• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Ankara 2 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Bursa 5 °C
  • Antalya 12 °C
  • İzmir 9 °C

Tüp tıkanıklığı ve tüp bebek tedavisi

Tüp tıkanıklığı ve tüp bebek tedavisi
Dünya üzerinde belirli sebeplerden dolayı kısırlık, son yıllarda artış gösteren bir hastalık haline gelmiştir.

Tüp tıkanıklığı

Dünya üzerinde belirli sebeplerden dolayı kısırlık, son yıllarda artış gösteren bir hastalık haline gelmiştir. Yaşam şartları, kronik rahatsızlıklar, kalıtsal nedenler ve bunlar gibi birçok neden insanları kısırlık tehlikesiyle karşı karşıya getirmiştir. Ülkemizde de bu durum aynen görülmekte ve her 100 çiftten on beş tanesi kendiliğinden gebelik oluşturamamaktadır. Gebe kalamama oranlarının bu kadar yüksek olmasında en çok radyasyon dalgalarına bağlı olarak meydana gelen mutasyonların etkisi, sigara ve alkol kullanımının artması, aşırı kilolu bir neslin oluşması, stres ve buna bağlı psikolojik durumların etkili olduğu bilinmektedir. Bunların dışında kısırlık teşhisi konulan kadınların ortalama %30’unda datüplerde tıkanıklık ve fallop tüplerinde mevcut olan yapısal bozukluklar görülmektedir. Tüplerde oluşan tıkanıklık sebebi ile bebek sahibi olamama durumuna tıp biliminde “tubal faktör” denir.
Tüp tıkanıklığı ve yapısal bozukluklar gebeliği neden engeller?

Kadınlarda bulunan kanallar, her iki yumurtalığa rahimin iki yanında uzanarak bağlanmaktadır. Gebelik oluşması için yumurtalıklarda üretimi yapılan yumurtalar, fallop tüplerinden rahime yerleşir. Yumurtanın rahime bırakılmasından sonra sperm ile birleşmesi ile döllenme işlemi başarıyla gerçekleşirse kendiliğinden gebelik oluşmuş olur. Gebeliğe ilk adımın atılmasından sonra zigot oluşur ve zigotun gelişmesi embriyoyu embriyo da ebeveynlere dünyalar tatlısı bebekler verir. Gebeliğin oluşmasında follop tüplerinin sağlıklı bir şekilde olması, tıkanıklık gibi durumların olmaması en etkili etkenlerden birisidir. Follop tüpleri tıkalı olduğunda spermin yumurtaya ulaşıp döllenmesi engellenmiş olacak ve döllenme oluşmayacaktır. Bu sayede normalde gebeliğin oluşması imkânsızdır. Tıp teknolojisinde süre gelen araştırmalar, follop tüplerindeki sıkıntıların giderilmesi ve gebelik oluşturmaya yönelik oldukça büyük mesafeler kaydedilmesine sebep olmuştur.  Bazı durumlarda tüplerin ikisinin değil de sadece birisinin tıkalı olduğu durumlar mevcuttur. Bu gibi durumlarda gebelik oluşma ihtimali yine olmakla beraber bu şekilde oluşan gebeliklerde düşük ihtimali daha yüksektir.
Tüp tıkanıklığı olan durumlarda gebelik oluşması için ne yapılmalıdır?

Bilindiği üzere kısırlık, düzenli olarak bir yıl boyunca ilişkiye girmelerine rağmen gebelik oluşmadığı durumlara verilen addır. Bu şekilde kısırlık teşhisi konulan bireyler, tedavi için hastanelere başvurduklarında öncelikle erkek bireyde sperm sayısı ve hızının kontrol edilmesi için sperm testi yapılır. Bu işlem yapılırken kadında da follop tüplerinin tıkanıklık durumu muayene edilir. Genellikle kadınlarda tüplerde tıkanıklık görüldüğü bilinmektedir. Bu gibi durumlarda yumurta, rahime ilk düştüğü an tespit edilerek aşılama işlemi gerçekleştirilir. Mevcutta olan tedavi şekillerinde tüplerin birinde tıkanıklık olması durumunda uzmanların önerdiği en hızlı ve kesin yöntem tüp bebek tedavisidir. Hele ki hastaların yaşları 25-30 yaş arasında ise kesinlikle tüp bebek tedavisi uygulanmalıdır. Tedavinin uygulanmasında ne kadar gecikilirse diğer tüpün de tıkanma ihtimali artacağı için tedaviye hemen başlanması gerekmektedir.

Kadınlarda tüplerin tıkalı olmasının nedenleri nelerdir?

Vakaların bazılarında follop tüpleri içerisinde sıvı birikintileri oluşmasından dolayı tıkanıklık olduğu görülmektedir. Bu tür durumlara tıp dilinde hidrosalpinks denilmektedir. Bu tür durumların genelinde tüplerdeki tıkanıklığın giderilmesi değil direkt olarak tüplerin alınması tercih edilmektedir. Çünkü tüplerden rahime aktarılan sıvı döllenmeden sonra embriyonun rahim içerisinde tutulmasına engel olacaktır.  Bunların yanında tüplerin içerisinde iltihaplanma görüldüğü durumlar da oldukça çoktur. Bu gibi durumların tedavisinde öncelikli olarak antibiyotik tedavisi uygulanarak iltihabın dağılması hedeflenir. Yoksa yine tüplerin alınması durumu söz konusu olacaktır.  Bazı sebeplerden dolayı tüplerin bağlandığı hastalarda genelde tüplerin açılmasından sonra tıkanıklık görülmeyecektir. Ancak yaşı daha ileride olan hastalarda tüplerin açılmasıyla birlikte tüplerde hasar oluştuğu bilinen bir gerçek olduğundan ileride bebek sahibi olmak isteyen tüpleri bağlı hastaların yaş daha da ilerlemeden tüpleri açtırmaları gerekmektedir.

Tüp tıkanıklığına neden olan hastalıklar nelerdir?

Önceden kısaca tıpta (PID) denilen pelvik enfeksiyon yani uterus (rahim) ve çevresindeki herhangi bir organda geçirilmiş şiddetli bir enfeksiyonda
Hiç tüp olmama durumu
Tüplerden yalnızca birinin olması
Endometriozis yani halk arasında çikolata kisti
Tüplerle ile alakalı herhangi bir operasyon geçirmek
Septik abortus yani herhangi bir enfeksiyon sonrasında gebelikte oluşan risk sonucu bebeğin düşmesi

Sık olmasa da nadiren bazı miyomlar tüplerde tıkanıklık yapabilmektedir. Bu miyomlar tüplerin olduğu alana oldukça yakın bir mesafededir. Bu nedenle tüp tıkanıklığına neden olmaktadırlar. Aksi takdirde normal miyomlar kesinlikle tüplerde tıkanma yapmamaktadır.

Evvelden çeşitli sebeplerle tüplerini bağlatan kadınlarda da tüplerde tıkanıklık oluşmaktadır.

Pelvik tüberkiloz yani kadının iç genital bölgesinde gelişen mikoplazmalar, teksoplazma türevi bakteri oluşumu ile tüplerde tıkanmalar oluşabilir ve kadında kısırlığa neden olabilir. Nitekim amerika da kadına dair kısırlık nedenlerinde pelvik tüberkiloz birinci sırada yer almaktadır.

Op. Dr. Serdar Koç

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 10449 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim