim, yaptıkları hizmetlerin önde gelenleridir. Bu dönemde, hasta sayısı hızla düşüş göstermiştir. Her yıl hasta sayısı yaklaşık yüzde 5 düşmektedir. Bu düşüşte, göçle gelen verem hastaları da önemli bir değişiklik yaratmamıştır." bilgisi verildi.
Açıklamada, 2018-2019 yıllarında hasta sayısının 11 binden fazla, 2020-2021'de ise 9 bin olduğu aktarılarak, "Salgın döneminde verem savaşı dispanserlerinin muayene sayıları, röntgen film sayıları, bakteriyoloji çalışmaları, temaslı muayeneleri düşmüştür. Kovid-19 salgını dönemindeki hasta sayısı düşüşünün nedenlerinin başlıcaları tüberküloz kontrolü hizmetlerindeki düşüş ve hastaların sağlık kurumlarına başvurmamasıdır." ifadesi kullanıldı.
Veremle savaş noktasında yapılması gerekenlere ilişkin ise şunlar kaydedildi:
"Verem savaşı dispanserlerinin düzenli çalışması önemlidir. Bunun için çalışanların desteklenmesi, aynı konumdaki birinci basamak personeli ile eşit ekonomik koşullar sağlanması gereklidir. Verem ile ilgili hizmetler, özel bir faaliyet alanıdır. Çalışanların bu alanda eğitim almalarına ihtiyaç vardır. Son yıllarda Covid-19 salgınının etkisi yanında başka nedenlerle hekim ve personel eğitimleri aksamıştır. Bu durumun hızla düzeltilmesi, eğitim çalışmalarının düzenli sürdürülmesi zorunludur. Tüberküloz hastalarının tanıları çoğunlukla hastanelerde uzmanlarca konulmaktadır. Tıp fakültesi eğitimlerinde tüberküloz bilgisi verilmeli ve farkındalığı artırılmalıdır."
Verem tedavisi için yeni geliştirilen ilaçların temini noktasında Sağlık Bakanlığının desteğinin önemine işaret edilen açıklamada, "Veremli hasta sayısının düşmesi, bu hastalığı hekimlerin daha az görmesi nedeniyle tanıda gecikmeler olmaktadır. Topluma yönelik veremi anlatan, erken tanının önemini, veremden şüphelenmek gereken durumları vurgulayan farkındalık çabalarına gerek vardır. Sonuç olarak, yeni yüzyılda ülkemizde verem savaşını kesintisiz sürdürmemiz gereklidir. Bunun için tüberküloz kontrolünün temel birimi olan verem savaşı dispanserleri desteklenmeli ve güçlendirilmelidir." ifadelerine yer verildi.