Türk Tabipler Birliği Dr. Eriş Bilaloğlu, Anayasa Mahkemesi’nin, "Tam Gün Yasası"yla ilgili kararını 16 Temmuz’da verdiğini anımsatarak, Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra; üniversite ve Sağlık Bakanlığı’nda kamuda çalışan hiçbir hekim muayenehanesini kapatmaya, işyeri hekimliğini bırakmaya veya ikinci görevinden ayrılmaya zorlanamayacağını belirtti. Dr. Bilaloğlu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın Anayasa Mahkemesi’nin kararını "ısrarla yanlış" yorumlamaktan kaçınmasını ve sonucu kabullenmesini istedi.
Türk Tabipler Birliği Anayasa Mahkemesi’nin Tam Gün Yasa’sıyla ilgili kararından ardından bir basın toplantısı düzenledi. Türk Tabipler Birliği Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu, Sağlık Bakanı Dr. Recep Akdağ’ın "Tam Gün Yasası"yla ilgili bütün ifadelerinin Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla geçersiz hale geldiğini ileri sürerek, Bakan Akdağ’ın Mahkeme kararını "ısrarla yanlış yorumladığı" ve kamuoyunu yanlış bilgilendirdiği" iddiasında bulundu.
-SAĞLIK BAKANI VE SAĞLIK BAKANLIĞI’NA "HUKUK DIŞI İFADE KULLANIYORLAR" İDDİASI-
TTB Başkanı Dr. Bilaloğlu, Sağlık Bakanı Akdağ ve Sağlık Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği’nin "Tam Gün Kanunu ile İlgili açıklamalarında "Anayasa Mahkemesinin kararına ve kanuna göre öğretim üyeleri dışında kamuda çalışan tüm doktorların muayenehane açması veya özel sağlık kuruluşlarında çalışması mümkün bulunmamaktadır. Bu uygulama 30 Temmuz 2010 tarihinden itibaren başlayacaktır. Kısmi zamanlı çalışmaya devam eden hekimlerin memurluktan atılacağı yönünde" hukuk dışı ifadeler kullandığını söyledi. TTB Başkanı Dr.Bilaloğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamalarda belirtilen, 30 Temmuz 2010 tarihinden itibaren kamuda çalışan hekimlerin 8 saatlik mesai sonrası işyeri hekimliği yapmasını, özel bir sağlık kuruluşu veya hastanede ya da özel muayenehanesinde kısmi zamanlı çalışmasını yasaklayan düzenlemenin hangi Kanun metninde yer aldığı ise iddia sahipleri tarafından açıklan(a)mamaktadır." TTB Başkanı Bilaloğlu, Sağlık Bakanı Dr. Recep Akdağ’ın "Devlet memurlarının ikinci bir iş yapmaları yasaktır. Devlet hastanelerinde çalışan doktorların ikinci iş yapabilmelerine izin veren bir kanun vardı. Bu kanun sadece doktorlar için bir istisna getiriyordu. Biz Tam Gün Kanunu’na bir madde koyarak bu kanunu kaldırdık. Bu istisna kalkmış oldu. Anayasa Mahkemesi de bu Kanun’u kaldıran maddeyi iptal etmedi. Bu halde doktorlar hem hastanede çalışıp hem muayenehane açamazlar." yaklaşımının gerçeklerle bağdaşmadığını ve hukuki olarak hiçbir geçerliliği olmadığını iddia etti. TTB Başkanı Bilaloğlu, CHP tarafından açılan davada bu düzenlemenin iptali istenmediğini bu nedenle de Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmediğinin altını çizdi.
-SAĞLIK BAKANI AKDAĞ ANAYASA MAHKEMESİ KARARINI "ISRARLA YANLIŞ" YOUMLUYOR İDDASI-
TTB Başkanı Bilaloğlu, Tam Gün Yasası’yla 30 Temmuz 2010 tarihinden itibaren kamuda çalışan hekimlerin mesai sonrası mesleklerini serbest olarak icra etmelerini yasaklayan hükmün ortadan kalktığını vurguladı. 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun da kamuda çalışan hekimler için benzer bir yasaklama içermediğini söyleyen Dr. Bilaloğlu, memurların kamu görevi dışında her türlü gelir getirici faaliyeti değil, yalnızca kanunun 28. maddesinde belirtilen işleri yaparak gelir elde edilmesinin yasaklandığını kaydetti. Bilaloğlu, 1219 sayılı Yasanın 12. maddesindeki yasaklayıcı ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesiyle birlikte özel yasağın da kalkarak kamuda çalışan hekimlerin, tıpkı üniversite öğretim üyeleri gibi mesailerinin bitiminde halen yapmakta oldukları kısmi zamanlı işlerde veya muayenehanelerinde sağlık hizmeti vermeye devam etme hakkına sahip olduğunu ifade etti. TTB Başkanı Bilaloğlu, Bakan Dr.Recep Akdağ’ın Anayasa Mahkemesi’nin kararını "ısrarla yanlış" yorumlamaktan kaçınmasını ve sonucu kabullenmesi gerektiğini savundu. TTB Başkanı Bilaloğlu sözlerini şöyle sürdürdü: "Sağlık Bakanı Dr.Recep Akdağ’ın Türk Tabipleri Birliği’ne yönelik sağlık hizmetlerinin paralı olmasını savunduğu şeklindeki gerçekle hiçbir ilgisi olmayan mesnetsiz suçlamaları şiddetle kınıyoruz. Sağlık Bakanı’nın ’Türk Tabipleri Birliği tarih önünde hesap verecektir’ sözlerini de olsa olsa bir ironi olarak kabul ediyoruz."
Tarih önünde hesap verecek olanların Avrupa Birliği Üçüncü Ulusal Programı’nda sağlık sektörünü özelleştirme kapsamına alanlar olduğunu vurgulayan TTB Başkanı Bilaloğlu, "Tarih önünde hesap verecek olanlar; vatandaşlara her bir reçete için 15 TL "katılım payı" ödetenlerdir" diye konuştu. TTB Başkanı Bilaloğlu şunları kaydetti: "Tarih önünde hesap verecek olanlar; özel hastanelere müracaat eden sigortalılara yüzde 70, yüzde 100 oranlarında "ilave ücret" ödetenlerdir.Tarih önünde hesap verecek olanlar; vatandaşların sağlık hizmeti alabilmek için yaptıkları cepten harcamaları, uyguladıkları politikalarla dört katına çıkaranlardır. Tarih önünde hesap verecek olanlar; gerçekten "istisnai" bir keşifle, bazı sağlık hizmetlerini "istisnai sağlık hizmeti" sınıfına sokarak yüzde 300’e kadar "katılım payı" alınmasını düzenleyenlerdir. Tarih önünde hesap verecek olanlar; TBMM’ye sundukları "Kamu Hastane Birlikleri Yasa Tasarısı" ile, mevcut devlet hastanelerini şirket hastanelerine dönüştürerek özelleştirmeye hazırlananlardır." TTB Başkanı Dr. Eriş Bilaloğlu, Sağlık Bakanı Dr. Recep Akdağ’ın, kamuda çalışıp muayenehanesi olan hekimler için "tuzu kuru doktorlar" ifadesi ile "Neden bir üniversite öğretim üyesi, bir anabilim dalı başkanı, hem anabilim dalı başkanı olacak hem de ’muayenehanem olacak’ der? Bunun sebebi çok açık. O ana bilim dalı başkanlığını muayenehanesi için bir şekilde kullanıyor da ondan." şeklindeki sözleri için "Kendisinin de politikaya girmeden önce Erzurum’da Atatürk Üniversitesi’nde öğretim üyesi iken aynı şekilde çalışıp çalışmadığını sormakla yetiniyoruz" imasında bulundu.