Antalya Halk Sağlık Müdürü Murat Özdemir, temiz suda ve denizde lider bir kent olan Antalya'da havuzlarda da sıkı denetim yaptıklarını bildirdi.
AA muhabirine açıklamalarda bulunan Özdemir, turizmin başkenti Antalya'da orta ve büyük ölçekli 930 tesiste yaklaşık 3 bin 300 havuz bulunduğunu, 2011 yılında yürürlüğe giren Yüzme Havuzlarının Tabi Olacağı Sağlık Esasları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde havuzları yıl boyunca denetlediklerini söyledi.
Havuzda güvenlik ve kimya olarak yıl boyunca yapılan denetimlerde yükümlülüklerini getirenlere, standartları koruyanlara havuzun mükemmelliği anlamına gelen "Temiz Havuz Sertifikası" verdiklerini kaydeden Özdemir, 2013 yılı boyunca yapılan değerlendirmeler sonucunda kentte 336 tesisin sertifika almaya hak kazandığını vurguladı.
Özdemir, şöyle konuştu:
"336 tesisin sertifika alması, diğerlerinin kötü olduğu anlamına gelmiyor. Antalya'da orta ve büyük ölçekli tesislerin havuzları oldukça iyi diyebiliriz. Yıl boyunca yapılan denetimlerde çok küçük bir parametrede uygunsuzluk çıksa bile bu hakkı kaybediyor. Temiz Havuz Sertifikası bir mükemmeliyet belgesi."
Daha küçük tesisler ve site havuzlarının denetim alanına girmediğini belirten Özdemir, bu tesis ve sitelerin de kendilerine başvurması durumunda bu havuzlara yönelik inceleme de yaptıklarını söyledi.
Havuzlarda öncelikle bir havuz operatörü ve cankurtaran bulunması gerektiğine dikkati çeken Özdemir, "Mikrobiyolojik değerlendirmelerde havuzun temiz olması gerekiyor. Ayrıca suyun kloru, kimyasalların özellikleri ve oranları inceleme alanımızda. Özellikle çocuklar açısından havuzdaki güvenlik önlemleri de çok önemli" dedi.
"Duş almadan havuza girilmemeli"
Ortak kullanım alanları olan havuza her şekilde girmenin doğru olmadığına işaret eden Özdemir, "Havuza temiz girerseniz temiz çıkarsınız. Bunun için havuza girmeden önce duş almak, varsa tesiste hijyen teknelerinde ayakları temizlemek, ayrıca denizden çıkıp kumla havuza girmemek gerekiyor" diye konuştu.
Açık yarası olanların da havuzlara girmemesi gerektiğini ifade eden Özdemir, bu kişilerin ıslak kalmasının özellikle enfeksiyon açısından büyük risk oluşturduğuna değindi.
Özdemir, çocuklu ailelerin genelde havuzu denize tercih ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Tuvalet alışkanlığı kazanmamış çocukların havuzları kullanmasını önermiyoruz. Ailelerin bu konuda dikkatli olması gerekir. Havuzda klor fazlalığı, özellikle sindirim yolu hastalıklarına sebep olabilir. Havuzdaki klorun az olması kadar çokluğu da zararlı. Klor, suyu temizlediği gibi sindirim yollarınızı da temizler. Sindirim yollarının florasının bozulması da ishale, kusmaya sebep olabilir."
İdrarın steril olduğunu, bu nedenle bir yeri enfekte etme riskinin normalde bulunmadığını ancak dışkının havuz için büyük tehlike taşıdığını vurgulayan Özdemir, bu nedenle tuvalet alışkanlığı olmayan çocukların havuza girmelerinin risk taşıdığını kaydetti.
Havuz mu deniz mi?
Murat Özdemir, güvenli olan havuza da denize de rahatlıkla girilebileceğini ifade ederek, "Deniz, havuz diye ayırmıyorum. Çünkü bu bir zevk meselesi. Dalgalı bir denizde çocuklarınızla eğlenemeyebilirsiniz. Bu nedenle özellikle çocuklu aileler havuzu daha çok tercih eder" dedi.
Yeterli güvenlik önlemleri ve hijyenin önem taşıdığının altını çizen Özdemir, denizde en riskli bölgelerin ırmakların döküldüğü alanlar olduğunu, çok fazla yağış alan günlerde de denizin kirlenebileceğini belirtti.
Antalya'nın temiz suda ve denizde lider şehir olduğunu söyleyen Özdemir, "İyi olmak önemli, iyi durumu korumak çok daha önemli. Bunun için rutin denetimlerimizi yapıyoruz. Turizm tesisleri de bu anlamda çok ilgili" diye konuştu.
