HÜSEYİN YEŞİLKAVAK
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, "Torba Yasa" olarak anılan 6552 Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun'da önümüzdeki günlerde yeni düzenlemelerin olacağını belirterek, "Özellikle taşeron çalışanlarla ilgili bu mevcut torba yasada kimlerin taşeron yani hizmet alımında çalışacağı netleşecek" dedi.
Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Torba Yasa"nın çalışma hayatı ve sosyal güvenlikle ilgili çok önemli düzenlemeler getirdiğini söyledi.
Yasanın getirdiklerini belli dönemlerde kamuoyuyla paylaştıklarını anlatan Çelik, "Özellikle taşeron çalışanlarla ilgili bu mevcut torba yasada kimlerin taşeron yani hizmet alımında çalışacağı netleşecek. Şimdi Bakanlar Kurulu bir kararı yayınlayacak diyecek ki; şu alanlarda hizmet alabilirsiniz ama şu anda bu Bakanlar Kurulu'nun yayınlayacağı hizmet alımında olmayanlar, yani hizmet alımında olmayıp asıl yerlerde çalışanlarla ilgili bir düzenleme gelecek. Onlarla ilgili davayı kazananlar, yargıda konusu olanlar asıl işçi olduğu yargıda tescil edilenlerle ilgili bir düzenlemeyi getireceğiz. Bu torba yasaya yetişmedi" dedi.
Çelik, yasanın çok maddeden oluştuğu ve çok tartışmalara neden olduğu için yeni bir düzenlemeyle buradaki süreci daha da uzatmayı uygun bulmadıklarını dile getirerek, "Ekim 15'ten sonra bu yargıya konu olmuş ve hizmet alımında Bakanlar Kurulu kararıyla çalışmayacak alanlarla ilgili ya kurumlar yeni kadrolarını açacaklar talep edecekler ya mevcut elemanlarla ilgili bir düzenlemeyi parlamentoya getireceğiz. Artık bu hizmet alımı, taşeron uygulamalarının keyfi bölümlerinin tümünü kaldırmış olacağız" diye konuştu.
- Sosyal güvenlikle ilgili tartışmalar
Sosyal güvenlikle ilgili de bazı konuları gündemlerinde tartıştıklarını ve tartışmaya devam edeceklerini anlatan Çelik, özellikle emeklilikle ilgili kendilerinden çok fazla talepte bulunulduğunu dile getirdi. "Bir kişi 60-65 yaşını doldurmuş, çalışma imkanı yok ama emekliliğine de belirli bir süre kalmış ise bu bizim toplumumuzda bu sorun. Buna çare bulmamız gerekiyor. Bizim görevimiz buna çare bulmak" diyen Çelik, şöyle devam etti:
"Bunların bu talepleri de bizim masamızda tartışılıyor ama bu kurumlar arasında uzlaşı sağlanmadan olmaz. Bu işlerin tümünün mali boyutları var. Bunları konuşmadan rastgele beyanda bulunmayı ben öteden beri doğru bulmuyorum. Onun için birileri bu değerlendirmeleri alırken sanki biz bir şeyi vadetmişiz gibi değerlendiriyorlar. Bunlar doğru değil ama bu önemli bir problemdir. Bunun için bunlar kurumlar arasında konuştuğumuz konular."
Çelik, vatandaşların dışında esnafın da talepleri olduğunu bunları da dikkate alarak çalışmalar yaptıklarını anlattı. Toplumun tüm kesimlerini dikkate aldıklarını kaydeden Çelik, şunları söyledi:
"Esnafımız, 'sosyal güvenlik destekleme prim oranları yüksek' diyor. Yani 'bu konu sürdürülebilir' diyorlar. 'Eleman çalıştırıyorum, bırakın çalıştırdığım 2 elemana karşılık benden sosyal güvenlik destek primi almayın' diyorlar. Bize esnaflardan gelen taleplerden bahsediyorum. Bu saygı değer bir taleptir. Bunu değerlendirmek durumundayız ama bu bir çalışma bakanının yalnız başına vereceği bir karar ve 'mecliste ben söyledim karar aldım, geçtim' şeklinde bir yönetim anlayışı Türkiye'de yok. İster istemez kurumlar arasında bir uzlaşı sağlanacak, maliyet hesapları yapılacak ve ona göre esnaflarımızın talepleri cevap bulacak."
Çelik, torba yasaya koymak istedikleri bir başka konunun da Bağ-Kur prim borcu olup da şu an sağlık hizmetlerinden yararlanamayan ve emekli olma şansı bulamayan kesimle ilgili olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
"Böyle kilitlenmiş bir durum var. Bunların primlerinin silinmesi yani prim alacaklarımızın ortadan kaldırılması, hizmet sürelerinin de ortadan kaldırılması kaydıyla dondurulması diyebileceğimiz bir durum bazı sorunları çözecekti. Bu girmedi. Bu da şuanda talep edilen ve bizim önümüze sürekli sunulan konulardan bir tanesi. Bunlar da ekim ayında yine tartışacağımız konular. Umarım uzlaşırız ve özellikle iş sağlığı güvenliğiyle ilgili Sayın Başbakanımızın