Tunus parlamentosu üyesi farklı siyasi partilere mensup 25 kadın milletvekili, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilen Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü münasebetiyle yazılı açıklama yayımladı.
Kadın milletvekilleri açıklamada, anayasaya ve parlamentoya yönelik 25 Temmuz’daki darbenin ardından ülkede yaşanan "istisnai durumda" çeşitli biçimlerde şiddete maruz kaldıklarını bildirdi.
Tunus anayasası ve uluslararası anlaşmalarla güvence altına alınan haklarından yoksun kaldıklarını vurgulayan kadın milletvekilleri, “En basit haklarımızın bile elimizden alınmasından dolayı uğradığımız psikolojik, ekonomik ve sosyal şiddetten zarar görüyoruz.” ifadesini kullandı.
Meclisin kapatılmasıyla başta çalışma haklarının engellendiğini belirten kadın milletvekilleri, şunları kaydetti:
“Yaşam hakkımız, sağlık hakkımız ve seyahat hakkımız elimizden alındı. Kamu ve özel sektördeki sağlık hizmetlerinden yararlanamayan parlamenterlerin arasında birçok kanser hastası da mevcut. Bu hastaların sağlık sigortası primleri düzenli yatırılmasına rağmen tedaviye erişimleri engelleniyor. Yeni pasaport alamadığımız için yurt dışına seyahat edemiyoruz, pasaportumuz olsa dahi bazı durumlarda kısıtlamalara maruz kalıyoruz.”
- Tunus'ta "istisnai durum" süreci
Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz'da Meclis'in çalışmalarını dondurması ve Başbakanı azletmesinin ardından 22 Eylül'de de bazı yeni kararnameler yayımlamıştı.
Bu kararnamelerle Cumhurbaşkanı'nın yasama ve yürütme yetkisi genişletilmiş, ayrıca yasa tekliflerinin Anayasa'ya uygunluğunu denetleyen geçici komisyon da feshedilmişti.
Said'in aldığı kararlar ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına yol açmıştı.